Başbakan Tatar, katıldığı programda  soruları yanıtladı.

Başbakan, bir soru üzerine de, “ Cumhurbaşkanı’nın Rum tarafından Covid-19 için ilaç isterken işin başındaki hükümete hiçbir şey söylemediğine” dikkati çekti ve “biz şimdiye kadar bu ilaçları Türkiye’den aldık. Şimdi Rum tarafına gidip de istedik de verdiler gibi bir pozisyon KKTC’nin duruşu bakımından bence gereksizdir. Böyle bir şeye ihtiyacımız yok. Böyle bir şeye ihtiyacımız olsa ve Türkiye’den talep etsek en erken zamanda gelir. Dolayısıyla bu iş doğru olmadı” şeklinde konuştu.

Başbakan Tatar bir başka soru üzerine de “ hükümetin kamu çalışanlarının maaşlarını aşağı çekerek sabitlemesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, yapılan kesintilerin Anayasa’nın bir gereği olarak günü geldiğinde iade edileceğini” söyledi.

“ İç borçlanmaya gitmeyi düşünüyor musunuz” şeklindeki bir soru üzerine de Başbakan şöyle konuştu:

“. KKTC’nin kendi dinamikleri içinde, yerli üretim, istihdamla maliyenin gelirlerinde çıkış olacaktır. Önümüzdeki süreci yönetme adına finansman kaynakları da oluşturulacaktır. Gerekirse, doğru zamanda, doğru miktarlarda iç borçlanmaya da gidilecektir. Cumhurbaşkanına da söyledim. Ne zaman ne kadar borçlanma olacak, zamanı geldiğinde biz değerlendireceğiz.”

Ersin Tatar, Türkiye’den gelen suyu taşıyan borularda yaşanan kopmanın Temmuz ayına dek giderilerek suyun tekrar akmaya başlayacağını da açıkladı ve “ Türkiye’nin bu kadar sıkıntının içinde buna zaman ayırıp, ihaleye çıkıp bunu açıklaması bize verdikleri değerin göstergesidir. Türk hükümetine teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Başbakan Tatar’ın sorulara verdiği yanıtlar şöyledir:

SORU: 30’una kadar okullar kapalı diye bir açıklamanız oldu. Özel sektör de ay sonuna kadar kapalı olacak mı? Bazı iş yerlerinin kademeli olarak açılması düşünülüyor mu?

BAŞBAKAN ERSİN TATAR: Bir kere çok dikkatli olmamız gerekiyor. Önce sağlık. Bilim Kurulu, Sağlık Bakanlığı’ndan gelen bilgilere göre karar vereceğiz. Ekonomi Bakanımız da çeşitli örgüt ve kuruluşlarla, nasıl ve hangi zaman dilimlerinde açılımlar yapacak bunların çalışmalarını yapıyor. Süreci iyi yönetmeye çalışıyoruz. Dediğim gibi öncelik sağlıkta. Ekonominin eski noktasına gelmesini iş yerlerinin, sektörlerin günü geldikçe açılmasıyla sağlayacağız. İşçilerin yattığı büyük inşaatlar var. Oralarda bir takım açılmalar olabilir. Önümüzdeki hafta değerlendireceğiz.

SORU: Sağlık Komitesi kurdunuz ve Sibel hanımı başına getirdiniz. Sibel hanım bir programda soru üzerine 15 bin kişiye test yapalım dedi, Sağlık Bakanı da tepki gösterdi. Bunu da söylerken İzlanda’yı örnek gösterdi. İzlanda’yı araştırdım. En iyi korunan ülke. Nüfusu bize çok yakın. Bu insanlar çok sayıda test yaparak önleyebildiler. Sibel hanım 15 bin test yapalım dedi, Ali bey de 15 bin kişiye test yaparsak ve 5 bin pozitif çıkarsa ne yaparız dedi. Ürkemedim desem yalan olur. Komite Başkanı ile Sağlık Bakanı arasındaki farklı görüşler var. Temas kurdunuz mu? Siz nasıl bakıyorsunuz? Rumlar 20 bin kişiye başlattı. Siz ne düşünürsünüz?

BAŞBAKAN ERSİN TATAR: Dediğim gibi Bilim Kurulu ve Koordinasyon Kurulu kendi içinde konuyu değerlendirdikten sonra aldıkları kararı hükümete getirmeleri lazım. Bunu tartıştırırım, doğrusu neyse yaparız. Konuşmaları dinledim. Kararı verecek olan Hükümettir. Biz de test yapıyoruz. Talimatım sayının arttırılması yönündedir. Hükümet değerlendiriyor. Hızlı test ve PCR. PCR daha net cevap veriyor. PCR kapasitesini arttırarak, ne kadar test yaparsak o kadar daha iyi olur düşüncesindeyiz.

