*Genç yönetmen Mustafa Ersenal’in senaryosunu yazdığı, ülkenin eski dönemlerini ve yakın tarihini anlatan kısa filmin çekimleri Girne ve bölgesinde sürüyor. Kapsamlı bir araştırmanın ürünü olan filmde, Çatalköy Belediye Tiyatro Su ve Alayköy Kültür-Sanat Derneği’nden bir çok değerli ve yetenekli oyuncu  yer alıyor. Film, Kıbrıs’ta ve Avrupa’daki çeşitli festivallerde gösterime girecek.

Kuzey Kıbrıs’ta film sektörü gün geçtikçe gelişiyor. Tarihi ve kültürel zenginlikleriyle paha biçilmez bir değer olan ada, yapımcıların da özellikle son günlerde en önemli malzemesi. Ağustos sonunda Mustafa Ersenal’in yönetmenliğini yaptığı kısa filmin çekimleri için start verildi. Ülkenin eski dönemlerini ve yakın tarihini anlatan kısa filmin senaryosu kapsamlı bir araştırmanın ürünü. Çatalköy Belediye Tiyatro Su ve Alayköy Kültür-Sanat Derneği’nden oyuncuların yer aldığı kısa film Kıbrıs’ta ve Avrupa’daki çeşitli festivallerde gösterime girecek. Görüntü yönetmenliğini Ömer Yetkinel’in yaptığı, Girne ve bölgesinde çekimleri süren filmin genç yönetmeni Mustafa Ersenal gazetemizin sorularını yanıtladı.

 

***Öncelikle sizi tanıyabilirmiyiz? Nerelisiniz? Eğitim durumunuz?
19 Ekim 1987, Girne doğumluyum. Lise öğrenimimi 19 Mayıs Türk Maarif Koleji'nde tamamladım. Kıbrıs Rum kesiminde University of Nicosia'da iletişim üzerine lisans eğitimi aldım. İngiltere'nin Preston kentindeki University of Central Lancashire da Film Yapımcılığı üzerine yüksek lisans eğitimimi tamamlayıp Haziran ayında Kıbrıs’a döndüm. 

 

***Şu anda bir kısa film çekimi gerçekleştiriyorsunuz. Bu filmin senaryosu size mi ait? İsmi ne diye sorsak mesela.
Evet, şimdilerde bir kısa-film projesi üzerinde çalışıyoruz. Filmin senaryosu bana ait. Ancak ismi hakkında sizlerinde affina sığınarak henüz yapım çalışmaları tamamlanmadığı için fazla detay veremeyeceğim.

 

***Konusu nedir?
Film, Kıbrıs'ta hem dönemin Amerikan Konsolosu (1865-1877) olan hemde Orta Doğu'da tarihi eser kazılarıyla ün salmış, aynı zamanda New York Metropolitan Müzesi  kurucusu 'Luigi Palma Di Cesnola' ile ilgilidir. Adamızın yakın geçmişini konu almaktadır.  Dönemin sosyo-politik durumuna ve uluslar arası politika unsurlarına da değiniyor.

 

***Çekimler nerede gerçekleşti? Kadroda kimler var?
Çekimlerin tümü Girne bölgesinde gerçekleşti. Kadroda hem Çatalköy Belediye Tiyatrosu’ndan hem de Alayköy Kültür ve Sanat Derneği’nden bir çok değerli ve yetenekli oyuncu yer aldı. Yapımcı ekibin başında ise görüntü yönetmenliğini de üstlenen Ömer Yetkinel var. Gerçekten güçlü, tecrübeli ve yetenekli bir kadroyla çalıştık.

 

***Filmin senaryosu gerçek bir hikayeden mi alındı? Bu konuda araştırmalar yapılarak mı senaryoyu yazdınız?
Evet, senaryo gerçek bir hikayeden hareket edilerek hazırlandı. Özellikle filmin ana karakteri olan Luigi Palma Di Cesnola ve Kıbrıs'ta o dönem bulunan eserler hakkında kapsamlı bir araştırma yaptık. Filmde de göreceğiniz gibi kullanılan tüm tarihi eserler, o dönem gerçekten Cesnola tarafından bulunan eserlerin kesinlikle yüz yüz benzerleridir.

 

***Bu eserleri nerede buldunuz?
Babamın araştırmasıydı. Filmde kullandık. Babam esasen mali müşavirdir. Ancak seramik onun hobisidir. Bu eserleri babam orjinallerine bire bir uygun şekilde yaptı.

 

***Nasıl karar verdin böyle bir senaryo yazmaya? Araştırma aşaması nasıldı?
İngilterede bir önceki kısa filmim üzerinde çalırken karar verdim böyle bir senaryo yazmaya.

