CTP Genel Başkanı Erhürman, KKTC’deki Rum mallarıyla alakalı olarak suçlanan ve İtalya’da tutuklu bulunan Kıbrıslı Türk Avukat Akan Kürşat’ın davası hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Erhürman, Akan Kürşat’ın çok kez Güney Kıbrıs’a ve Avrupa ülkelerine geçiş yaptığını belirterek, “Akan Kürşat 2023’ün 24 Aralık tarihinde de geçiş yaptı ve Güney’deki Rum mallarıyla alakalı olan işlemi durdu. Akan Kürşat davası mülkiyet düzenine dair hukuki sorgulanmadır" ifadelerini kullandı.

Rum Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos’un açıklamasına değinen Erhürman, “Kombos’un açıklamaları bu olayın siyasi bir kişi ile alakalı olmadığını, Kıbrıs’taki mülkiyet meselesi üzerinden siyasi avantaj elde etme girişimi olduğunu gösteriyor” dedi.

Erhürman, Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak yabancılara mülk satışı meselesinin patlamasının içeride ekonomik olarak sıkıntılar açacağını belirttiklerini dile getirirken, "Biz söyledik, bizi kimse dinlemedi” ifadelerini kullandı.

Gerekli adımların atılmamasının bizleri bugünlere kadar getirdiğini öne süren Erhürman, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) kuruluş gerekçesine bakılırsa iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı federasyon vurgusunun olduğunu ve iki bölgelilik temelinde TMK'nın oluşturulduğuna dair açık ibare olduğunun altını çizdi.

Erhürman, sözlerine şöyle devam etti:

“İki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı federasyon zemininden faydalanıldı. Diğer taraftan da o zemine basmadığımız için burada patlayan inşaat sektörünün düzenlenmesi doğru zamanda yapılmadı. Bu yüzden Rum tarafı resmen 2005 dönemlerine döndü. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı açılan davalarda, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun artık etkili bir iç hukuku olmadığı iddiası dillenmeye başlandı."