Mağusa Suriçi, atıl durumda bulunan binaların yeniden hayat bulmasıyla hak ettiği değeri geri kazanıyor. Mimar olan Doç. Dr. Mimar Ege Uluca Tümer, Mağusa Suriçi’nde atıl durumda bulunan tarihi yapıyı koruyarak 'La Regina Veneziana Guesthouse & Cafe'yi yarattı.

Tümer’in bu atılımı, hem bölgenin canlanmasına hem de çıtanın bir kat yükselmesini sağladı.

Doktora tezi konusu, Mağusa Suriçi’nde hayat buldu
 

Yüksek eğitim için gittiği Türkiye'den Kuzey Kıbrıs'a 25 yıl sonra dönüş yapan Ege Uluca Tümer, Türkiye'de bulunduğu süre içerisinde, önce Ankara'da Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde Mimarlık eğitimi, daha sonra İstanbul Teknik Üniversitesi'nde restorasyon üzerine yüksek lisans ve doktora yaptı.

6 yıl önce adaya dönen Tümer, hedeflerinden birinin doktora konusu olan Mağusa'nın tarihi yapılarından birini, akademik olarak doğru yaklaşımla restore ederek, kentin gelişimine olumlu ivme katmak olduğunu söyledi.Tümer, 2015 yılında DAÜ Mimarlık Bölümü'nde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladıktan iki ay sonra 'La Regina Veneziana'nın bulunduğu mülkü bir harabe halindeyken satın aldığını ve hayallerini gerçekleştirmek için kolları sıvadığını belirtti.
Projenin hazırlanması, bürokratik süreçler ve onay işlemlerinin ardından 2019'un ikinci yarısında restorasyon uygulamasına başlayabildiğini ifade eden Ege Uluca Tümer, yaklaşık 10 ay süren uygulama sürecinin ardından 2020 Ağustos’ta 'La Regina Veneziana Guesthouse & Cafe'nin hizmet vermeye başladığını kaydetti.

 

“Restorasyon, binanın tarihi

dokusu korunarak yapıldı”
 

Doç. Dr. Ege Uluca Tümer, restorasyonun hem zorlu, hem de keyifli bir süreç olduğunu belirterek, “Yapıyı tüm özgün ve tarihi değerleriyle korumak, en önde gelen stratejiydi benim için. Bu sebeple korunacak ne varsa, elimizden geleni yaptık. Kullanımına devam edilemeyecek kadar yıpranmış ya da tümüyle yok olmuş mimari öğeler ise, özgün detaylara uygun olarak yeniden üretildi. Bu sayede restorasyonu gerçekleştirilen yapı, Osmanlı dönemine ait Mağusa geleneksel konutunun tüm özelliklerini taşıyacak şekilde kaybettiği değerlerine yeniden kavuşturuldu” dedi.


 

“Otelin, ‘Venedikli Kraliçe’

anlamına uygun konsepti var”
 

Ege Uluca Tümer, gutik otele verilen 'La Regina Veneziana' adının, Kıbrıs'ın son kraliçesi olan ve 1473-1489 yılları arasında Kıbrıs'ın hükümdarlığını sürdürmüş Caterina Cornaro'yu anlatan bir kitabın isminden geldiğini ifade etti:

“‘Venedikli Kraliçe’ anlamına gelen ismine uygun olarak otelimizde bu konsept çerçevesinde oda isimleri, sanat eserleri, iç tasarım, logo gibi tercihler yapılmıştır. İç tasarımda, tarihi biçim ve detayların yanında yer yer modern dokunuşlara da yer verilmiş, tarihi ve modern arasında dengeli bir birliktelik sağlanmaya çalışılmıştır”.

6 odalı butik otelin terası, 'Lounge

Bar' olarak hizmet verecek
 

Doç. Dr. Ege Uluca Tümer, 6 odası olan butik otelde çok beğenilen ve tamamen yöresel lezzetlere yer verilen kahvaltı hizmetinin yanında, özel talep üzerine öğle ve akşam yemeklerinin de sunulabildiğini söyledi.
Otel müşterileri dışında, otelin restoranında da rezervasyonla hizmet verdiklerini belirten Tümer, “Oldukça geniş açılı olan otel, Lala Mustafa Paşa Camisi’nin, birçok diğer tarihi yapının ve bir miktar da denizin görülebildiği bir terasa sahip. Terasımızda, şimdilik kahvaltı hizmeti veriyoruz ve özel etkinlikler düzenliyoruz. Terasımız, yakın bir zamanda 18.00-23.30 saatleri arasında, canlı müzik eşliğinde 'Lounge Bar' olarak hizmet vermeye başlayacak” dedi.


 

“Temizlik, misafirperverlik ve

kahvaltı kalitesi, memnuniyet getirdi”
 

Ege Uluca Tümer, otele özellikle yabancı misafirlerin büyük ilgi gösterdiğine dikkat çekerek, otelde konaklayanların hem yapının geçirdiği dönüşüm hem de mevcut tasarımı ile ilgili olumlu düşünceleri olduğunu belirtti.

Temizlik, misafirperverlik ve kahvaltı kalitesi ile ilgili de çok olumlu dönüşler aldıklarını söyleyen Tümer, “Otele konaklama sitelerinde hep tam puan verilmiş olması ve pandemiye rağmen bazı konuklarımızın 2-3 kez otelimizde konaklamayı tercih etmiş olması, bu takdirin açık bir göstergesi herhalde” diye konuştu.


 

“Mağusa Suriçi, hak ettiği değeri görecek”
 

Mağusa Suriçi'nde atıl durumda bulunan yapıların özenli bir şekilde restorasyonunun yapılmasının ve hem tasarım hem de hizmet kalitesinde çıtanın yükselmesinin önde gelen hedeflerinden olduğunu belirten Doç. Dr. Ege Uluca Tümer, şu temennide bulundu:

“Çevremizdeki kıpırdanışlara baktığımda da bu hedefimizi gerçekleştirdiğimizi yakın bir zamanda görebileceğimizi hissediyorum. Mağusa Suriçi, hak ettiği değeri ve ilgiyi görecektir. Ben de, gerek 'La Regina Veneziana', gerekse başka birçok proje için ortaya koyduğum emeklerin boşa gitmemiş olmasından dolayı büyük bir mutluluk duyacağım”.