Yumurtalık kanseri özellikle 50’li 60’lı yaşlardaki kadınları etkileyen ve genelde ileri evrede bulgu verdiğinden dolayı geç tanı konan bir kanserdir. İleri yaş, bazı kalıtımsal gen mutasyonları, ailede yumurtalık kanseri öyküsü ve hormon  replasman terapisi risk faktörleri arasında, oral kontraseptif            ( doğum kontrol hapı) kullanımı ise koruyucu faktörler arasında sayılablir.  Kadınlarda kanserden dolayı ölümler arasında 5.sırada yer almaktadır.  Hastaların yarısından fazlası teşhis konulduktan sonra 10 yıl içerisinde hayatını kaybetmektedir. Karında şişlik, iştah kaybı ve pelvik bölgede ağrı yumurtalık kanserinde sıkça görünen bulgulardandır. Yumurtalık kanserinin teşhisi genellikle ultrasound aracılığıyla  yapılmaktadır. Buna ek olarak kandaki CA215 protein seviyesi  bilgilendirici olsa da mükemmel bir sonuç vermemektedir.

23 Ekim 2017 tarihinde Nature Communicationsisimli dergide yayımlanan çalışmada yumurtalık kanserinin nasıl ve nereden yayıldığına dair önemli ipuçları göstermiştir. Prof. Victor Velculescu önderliğinde Johns Hopkins Kimmel Kanser Merkezi’nde yürütülen çalışmada dokuz yumurtalık kanseri hasta incelenmiştir. Detaylı bir histolojik ve genetik  araştırmanın sonunda yumurtalık kanserinin aslında ilk olarak fallopian tüplerinden yayılmaya başladığı kanıtlanmıştır. Bu buluş, yumurtalık kanseri ortaya çıkmadan yaklaşık 7 yıl önce teşhis konmasında yardımcı olabilecektir.

Bilindiği üzere kanseri erken teşhis edip metastastan yani yayılmadan önce tedaviye başlamak başarılı bir tedavi için hayati önem taşımaktadır. Genellikle semptomlar ortaya çıktığında hastalık ileri bir fazda olduğundan başarı oranı son derece düşüktür. Bu yüzden basit bir yöntemle hastalık riskini genetik yönden teşhis edebilmek bu alandaki en önemli ilerlemelerden biri halindedir. Amerika’daki Dana Farber Kanser Enstitüsü’nde Dipanjan Chowdhury önderliğinde yürütülen çalışmada yüzlerce hastanın kan örnekleri alınarak genetik olarak incelenmiştir. Sonuçları 31 Ekim tarihinde ELifeisimli dergide yayımlanan çalışmadamiRNA (Mikro RNA) olarak adlandırılan ve gen aktivasyonunda önemli rol oynayan moleküller incelenmiştir. Araştırmacılar 7 tane miRNA molekülünün yumurtalık kanseriyle ilişkisi olduğunu kanıtlamıştır. Bu da gösteriyor ki sadece kan alınarak yapılabilecek bir test ile yumurtalık kanseri teşhisi mümkün olacaktır.

Kaynakca: Sciencedaily, Nature Communication, Elife

Dr. Umut Cagin

[email protected]