Kıbrıs Türk Peyzaj Mimarları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nevter Zafer Cömert, her yılın Nisan ayının “Dünya Peyzaj Mimarlığı” olarak kutlandığını kaydederek, içinde bulunduğumuz pandemi döneminde kamusal açık mekânların toplumsal ruh sağlığı açısından ne kadar ihtiyaç ve gereklilik olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirtti.

Peyzaj Mimarları Odası Yönetim Kurulu adına yazlı bir açıklama yapan Başkan Nevter Zafer Cömert, yapılan bir çok nitelikli tasarım ve uygulama ile hayat bulan kent kullanıcılarının kamusal açık alanlardaki hayat kalitelerinin artırarak toplumsal psikolojiyi de doğrudan etki yaptığına dikkat çekti.

Birçok ülkede kamusal açık mekânların önemi bilinerek kentli insanına bu kapsamda yaşanabilir mekânlar sunulduğunu anlatan Cömert, ülkemizde bugüne kadar kamusal açık mekânların öneminin ne belediyeler, ne de hükümetler tarafından önemsenmediğini ifade etti.

“TOPLUMUN RAHATLAMASI KAMUSAL AÇIK MEKÂNLARA BAĞLIDIR”

Cömert, farklı ölçeklerdeki meydanların, geniş caddelerin, parkların ve buna bağlı rekreasyon alanlarının bu günlerde toplumun rahatlaması için çeşitli biçimlerde kullanılması gereken kamusal açık mekânlar olduğuna da dikkat çekti.

Peyzaj Mimarlığı ayı olan Nisan’da ülkemizde bu türde alanların olmayışını üzülerek gözlemlemekte olduklarını ifade eden Cömert, “Bu kapsamda herhangi bir girişimin de yapılmadığını bilmekteyiz. Nitelikli bir kamusal açık mekân sadece çocuk oyun parklarından ibaret değildir. Bunun aksine tüm yaş gruplarını kapsayan, yeşil ile sert zeminin dengeli kullanıldığı, dinlenilecek, eğlenilecek veya hareket edilecek mekânlar olarak düşünülmesi gerekir.

Yine üzülerek görmekteyiz ki tüm yerleşim yerlerinde yeşile karşı bir fobi oluşturularak yeşilin kullanımı engellenmektedir; kamusal açık alanlar yeşil ile bütünleşik tasarlanmamaktadır. Aslında tasarlanmış yeşil alanlar bir toplumun ne kadar refah ve medeni olduğunun göstergesidir. Kaldı ki, yapılan eğlendirme ve dinlendirme alanları ve diğer açık kamusal alanların tasarımı ve uygulamasında da çoğunlukla bilfiil peyzaj mimarı bulunmamaktadır” dedi.

“PEYZAJ MİMARI OLMAYAN KİŞİLERLE ÇALIŞILMASI BİZLERİ ÜZÜYOR”

KKTC’de birçok kişinin eğitim almadan peyzaj işi yaptığının bilinmekte olduğunu anlatan Cömert, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türk Peyzaj Mimarları Odası olarak bu kapsamda tüm halkımızı bu vesile ile uyarmayı da görev bilmekteyiz. Özellikle geçtiğimiz günlerde basında çok iyi bir habermiş gibi çıkan İskele Belediyesi Kalecik Halk Plajı ve Yeşil Alan Rekreasyon Projesi’ne başlanacağı haberi de bizleri endişelendirmektedir. Bu projede herhangi bir peyzaj mimarının yer almaması ve bu kapsamda mesleki yeterliliği olmayan kişilerin amatörce tasarım yapması bizleri Oda olarak derinden üzmüştür.

Bu kapsamda İskele Belediyesi’ni, özellikle Dünya Peyzaj Mimarlığı ayında yaptığı açıklamadan dolayı kınamaktayız. Ülkemizdeki her bireyin kamusal açık mekânda nitelikli ve çağdaş bir yaşam biçimi ile yaşaması gerekirken böylesi bilinçsiz yapılaşmaların kamu yararını gözetmediğini düşünmekteyiz.”

“LEFKOŞA KENT PARKI İLE İLGİLİ AÇIKLAMA BEKLİYORUZ”

Cömert, Dünya Peyzaj Mimarlığı ayı vesilesiyle, 2017 yılında çalışmaları başlatılan ve hala bir türlü sonuçlanamayan Lefkoşa Kent Parkı ile ilgili Başbakanlıktan bir açıklama yapmasını da beklediklerini hatırlattı.

Bütçesi ayrılmış parkın neden halen hayata geçirilemediğini soran Cömert, bu kapsamda bölgede yaşayan vatandaşlar başta olmak üzere tüm başkentlinin kamusal açık mekan haklarının da bugüne kadar gasp edildiğini kaydetti.

Kamusal açık mekanların kent kullanıcılarının eşit paylaşacakları mekanlar olduğunu bir kez daha hatırlatan Cömert, “Bu tür alanların mekan kaliteleri kent kullanıcılılarının refahı ve huzuru ile doğru orantılıdır. Bu mekanlar, ülkemizde henüz gelişmemiş olan ‘proje yarışmaları’ ile hayat bulması önemlidir. Yarışmaların ülkemizdeki sıkıntılardan dolayı pahalı ve süreci uzatan olgular olduğu düşünülmektedir ancak bunun tam aksine katılımcılara doğru bütçe verilerek açılan yarışmalar hem akılcı çözümler üretilmesini sağlamakta hem de kültürümüze, iklimimize ve sosyal yapımıza uygun nitelikli projelerin hayata geçirilmesine vesile olmaktadır” dedi.