MİNİMUM MİKTARI ÖDEMEK ÇÖZÜM DEĞİL…Birçok insan, kredi kart ekstresinin minimum tutarını ödeyip, içi huzur doluyor, seviniyor. Kredi kartı borcu, minimum tutar ödeyerek bitmez! Kart borcunuzu sıfırlayamıyorsanız, minimum tutardan biraz daha fazlasını ödemeye çalışın"

KREDİ KARTININ FAİZİ YÜKSEK…"Ödeyemeyeceğiniz miktarlar nedeniyle size yıllık yüzde 30-40 oranında faiz yükü geliyor. Halbuki bankadan ihtiyaç kredisi alsanız, faiz yükünüz yıllık yüzde 15-20 oranında olur. Dolayısıyla kredi kartlarınızı suçlamak yerine, hemen borçlarınızı sıfırlamak için çabalayın"

BÜTÇENİZE GÖRE HAREKET EDİN…"Kredi kartı ile alışveriş yaparken, bütçemize uygun hareket etmeliyiz. Alışverişe çıkmadan önce bir alışveriş listesi yapmak, taksitlendirilecek ödemeleri iyi seçmek, sizi akıllı harcamaya yönlendirir. Yine kredi kartı ekstrelerini incelemek de sonraki aylarda yapacağınız harcamaları belirlemenize yardımcı olur"

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de gelişen teknolojiye paralel yaşantımıza giren kredi kartları, kişilere “taksitli yaşam” olanağı sunarken, bir yandan da gizli tehlikeler barındırıyor.

Özellikle kötü ekonomik koşullarda, bilinçsizce, dört elle sarıldığımız kredi kartları, kişileri büyük bir borç batağına sürükleme konusunda büyük bir potansiyel tehlike.

Kredi kartlarının doğru kullanılmaması halinde borçlar tavan yapıp, içinden çıkılamaz bir hal alabiliyor.

Ülkemizin yetiştirdiği genç iktisatçı, ekonomist Emre İlanku, kredi kartı kullanımında doğru bilinen yanlışları anlattı ve önemli noktalara dikkat çekti.

Nakitin yerini kredi kartı aldı

Emre İlanku, Kuzey Kıbrıs'ta, kredi kartı ve banka kartları ile ödemelerde artış olduğuna dikkat çekerek, ekonomik koşullar başta olmak üzere, kartların taksitlendirme ve ödül kampanyaları düzenlemesinin, bu artışta etkili olduğuna vurgu yaptı.

İlanku, Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, banka kartları ile ödemelerde, önceki yılın aynı dönemine göre büyüme oranının yüzde 36 olduğunu ifade etti.

Emre İlanku, kredi kartı ile ödemelerde ise bu oranın yüzde 19 olarak gerçekleştiğini belirtti ve toplam kartlı ödemeler büyümesinin yüzde 21 olduğunu kaydetti.

Ceza, hız yapabilen aracın mı, yoksa gaza basan sürücünün mü?

Kredi kartı kullanımındaki önemli ayrıntılara değinen İlanku, dikkat çekici bir de örnek verdi:

"Mustafa Sandal'ın 'Onun arabası var, güzel mi güzel... Bastı mı gaza, gider mi gider' şarkısını hatırlayın... Ve arabanızın 250 kilometreye kadar hız yapabileceğini düşünün. Bir gün aşırı hızdan kaza yapıyorsunuz. Cezayı, 250 kilometreye çıkabiliyor diye araba mı, yoksa sürücüsü olarak siz mi alırsınız?

Kredi kartı da aynı böyle bir araç. Doğru kullandığımız zaman bizi istediğimiz yere götürür, aşırı hızda ise para durumu kazası yaşarız."

Kredi kartını suçlamak yerine borcunuzu sıfırlayın

Genç ekonomist Emre İlanku, kredi kartının ödenemeyecek kadar miktarlarda olmaması gerektiğine işaret ederek, "Ödeyemeyeceğiniz miktarlar nedeniyle size yıllık yüzde 30-40 oranında faiz yükü geliyor. Halbuki bankadan ihtiyaç kredisi alsanız, faiz yükünüz yıllık yüzde 15-20 oranında olur. Dolayısıyla kredi kartlarınızı suçlamak yerine, hemen borçlarınızı sıfırlamak için çabalayın" ifadelerini kullandı.