SORU: PCR için Türkiye’den yardım isteyemez miyiz?

BAŞBAKAN ERSİN TATAR: İmkanlarımızı arttırıyoruz. Gazimağusa’da testler için bir tesis kuruldu. Çoğaltıyoruz. Talimatım o yöndedir. Hassas bir mesele olduğu için iyi yönetilmesi lazım. Bugüne kadar yapılan işler de küçümsenemez. 1 ay içinde bu kadar gayret, işi hakkıyla yapan bir ekip var. Bu testleri yapacak olan kişilerin ehil kişiler olması lazım. Binlerce testten bahsediyorsunuz. Testler ehil kişiler tarafından yapılmazsa yanlış neticeler de verebilir. Onun için iyi eğitilmesi lazım. Dolayısıyla bu şekliyle yönetiyoruz. Çok sesliliğin olması da güzel. Farklı düşünenler de var. Önemli olan doğrusunu bulmak. Daha fazla test yapılması genel kanaattir. Doğru şekilde bu testleri yapmak lazım.

SORU: Nasıl hızlandıracağız? Rum tarafı bizden 4-5 gün sonra başlattı, 1 milyon Euro topladı. 270 bin Euro tutarındaki kitleri karşılayabiliriz.

BAŞBAKAN ERSİN TATAR: Bunların koordine edilmesi lazım. Sağlık Bakanlığı bünyesinde politika üretildi. Ne gerekiyorsa o yapılacaktır. Giderek testler arttırılacak. Çeşitli tartışmalar var. Bizde vaka sayısında stabil seyir var. Giriş- çıkışlar kapandı. KKTC izole edildi. Böyle olunca, 21 gün de geçtiğine göre, bir takım kısıtlı bulaşmalardan öte hareket yok. Bize gelen bilgiler bu yönde. Artış için bir risk görülmüyor. Testlerin yapılmasının şöyle bir faydası var, toplumun ne kadarı bu bağışıklığa ulaşmıştır. Bir takım insanlarımız Covid-19 bulaştılar, fark etmeden geçirdiler. Testlerde bunları da ortaya çıkabilir. Testlerin yapılmasının faydası var. Kapasite arttıktan sonra bunlar yapılacak. .

SORU: Bugüne kadar iş adamlarından biri gelip dedi mi, ulusal felaket var, biz de bu ülkeden kazandık. Birikimlerimiz oldu, ihtiyacınız var mı diyen var mı?

BAŞBAKAN ERSİN TATAR: Sizin başlattığınız kampanyaya biz de katkı yaptık, katkı yapan iş adamlarımız da var. Toplanan para, Kızılay’ın hesabına aktarıldı. Koordinasyon Merkezimiz üzerinden Kızılay’a yapılan yardımlar ülke geneline dağıtılacaktır. Çeşitli firmalar gelmişlerdir, isimleri söylemem doğru olmaz. Bundan sonraki taleplere olumlu yanıtlar da gelecek. Sürece baktığımda büyük hassasiyet var. Nüfus, ekonomi belli. Bizlerin ölçüsünde katkıların devam edeceğine inanıyorum.

SORU: Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklama göre Rum tarafı bize klorakin göndermeyi vaat etti. Siz bu yardımı nasıl değerlendiriyorsunuz?

BAŞBAKAN ERSİN TATAR: Perşembe günü Cumhurbaşkanı beni ve yardımcımı toplantıya davet etti. Orada enine boyuna yaptığımız çalışmaları anlattık. Bize böyle bir talebin olacağını söylemedi. Ben beklerdim ki böyle bir talep olacaksa, buna iznini verecek olan Sağlık Bakanlığı da meseleye taraf yapılsın. Bize de sorulmasını beklerdik. Bize böyle bir şey sorulmadı. Bu insani olabilir ama bu siyasidir de. Cumhurbaşkanı bu işi tek başına yapmaması lazımdı. Hükümete doğrudan sorması lazımdı. Bizim de cevabımız belli. Biz şimdiye kadar bu ilaçları Türkiye’den aldık. Şimdi Rum tarafına gidip de istedik de verdiler bir pozisyon KKTC’nin duruşu bakımından bence gereksizdir. Böyle bir şeye ihtiyacımız yok. Böyle bir şeye ihtiyacımız olsa ve Türkiye’den talep etsek en erken zamanda gelir. Dolayısıyla bu iş doğru olmadı.