Senaryo aşaması 1 ay sürdü, senaryodan önce yapılan araştırmalar ise daha uzun.

Filmin sanat yönetmenliğini de babam üstlendi, gerçekten tarihçe hakkında bayağı bilgili olduğu için bizlere çok fazla yardımcı oldu. Hatta London İllustrated gazetesini bulduk,  Kıbrıs’ın 1800’lerdeki durumunu okuduk çizimlerden eski Girne’nin nasıl göründüğünü bulduk.

 

 

***Çekimlere ne zaman başladınız ve ne zaman bitirmeyi planlıyorsunuz?
Çekimlerimiz 21 Ağustos' da başladı. 5 Eylül’de bitirmeyi planlıyoruz.

 

***Filmi bitirdikten sonra nerelerde gösterime girecek?
Film bittikten sonra Kıbrıs ve Avrupa’da çeşitli festivallere yollayacağız.

 

***Bu ilk film çalışmanız mıydı? Daha önce buna benzer projelerde yer aldınız mı?
Daha önce İngiltere’de buna benzer projelerde çalıştım. Ancak Kıbrıs’a döner dönmez üzerinde çalıştığım şu ana kadarki en büyük projenin bu olduğunu söyleyebilirim.

 

***Filminizi çekerken nelere dikkat ettiniz? Gerekli ekipman bulabildiniz mi? Maddi olarak destek gördünüz mü?
Özellikle dış mekan sahnelerinde bayağı zorluk çektik. Hem güneş açısının hemde gün ışığının değişimi bizleri zamana karşı zorlu bir yarışın içerisine çekti. Maddi olarak filmin giderlerini Yapımcı Ömer Yetkinel ile paylaştık. Ekipmanların ise gerçekten profesyonel olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

 

***Çekimler esnasında eminim ilginç anlar yaşamışsınızdır. Birkaç tanesini bizimle paylaşır mısınız?
Çekimler anında bayağı ilginç ve eğlenceli anlar yaşadık. Bunlardan en eğlencelisi gece çekimleri sırasında, Alayköy Kültür ve Sanat Derneği oyuncularının yer aldığı sahnede yaşadık. Kendilerini gerçekten karakterleriyle bütünleştirerek oynadıkları bir sahne olduğunu söyleyebilirim.

 

***Kuzey Kıbrıs, Türkiye sinemasında öncelerden beri hep yer aldı. Ancak ülkede bir sinema sektörü tam anlamıyla oluşmamıştı. Bu konuda eğitim alırken endişeleriniz oldu mu?
Egitim süresince hedefimi kesin olarak koyduğum için endişelenmemin de pek bir faydası olmayacağını bilerek hareket ettim aslında. Bana göre Kıbrıs, kültürlerin bir buluşma noktası. Burada Akdeniz çevresindeki tüm ülkelerin kültürlerine ve sinemasına hitap eden filmler çekilebilir. Sinema sektörünün özellikle son yıllarda yeşeriyor olması da bunun bir göstergesi bence.

 

***Son günlerde sinema sektöründe önemli bir gelişme söz konusu. Örneğin Kuzey Kıbrıs’ın ilk uzun metrajlı filmi de çekildi. Sizin ülkedeki sinema sektörüyle ilgili düşünceniz nedir. Bir öngörüde bulunmanızı istesek.
Kıbrıs’ta film yapmak yurt dışına nazaran gerçekten iki katı daha zor. Kıbrıs'ta zorluklara göğüs gererek film çeken yapımcı ve yönetmenlerin anlayışlı ve yapıcı bir şekilde eleştirilmesi taraftarıyım. Çünkü onlar zaman kavramını aşıp gecelerini gündüzlerine katarak ortaya bir sanat eseri koydular. İnanıyorum ki bunun farkında olan Kıbrıs halkı da desteğini bizlerden esirgemeyecektir. Ülkemizde bence en büyük eksiklik elle tutulur bir telif hakkı yasamızın olmamasıdır. Durum böyle olunca da sadece film değil, diğer tüm yaratıcı sektörler de gelişemez.

 

***İlerisi için hedefleriniz neler? Ülkede kalmayı düşünüyor munuz? Yoksa yurt dışı planları var mı?
Kıbrıs’ta kalıp burada Akdeniz sineması üerine doktora eğitimimi sürdüreceğim. İlerisi için senaryo ve film projelerim var. Ancak şu anda onlar hakkında detaylı bilgi vermek için henüz çok erken. Şimdilik benim için en önemli olan bu kısa-film'in kabul göreceği festivallerde iyi bir konum elde etmesi.

 

Teşekkür ederiz.