Arıklı yaptığı yazılı açıklamada, yapılan düzenlemenin, üzerinde fazlaca düşünülmeden ve etraflıca araştırılmadan yapıldığını savunarak, düzenlemelerin kamuoyundan gelen tepkiler üzerine yazboz tahtası haline geldiğini söyledi. 

25 Mart’ta açıklanan ilk pakette çeklerle ilgili bölümün 1 hafta içerisinde kamuoyu ve iş dünyasından gelen tepkiler üzerine birkaç kez değiştirilmesinin, hükümetin aldığı tedbirleri paydaşlarla istişare etmeden aldığı ve gelen tepkilere göre değiştirdiği sonucunu doğurduğunu savunan Arıklı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 

“Buna rağmen çeklerle ilgili alınan bu tedbir ve ekonomik hayatı canlandırmak için Kalkınma Bankasından yaratılan kredi imkanı, içinde yaşadığımız ekonomik gerçeklerle örtüşmemektedir. Bu kredilerin kullanılma şartlarını birçok işyerinin yerine getiremeyeceği ve batacağı son derece açıktır.

10 Nisana kadar devam edecek olan "İşyerlerinin kapalılık durumu" biter bitmez hangi İşveren, bu kadar süre içerisinde ipotek ve kefil bulacak ve bankalara müracaat edecektir Hangi banka, ne kadar süre içerisinde bu talepleri değerlendirip işverene kredi kullandıracaktır. Dünyada borçlar ve çekler en az 6 ay ertelenirken ve mağdur olan kesimlere çeşitli olanaklar sağlanırken, iş dünyasına uzun vadeli düşük faizli kredi imkanları sunarken, önünü göremeyen bir Hükümet tarafından idare ediliyor olmak, KKTC halkı için bir ıstıraptır.”

Öte yandan "Sicil affı" yürürlüğe girmeden kaç işyerinin bu kredilerden faydalanabileceğinin bile hükümeti ilgilendirmediğini ileri süren Arıklı, hükümet uzun vadeli, kararlı tedbirler almazsa sorunların daha da büyüyeceğini ve altından kalkılamayacak boyutlara ulaşacağını iddia etti. 

Arıklı açıklamasında şöyle dedi:

“Anlaşılıyor ki Hükümet COVİD-19 virüse karşı, komik tedbirler alarak bu süreci giderek çıkmaza sokacak hem sağlık açısından, hem de ekonomik açıdan geleceğimizi karartacaktır.

Bu Hükümet gerek salgınla mücadelede, gerekse ekonomik krizle mücadelede sınıfta kalmıştır. Meclisin derhal toplanıp denetleme görevini yerine getirmesi kaçınılmaz olmuştur.”