SORU: Bir araştırma yaptım. Stoğumuzda 150 klorakin var.2000 takviyenin olması iyi olur.. Türkiye’den gelirse iyi olur. Bunu Sağlık Bakanlığı ile değerlendirmeniz iyi olur.

BAŞBAKAN ERSİN TATAR Değerlendirdim. Sağlık Bakanlığı o kadar ilaca ihtiyacımızın olmadığını, olursa da Türkiye’den getirebileceğimizi bana ifade etti. Toplamda 40 hasta var. İhtiyaç olursa Türkiye’den alınır. Ben konuyu hem sağlık Bakanı, hem de Müsteşarı ile konuştum.

SORU: Maske meselesi. Bir iş insanı 10 bin maskeyi bağışlayayım, 10 bin de eczanelere vereyim diyor. Bizim taraf ise yeşil hatta takıldı herhalde.

BAŞBAKAN ERSİN TATAR: Benim bilgime böyle bir şey gelmedi. Bizim devletimiz var; KKTC. KKTC’nin kendine göre kuralları vardır. Yasaları var. Bu Rum tarafı üzerinden ithal edildi. Ben Maliye Bakanlığı yaptım. Bizi duruşumuz vardır. Yeşil hat tüzüğü bağlamında Rum tarafında üretilmişse ithalatı çeşitli ürünlerin olabilir, başka ülkelerden ithalatı olmuşsa KKTC gümrüğü ve Devleti bu konuda çok hassastır. Aksi taktirde başka vesilelerle bizim gümrüğümüzü bay pass ederek başka şeyler de getirilebilir. Oradaki sıkıntı başka ülkeden Rum tarafına getirildiği için bu tarafa getirilmesidir. O firmanın vereceği bağış değildir, bu ithalattır. Gümrüğü ödenmiştir. Burada devlet var, yasalar var. Yasalara uygun şekilde ithalat yapılır. Tahmin ederim sıkıntı budur. Kimsenin vereceği bağışa karşı değiliz.

SORU: 75 bin kişiye çek dağıtıyoruz. Maaşlar da önemli. Maliye Bakanı hazineye ne kadar düşerse onu paylaşacağız demiş. Ortağınız katıldığı programında bu sözü teyit etti. Siz ne dersiniz?

BAŞBAKAN ERSİN TATAR: Biz bunu hükümette konuştuk ve bir paket ortaya koyduk. Kamu için en üst 8500 en az 5000 TL maaşa olayı bağladık. Bu bizim açıkladığımız pakettir. Buna bağlıyız. Ama bir takım açıklarımız var. Bunları yönetebilmek için bir takım girişimlerimiz var. Mayıs sonuna kadar bu programın devamı için bir sıkıntı yoktur. Ondan sonraki süreçte, bizdeki bu yatay seyirle yavaş yavaş ekonominin açılması gündeme gelecektir diye düşünmekteyiz. Şu anda hangi sektörler ne zaman açılır diye çalışıyoruz. Bunlar açıldıktan sonra yaşanacak hareketlenmeyle gelirlerde artış olacak ve açığı yönetebileceğiz diye planlamaktayız. Ama çok daha kötüye gidersek ve kaynak da bulamazsak böyle bir siyaset geliştirilebilir. Ben öyle bir durumun olmayacağını düşünüyorum. Virüs dolasıyla son 1 ayda aldığımız önlemlerle, halkımızın duyarlılığı ile büyük ölçüde bir başarı sağlanmıştır. KKTC’nin kendi dinamikleri içinde, yerli üretim, istihdamla maliyenin gelirlerinde çıkış olacaktır. Önümüzdeki süreci yönetme adına finansman kaynakları da oluşturulacaktır. Gerekirse, doğru zamanda, doğru miktarlarda iç borçlanmaya da gidilecektir. Cumhurbaşkanına da söyledim. Ne zaman ne kadar borçlanma olacak, zamanı geldiğinde biz değerlendireceğiz. Herkes kabul etti kesintileri. Düzenlemeler de yapıldı. Bunu yönetmek bizlerin görevi.
Ben bir maliyeci olarak bir süre sonra kapıların açılmasıyla eski noktaya geleceğimize inanıyorum. Hatta bu Covid-19 olayını başarıyla yöneten bir KKTC’nin olumlu yöndeki algısının artacağını ve bunun inşaat, yüksek öğrenim, turizme yansıyarak ekonomide bir sıçrama olabileceğini düşünüyorum.

