Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, BRT’de yayınlanan 45+ programına katılarak ülkede yaşanan süreci ve hükümet tarafından hazırlanan ekonomik paketi değerlendirdi.

Açıklanan Ekonomik Tedbirler ve Destek Paketi’nde eksikler ve yanlışlar bulunduğunu ifade eden Erhürman, yeni kaynak yaratılması gerektiğinin açıkça göründüğünü kaydetti.

Covid-19 salgınını ‘küresel düşman’ olarak nitelendiren Erhürman, tüm dünyanın tanımadığı bu küresel düşmanla mücadele ettiğini söyledi.

Bu savaşta Kuzey Kıbrıs gibi ekonomisi kırılgan olan, sağlık sistemi arzulanan noktada olmayan ülkelerde daha zor olduğunu anlatan Erhürman şöyle konuştu:

“Sınırlı olanaklarla en iyisini yapmayı başarabilmeliyiz”

“Bununla mücadele etmek için ekonomi ve sağlık açısında sınırlı olanaklara sahibiz. Şu anda vaka sayımız çok yüksek değil, yükselmemesini sağlamalıyız. Bu sınırlı olanaklarla en iyisini yapmayı başarabilmeliyiz.

İşyerlerinin kapatılması, sokağa çıkmama gibi önlemler birçok ülkeye kıyasla hızlı bir şekilde alındı. Ama ev karantinası uygulamasının bize sıkıntı yaratacağı açıkça görünüyordu. Bugün çıkan vakalara baktığımızda ev karantinasının çok da ciddiye alınmadığını ve denetiminin de yeterince yapılamadığını görüyoruz. Salamis Oteldeki karantinanın da yeterli ciddiyetle ele alınamadığını gördük. Bunlar dışında temaslı kişilere ulaşma noktasında da hala bazı sıkıntılar yaşandığını biliyoruz.

Toplumun bilgilendirilmesinin doğru biçimde ve tek merkezden yapılması konusunda eksiklerimizi de giderebilmiş değiliz.”

“Bu süreçte yapıcı davranmak bizim sorumluluğumuz”

“Yani doğru yaptığımız şeyler olduğu gibi doğru yapmadığımız, hala bugün toparlayamadığımız bir takım noktalar da maalesef vardır.

Biz tüm görüş ve önerilerimizi doğrudan ilgili bakan ve başbakanla görüşerek aktarıyoruz. Muhalefet yapma derdinde değiliz, sorumlulukla davranıyoruz. Paniğin büyümesine katkıda bulunmamak da bizim sorumluluğumuzdur. Bu süreçte yapıcı davranmak da sorumluluğumuzdur.

Dolayısıyla aldığımız her bilgiyi zamanında müdahalede bulunulması için bakanlara ve başbakana aktarıyoruz.

Bu konu üzerinden muhalefet yapmıyoruz ama bazı konularda biraz daha ciddiyetle davranılması gerektiğini söylüyorum.

Bazı noktalara ulaşmakta çok geç kalındığını açık bir şekilde görüyorum. Mesela Erenköy meselesi var. Buralarda yeterli hız gösterilemedi. Açıklamalar konusunda da tatmin değilim.”

“Endişe paniğe dönüşmemeli”

Erhürman, sürecin düzenli ve tek merkezden yönetilmesi gerektiğine dikkati çekerek vaka sayıları ile ilgili yapılan açıklamaların daha net bir şekilde paylaşılması gerektiğini ifade etti.Erhürman ‘İnsanlar sisteme güven duymak isterler, kafalarda soru işareti bırakmamak lazım. Doğru bilgiler verilmesi gerekir. Kriz yönetiminin de özünde bu yatır. Bu kriz insanları endişelendiriyor. Endişenin paniğe dönüşmemesi için açıklamalar tek merkezden, düzenli ve doğru olmalı’ dedi.