Ciddi sıkıntı yaşamamak için ödemelerinizi ertelemeyin

Kredi kartı borcunun minimum tutarını ödemenin de doğru bir davranış olmadığını söyleyen Emre İlanku, şöyle dedi:

"Minimum tutarı ödeyince içiniz rahat etmesin. Minimum ne demek bir düşünün? Minimum, kiminin ekstresinde yüzde 30, kiminde yüzde 40. Tamam da, size kimse sadece 'minimum tutarı ödeyin' demiyor ki.

Birçok insan, kredi kart ekstresinin minimum tutarını ödeyip, içi huzur doluyor, seviniyor. Kredi kartı borcu, minimum tutar ödeyerek bitmez! Kart borcunuzu sıfırlayamıyorsanız, minimum tutardan biraz daha fazlasını ödemeye çalışın".

İlanku, tüketicinin, bazı aylarda zorda olup kredi kartı borcunu ödemekte güçlük çekebileceğini kabul etmek gerektiğini de anımsatarak, bazı aylarda hiç ödememek yerine, minimum ödemeyi muhakkak yapmak gerektiğini, aksi halde ödeme yapmamanın tüketicinin siciline işlendiğini belirtti.

Emre İlanku, tüketici sicilindeki olumsuz kayıtların ileride alınmak istenecek kredileri de etkileyeceğini ifade etti.

Geçim sıkıntısı, borç öteleme ve bilinçsiz kullanım

Ekonomist Emre İlanku, borçları, diş ağrısına benzettiğini söyleyerek, yaşamdan örnekler vermeye devam etti:

"Ağrıyan çürük bir dişin köküne inip kanal tedavisi yapmadan sonuç alamıyorsunuz. Ağrı yine geliyor. Özünde üç temel sebep var. Bunlardan birincisi, 'geçim'. Para yetmiyor. Para yetmediği için kredi kartını finansman aracı olarak kullanıp her ay oradan nakde yükleniyorsunuz.

İkincisi, 'ödünç hayatlar'. Bizim olmayan paraları, tanımadığımız insanları etkilemek için kullanıyoruz. Geçen kış bir bankadayım. Lüks bir araç durdu, kürklü bir kadın indi. Banka müdürü dedi ki: ‘Bakın Emre bey, borçlarını ötelemeye geliyorlar.’ Bazı insanlar gelirlerinin çok üzerinde yaşıyorlar. Varsa harcayalım; ama yokken, varmış gibi harcamak temel sorunlardan birisi.

Üçüncüsü, 'bilinçsiz kullanım'. Mesela kredi kartından nakit avans çekimi. Onun günlük işleyen ciddi faizi var. Bunu birçok kişi bilmiyor."

Bütçenize uygun hareket edin

Emre İlanku, kredi kartına sahip olmak kadar, kredi kartını doğru kullanmanın da önemli olduğunu vurgulayarak, kredi kartı ile alışveriş yaparken, alınacak ürünlerin istek mi, yoksa ihtiyaç mı olacağına dikkat etmek gerektiğini kaydetti.

İlanku, kredi kartı ile yapılacak alışverişlerde taksit sayısına da özen göstermek gerektiğinin önemli olduğunun altını çiziyor.

Kredi kartının bir ödeme aracı olduğunu, sonsuz kredisi olan bir banka ürünü olmadığını anımsatan Emre İlanku, şöyle konuştu:

"Kredi kartı ile alışveriş yaparken, bütçemize uygun hareket etmeliyiz. Alışverişe çıkmadan önce bir alışveriş listesi yapmak, taksitlendirilecek ödemeleri iyi seçmek, sizi akıllı harcamaya yönlendirir.

Yine kredi kartı ekstrelerini incelemek de sonraki aylarda yapacağınız harcamaları belirlemenize yardımcı olur".