SORU: Sizin açıklamanıza göre geçen ay açıkladığınız uygulama bu sefer de sürecek. Maliye bakanı daha önce aylık gelirim 550 milyon idi bu uygulamayla 50 milyon kurtardım. 500 milyon ödedim. Kasaya 150 düşerse iyiyiz dedi. Üstünü tamamlama olanağı var mı?

BAŞBAKAN ERSİN TATAR: Bizim kendi fonlarımız da var. Bir takım kaynak potansiyelimiz de var. İç borçlanma da bir yöntemdir. Zaten baktığımızda finans piyasalarının boyutuna doğru zamanda borçlanmaların mümkün olacağı kanaatindeyiz. Merkez bankasında, böyle bir kapasite var. Herkes iç borçlanmayı böyle bir dönem için öneriyor. Doğrudur bu bir yoldur ama ne zaman ne kadar borçlanılır, bunu hükümet olarak biz takdir edeceğiz.

SORU: Bu söylediklerinizde mali konuları size bıraksınlar diye bir mesaj var.

BAŞBAKAN ERSİN TATAR: Ben kimseyle polemiğe girmem. Bir paket var, bir şeyler açılandı, hükümet bunu karar bağladı. Mayıs sonrası işler çok kötüye giderse, kaynaklardan başarı elde edemezsek ancak öyle bir senaryo gündeme gelir. Öyle bir senaryonun olacağını düşünmüyorum.

SORU: Rum tarafında dün sizi de rahatlatacağını düşündüğüm bir karar açıklandı. Rumlar 2012’de maaşlardan kesinti yapmıştı, Sendikalar mahkemeye gitti ve sonuç dün açıklandı. Rum Yüksek Mahkeme’si kesintinin Anayasaya uygun olduğunu açıkladı. Rum hükümeti nefes aldı. Bundan haberiniz var mı?

BAŞBAKAN ERSİN TATAR: Bizim Anayasamız farklıdır. Ben Maliye Bakanıyken çok yüksek maaş alan emeklilerden kesinti gündeme geldi ama Anayasa Mahkemesi’nde reddedildi. Anayasanın bir maddesi, herkes kazandığı ölçüde katkı yapacak, bir başka maddede de verilen haklar geri alınamaz der. Biz de yaptığımız bu kesintiler iade edilecek dedik. Anayasa emrediyor. Verilen hak geri alınamaz.

SORU: Biz iktidar içinde muhalefet yapmayı da severiz. Son günlerde fikir babaları görüyorum. Bazıları bankalardaki paralara yönelik öneride bulunuyor.

BAŞBAKAN ERSİN TATAR: Böyle bir konuşma suçtur. Merkez Bankası’na gidin sorun; suçtur. Sizin de böyle bir konuyu ekranlarda gündeme getirmeniz doğru değildir. Bunu sosyal medyada, yazmak da suçtur Merkez Bankası izlesin gereğini yapsın. Bakın bizim sistemimizde sorunumuz yoktur. Böyle bir şey niyetimizde de yok, gündemde de böyle bir şey yoktur. Sistem likittir. Toplanan mevduatların bir kısmı kredi olarak verilmiştir diğerleri ise likittir. Hiçbir sıkıntı yoktur. Fazla kazanandan daha fazla vergi alabilirsiniz ama mevduatları konuşmak yanlış ve suçtur.

SORU: Türkiye bir açıklamayla ertelenen borçlarla ilgili faiz alınmaması için karar üretti. Bizde ise faiz üstüne faiz uygulanıyor. Yeni bir değerlendirme olabilir mi Bankalarla?

BAŞBAKAN ERSİN TATAR: Biz merkez bankasıyla faizlerin maliyet hesabıyla uygulanmasıyla ilgili görüşüyoruz. Merkez Bankası’nın da bankalarla yaptığı görüşmeler var. Onlar da kendilerine göre fedakarlık yaptıklarını söylüyorlar. Faizin faizi alınmıyor, müşterinin talep ettiği yapılandırmalara da yapmak pozisyonunda olduklarını kendileri de ifade ediyor. Bankalar da bize ‘fazla öz kaynağımız yok. Esas olarak dönen para mevduat sahiplerinin parasıdır. Ona göre biz de mevduat sahibine ödediğimiz faiz neyse bu taraftan almak zorundayız’ diyor. Biz de mevduata verdiğinle faizden aldığın arasında uçurum olmasın diyoruz. Ben Merkez Bankası’na gerekli çalışmaları yapması için talimatları verdim. Bizim hala çok yüksek faizi tasvip etmemiz mümkün değildir. Sistem kendi içinde bunu çözmek durumundadır. Zaten bunların açıklamaları da yapıldı. Merkez Bankası’na yasal düzenleme mümkünse hükümet olarak değerlendirebileceğimizi söyledim. Meseleyi takip ediyoruz, takip etmeye de devam edeceğiz.

