Mehmet Ekin Vaiz sosyal medya hesabından yapmış olduuğu açıklamayla Kıbrıs'ta 300 Bin Ağaç Projesi başlattıklarını duyurdu. Kafalardaki olası soru işaretlerine de yanıt veren Vaiz 'Utanç' motivasyinyla hareket ettiklerini ve bu motivasyonla yola çıktıklarını kaydetti.

İşte Mehmet Ekin'in yapmış olduğu paylaşım:

Kıbrıs’a 300 Bin Ağaç projesiyle ilgili hem biraz bilgi vereyim ve hem de kafalardaki bazı soruları yanıtlayalım:

“Yarın Hevesimiz kaçar mı?”

“Sizin de hevesiniz kaçacak.” “Yarın giderek sayınız azalacak göreceksiniz.” deyen çok sayıda insanımız vardır. Bu insanlar herşeyden önce haklıdır. Çünkü bu iş sadece “Heves” gibi bir motivasyonla sürdürülemez. Biz yola çıkarken farklı bir motivasyonla başladık. Oda şu: Utanç. Biz bu ülkede yeşilin sürekli azalmasından, bu gezegenin sürekli harap edilmesinden utanıyoruz. Neden daha önce böyle bir girişim başlatmadığımız için, daha önce neden harekete geçmediğimiz için de utanıyoruz. Ve bu utancın sonu yok. Heves kaçar doğrudur ama bu utanç bitmez. Bu yüzden sayı azalsa da, kimse gelmese de biz utanma sahibi insanlar olarak devam edeceğiz. Bilakis etkinliklere katılımın az olması durumunda da bunun da ilerleme için gerekli bir yüzleşme olacağını düşünüyorum. Yüzleşe yüzleşe yürüyeceğiz :)

“Bu işte mamma var mı?”

Gene ülkemiz koşullarında doğru bir sorudur. Şöyle söyleyim bir defa bu projeyi kullanarak ne AB’den ne TC’den hibe, proje vs yazıp da para talep etme derdimiz yoktur. Aksine arayıp da para vermek, bağış yapmak isteyen kurumlar oldu onlara da “Sakin olun.” “Heyecan yapmayın…” :) dedik. Bir defa bize göre en önemli mesele insan enerjisi. Bu ülkenin daha yeşil olmasını isteyen binlerce insanın enerjisini sokağa çıkarmak, eyleme dökmek. En önemli değer bu. Konuyla ilgili para akışını da şu şekilde yapmayı düşünüyoruz. Diyelim ki bir orman arazisine sulama sistemi kurulacak, bunun önce masrafı çıkacak. Biz sponsor olan firma ile, işi yapan firmayı buluşturacağız onlar kendi aralarında anlaşsınlar. Yani hedefimiz şu para hiçbir şekilde bizim üstümüzden geçmeyecek, arada bizim komisyon olmayacak, eğer bir kaynak gerekiyorsa, sadece gereken ödeme, gerekli yer neresiyle oraya yapılacak.

“Yarın bu işin üstünden Milletvekili Adayı olur muyum?”

Bu hareket herhangi bir kişinin ve grubun politik kariyerine basamak olsun diye kullanılır mı? İnsanlar yine haklı olarak bu soruyu da soruyor. “Kendini Kullandırtmama” refleksiyle. Maalesef gene bizim ülkemiz koşullarında haklı bir sorudur. Yani yarın örneğin Mehmet Ekin Vaiz, bu hareketin sonrasında bir partiden Milletvekili, Belediye Başkanı vs adayı olur mu? Şunu açık söyleyim 33 yaşındayım ve bu yaşıma kadar fazlasıyla Aciz Başbakan, Bunalımda Milletvekili, Çaresiz Bakan, hatırı sayılır sayıda Yapa Yalnız Cumhurbaşkanı gördüm. Siyasetin içinde büyümüş bir insan olarak, tüm partilerden uzak duracak kadar tüm partileri de tanıyorum. İnsanın mutlaka bir siyasi görüşü, duruşu olmalı ama benim çok şükür mutlu olduğum işim gücüm var ve kariyer olarak da siyaset asla düşünmüyorum. Sağolsun “Kudret Hoca da parti kurmayacağım derdi…” deyenler mutlaka çıkacaktır. Ama şöyle düşünün o benim kadar meşhur ve komik değildi. Yani ne şöhret isterim, ne para isterim, ne güç isterim… O komedi sektörüne sonradan dahil oldu ben en başından beri içindeyim :)) Gene da inanmayan da varsa ki mutlaka olacaktır, arada meyhaneye gidelim içirsinler beni öyle konuştursunlar, gene aynılarını söyleyeceğim… Siyaset bırakınız sürdürülebilir olmayı, keyifli bir kariyer bile değil… (Ersin Tatar hariç - Come onnnn Erssss :))

“Dernek kuracak mıyız?”

Herşeyden önce bu projeyi Neydi Olacağı Sosyal Sorumluluk Projesi olarak yürütüyoruz. Dernek kuralım, tüzük yazalım, platform oluşturalım deyen çok oldu. Birincisi bu alanda yeterince sivil toplum örgütü olduğunu, bir yenisini kurmaya ihtiyaç olmadığını söyledik. İkincisi hepimizin yaşadığı tecrübeler ışığında bu iş “araç” olarak kurulan örgütlerin zaman içerisinde “amacın” önüne geçerek farklı negatif enerjilere vesile olduğunu gördük. Bu bakımdan izleyeceğimiz yöntem etkinlik günlerinin sosyal medya aracığılıyla duyurulması ve dileyen kişinin, kurumun, herkesin etkinlik alanına gelip katkı koymasıdır.

“Asıl hedef nedir?”

Tek hedefimiz var o da ilk hedef olarak Kıbrıs’ta sonra da tüm Dünya’da sürdürülebilir ağaçlandırma ve doğanın korunması. Buradaki risk insanların özellikle heyecanlandıkları zaman birçok amaca yönelme eğilimi. Madem toplandık “Şunu da yapalım.” “Bunu da yapalım.” Bu orta vadede zaman ve enerji kaybına neden olmakla birlikte, asıl yola çıkılan amacın da hasıl olmamasına sebep olabiliyor. Hedefimiz gayet net: Fidan dikmek/bakmak ve sonra da her seferinde o mutlulukla evlere dağılmaktır :) Başka hedeflere meylettirmek isteyenler olabilir, manipüle etmek isteyenler olabilir, şimdiden uyarayım yeterince kaşarlandık artık bu numaraları yemeyiz… :)