*** “Özellikle ada nüfusu dışında farklı ülkelerden talep alan Kuzey Kıbrıs, iklimi ve konumu nedeniyle hem iş bazında hem de yaşam amaçlı yatırım yapan herkesin ilgi odağı. Son dönemlerde Kuzey Kıbrıs içerisinde artan arazi fiyatları bunu destekliyor”

*** “Yatırım fırsatlarının dışında da birçok avantaja sahip Londra`yı tercih eden Türklerin en büyük sebebi; şehrin kendi başına bir iş merkezi olması ve içine giren herkesi büyülemesi diyebiliriz.”

Tanem Dervish

Üzerinde güneş batmayan ülke olarak adlandırılan İngiltere`nin, iş ve para merkezi başkent Londra`ya olan talep her zamankinden daha fazla. Gün geçtikçe daha fazla göç alan Londra`da Brexitin de gerçekleşecek olmasıyla beraber yeni yasaların ve hedeflerin neler yaşatacağı belirsiz. Bu durum, anlaşmayla iş kuran insanların aklında bir soru olsa da Londra`da gayrimenkul üzerine yatırım yapan kesimin taleplerinin artmasına engel olmuyor.

Yatırımcısının gelirine gelir katan gayrimenkul oranının fazla olması ve her geçen gün yeni yapıların da hedef yatırımcılara tanıtılması, emlak piyasasını canlı ve hareketli tutuyor. Türk yatırımcılara mortgage konusunda da yardımcı olan bankaların olması Türkiye`den gelecek kişilere veya yatırımcılara her zaman bir avantaj. Londra`nın mesafe olarak Türkiye`ye uzak kalmaması da, ülkesinde yaşamak isteyen fakat yurt dışında yatırım yaparak kazanç sağlamak isteyenler için geçerli bir sebep olmaya devam edecek.

Talepler nasıl karşılanıyor?

Devam eden projeler ve sayısı artan yatırımcılarla beraber İngiltere`nin emlak yönetim firmaları da ekiplerini genişleterek gelen taleplere cevap vermek için kollarını sıvıyor. Hem tekil kişilerin hem de ailelerin taleplerine uygun evlerin ön tanıtımlarıyla kişilere uygun fiyatlar sunan emlak şirketlerinin portföyleri uzun süre daha azalmayacak gibi. Bu talepleri karşılamak adına, emlak şirketleri ‘Turkish Desk’ adı altında Türkçe konuşabilen elemanlara ihtiyaç duyuyor ve bu ihtiyacı bu şekilde gideriyor.

Yatırım fırsatlarının dışında da birçok avantaja sahip Londra`yı tercih eden Türklerin en büyük sebebi; şehrin kendi başına bir iş merkezi olması ve içine giren herkesi büyülemesi diyebiliriz. Son zamanlarda Türkiye`de dalgalı seyreden döviz kurunun etkisiyle pounda karşı yapılan yatırımların artmasının etkisi de büyük. Brexit olması halinde öngörülemeyen şartların düşüncesiyle bile, nüfusunu ve yatırım oranını genişleten Londra`da, uzun süre tükenmeyecek bir gayrimenkul yatırımı var. Bu potansiyelin farkına daha çok varan Türklerin yeterli bilgi ve yönlendirme alabilmesi adına şehir içerisinde danışman ve avukat arayışları da artıyor.

Peki ya KKTC’de yatırım?

Özellikle ada nüfusu dışında farklı ülkelerden talep alan Kuzey Kıbrıs, iklimi ve konumu nedeniyle hem iş bazında hem de yaşam amaçlı yatırım yapan herkesin ilgi odağı. Son dönemlerde Kuzey Kıbrıs içerisinde artan arazi fiyatları bunu destekliyor. Eğitim olanaklarını ve eğlence sektörünü de hesaba katarsak, ada içerisinde geleceğe yönelik yatırım yapmak isteyen insanları daha iyi anlayabiliriz. Bunun dışında başta Girne olmak üzere, Girne’den daha uzakta yerlerin de talep görmesi, hem ada nüfusuna hem de dışarıdan gelen yatırımcılara avantaj sağlıyor. Yavaş yavaş her yerinde gelişmeler gözlenen Kuzey Kıbrıs’ın birkaç yıl içerisinde çok daha fazla talep göreceğine ve yatırımcısına uzun vadede kazanç sağlayacağına ikna oluyoruz.
Yıllar geçtikçe artan öğrenci nüfusuyla beraber ailelerin de Kuzey Kıbrıs’ın imkanlarını tanıması ve yerleşilebilir bir yer olduğunu görmesi ada için güzel bir fırsat. Bu sayede hızlanan gayrimenkul alım satımı ve ticari yatırımlar, ülkeye döviz girişi sağlamakla beraber adanın yapısal görüntüsünü de iyi anlamda değiştirmeye başlıyor.