SORU: Su borusu konusu. Boru arızalı. 4-5 ay geçti, Tarım Bakanımız 18 milyon metre küp su var dedi, sonra 3 milyon metreküp su var dedi. Ağustos’a kadar sorun yaşamayız deniliyor.. Şimdi de Haziran’da çalışmalara başlanacak, umarım 1 aya tamamlanır deniyor.

BAŞBAKAN ERSİN TATAR: Bu büyük bir olaydır. Türkiye’ye teşekkür ediyoruz. Tarım Bakanı bana bilgi verdi, ihaleye çıkılıyor, Temmuz’da su akmaya başlayacak. Bana verilen bilgi en az, Eylüle kadar gölette su olduğu, ondan evvel suyun akması için Türkiye gerekli iradeyi ortaya koyduğu yönündedir. Türkiye’ye teşekkür ederiz. Yetişecek. Türkiye’nin bu kadar sıkıntının içinde buna zaman ayırıp, ihaleye çıkıp bunu açıklaması bize verdikleri değerin göstergesidir. Türk hükümetine teşekkür ediyorum.

SORU: CTP’de görev yapmış bir vatandaşımız size oy vermediğini belirtiyor ama öğrencileri KKTC’ye getirdiğiniz için teşekkür ediyor, size teşekkür ediyor. Kendi kızının İngiltere’de yaşadığı sıkıntıları dile getiriyor ve “ darısı benim kızımın da başına inşallah benim kızım da getirilir” diyor. Getirmeye devam edecek misiniz?

BAŞBAKAN ERSİN TATAR: Şu anda Türkiye’de onların da son olarak taşıma işi durdu. Bakanlar Kurulu toplantısında yurt dışında kalan öğrencilere katkı yapmak için karar aldık. 30 Nisan’a kadar başka birilerinin gelmesi için kararımız yok. Bu karantina meselesi çok sıkıntılıdır. Her karantina olan yerde sağlık çalışanı, güvenlik görevlisi ve polis olması lazım. Her noktada karantina merkezi olacaksa bu işle baş etmek mümkün değil. Çok büyük de yorgunluk vardır. Şu anda başka karantina merkezlerinin oluşturulması doğru olmaz. yönde.

SORU: Birkaç gündür bir dedikodu dolaşıyor. Kabine değişiyor diyorlar. Var mı değişiklik?

BAŞBAKAN ERSİN TATAR: Ben şu anda bu krizin içinde böyle bir şey düşünmediğimi söyledim. Gelen sorulara verdiğim cevaplar da bellidir. Şu anda daha fazla konuşmak doğru olmaz. Dışarda gazetecilerin dediği ile bu işler olmaz. Ama siyasette ne zaman ne olacağı da bilinmez. Takdir benimdir, ben atadım ben de alırım. Böyle bir şey bugün gündemde değildir. .

SORU: Sizin yurt dışından getiremediğiniz yakınlarınız var mı?

BAŞBAKAN ERSİN TATAR: Kızım Ankara’da doktor. Orada çalışıyor. Kendisiyle gurur duyuyorum. Getirmeyi ben de annesi de düşünmedik. Kendisi de böyle bir şey istemedi. Orada çalışıyor.

SORU: Bazı bölgeler yardım almadık diyor. Müsteşarınızı koydunuz komitenin başına, sizin düşünceniz nedir?

BAŞBAKAN ERSİN TATAR: Bu süreç devam edecek. Bugün yarın bitmez. Dağıtımların olması için çalışma gerekiyor. Ben de takip ediyorum. Süreci güvenilir yönetmek gerekir, ben de bunu yapıyorum. Katkı koyan sivil toplum örgütlerine, iş insanlarına, hayırseverlere teşekkür ediyorum. İhtiyaçlılara en adil şekilde dağıtmak önemlidir.

SORU: Rumlar kapıları kapadı, bir uçakla 119 Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşını aldı geldi. 135 Gürcü’yü buradan yolladı. Bizde de Afrika kökenliler için Elçilerden çağrı var, vatandaşları ülkelerine yollayacağız, müracaat edin diye. sonuç alındı mı?

BAŞBAKAN ERSİN TATAR: Ulaştırma bakanlığımız görüşüyor, o kadar kolay olmuyor. Pakistan’la ilgili uçak kaldırma düşüncemiz vardı. Kolay kolay gönderme olmuyor