“Birinci hedef işten durdurmaları önlemek olmalıydı”

Hükümetin açıkladığı Ekonomik Tedbirler ve Destek Paketi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Erhürman, ekonomik faaliyetleri durdurmanın doğru bir karar olduğunu ancak bunun bir takım sonuçları olduğuna dikkati çekti.

Erhürman ‘Şu anda hale hazırda birçok yerde işçi durdurmalar başladı. Bizim birinci hedefimiz işten durdurmaları bir an önce önlemek olmalıydı. Bunun yolu devletin oraya kayda değer anlamlı bir destek atması ve devlet desteğinin yanında işverenin de kendi desteğinin sağlanmasıydı. Bu zor günleri insanlar işten durdurulmadan, eve götürecek ekmek parası bularak aşılmasının sağlanmasıdır’ diye konuştu.

Türkiye ve Üçüncü Ülke vatandaşı yabancı işçilerin, güneyde çalışanların, gündelikçilerin ve küçük esnafın sorun yaşadığını belirten Erhürman, bunların kapsamını net olarak belirleyip katkı yapmak gerektiğini ifade etti.

Erhürman, pakette üçüncü ülke vatandaşlarının dışarıda bırakılmasını anlamanın mümkün olmadığını belirterek, bu kişilere de destek verilmesi gerektiğini söyledi.

“Bu insanlar çalışma izniyle burada bulunuyor. Yatırımları yapılıyor. Kaldı ki bu işin insan hakları yönü var, vicdani yönü var. Toplumsal yönü de var. Bu insanları aşsız ve işsiz bıraktığınız takdirde sosyal sorunlar doğma riski de ortaya çıkıyor. Ayrıca ekonomik boyutu da var. Ekonomik faaliyetler yeniden başladığında bu insanlara yeniden ihtiyaç doğacak” diyen Erhürman, Güney’de çalışan işçilerle ilgili de bir açılım yapılması gerektiğini kaydetti.

“Maliyeci gözüyle değil, ekonomi gözüyle hazırlanmalıydı”

Paketin maliyeci gözü ile değil ekonomi gözüyle hazırlanması gerektiğine işaret eden Tufan Erhürman ‘Burada daha çok elimizdeki kıt kanaat ile nasıl yürütürüz ve nasıl bu ay maaşları nasıl öderim bakışı var. Bu bir aylık bir sorun değil. Dünyada Paketlerin genelde ekonomik gözlükle hazırlandığını görürsünüz. Burada bunun ekonomik etkileri sağlığa etkilerinden daha uzun vadeye yayılacak. İşletmelerimizi korumak da hedef olmalıydı’ dedi.

Erhürman, pakette Yükseköğretim ve turizm ile ilgili yüksek bir perspektif ortaya konması gerektiğini de belirterek, özellikle turizmde bu yazın nasıl geçirileceğini düşünmek gerektiğini söyledi.

Bankalara olan krediler meselesinin de bankalarla görüşerek çözülmesi gerektiğini kaydeden Erhürman ‘100 milyon TL’lik kaynak bir şeyi çok fazla kurtarmıyor’ diye konuştu.

CTP Genel Başkanı Erhürman, Belediyelerden yapılacak olan kesintiyi de eleştirerek, “28 belediyeden çoğu zaten mali sorunlarla boğuşuyor” dedi.

“Külliyen yanlış demiyorum”

Ekonomik Paketi tamamen yanlış bulmadığını ifade eden Erhürman ancak paketin içerisinde eksikler ve yanlışlar bulunduğunu söyledi.

Erhürman ‘Külliyen yanlış demiyorum. Genel mentalitesine baktığım zaman bizi hedeflere ulaştıracak bir paket gibi çıkmadı önümüze. Yeni kaynak yaratmamız gerektiği açık. Bu ekonomiyi sürdürmemiz lazım’ diye konuştu.

Tufan Erhrüman, hazırlanacak ikinci pakette uyarılarının dikkate alınması ümidini de dile getirerek ‘Umarım uyarılarımız dikkate alınır çünkü geminin su alıp batmasını istemiyoruz. Çünkü hepimiz aynı gemideyiz’ dedi.