4 hekim örgütü, kaynağı belirlenemeyen yerel bulaşların hızla arttığını, salgının kontrolden çıkma riski olduğunu belirterek, salgının yayılma hızının kontrol edilmesi için topluma yaygın olarak tarama testi yapılması gerektiğini kaydetti.

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Kıbrıs Türk Tabipleri Odası, Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası, Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası ortak açıklama yaptı, “Pandemi mücadelesi bireylerin yükümlülüğüne bırakılamaz. Toplumsal mücadele ve iş birliği şart” vurgusunda bulundu.

Örgütlerin, yerel bulaşın ve salgının yayılma hızının kontrol edilmesi için açıkladığı önlemler arasında düğünlerin, kalabalık seçim toplantılarının, toplu ibadetlerin, özellikle kapalı alanlardaki etkinliklerin 3 hafta süre ile kısıtlanması, okulların açılmasının 21 gün sonraya ertelenmesi de var.

Ülkeye girişlerde karantina uygulamasının yeniden yürürlüğe girmesini olumlu karşıladığını belirten sağlık örgütleri, “Karantina uygulamaları sonunda da PCR testi yapılarak kişilerin negatif olduğunun teyit edilmesi gerek” açıklamasında bulundu.

Örgütler, Covid-19 dışı sağlık hizmetlerin aksatılmaması, PCR test yapılan merkezlerdeki numune alma ve test çalışma tekniğinin denetlenmesi, sağlık sistemindeki organizasyonun tamamlanması, salgının hızının kontrol edilebilmesi için topluma yaygın olarak tarama testi yapılması ve denetimle ilgili konularda gereğinin yapılmasını istedi. 

Sağlıktaki örgütler, hükümeti, ülkeyi bilimle değil, politika ve popülizmle yönetmeye çalışmakla da suçladı. 

“HAZIRLIKLAR BİR TÜRLÜ TAMAMLANMADI”

Ülkenin sınırlarının yeterli hazırlık yapılmadan ve risk kategorileri bilimsel veriler ışığında belirlenmeden açıldığının ifade edildiği açıklamada şu değerlendirme yapıldı:

“Halkımız ilk günden itibaren büyük bir özveriyle bizlere hazırlıkları tamamlayacak zamanı kazandırdı. Ancak hükümet salgın kontrol altındayken, hatta uzun süre hiç vaka yokken sağlık alt yapısında ve organizasyonda uygun hazırlıkları yapmadı, halkın ve sağlık çalışanlarının özverileriyle ile gelinen noktayı siyasi reklam malzemesi olarak kullanmayı tercih etti. Dünyada devam edem salgını ve bizi bekleyen tehlikeyi görmezden geldiler, topluma defalarca pandemi hastanesi vaadi verdiler, tutmadılar.”

“POZİTİF VAKALARIN TÜMÜ ÇİFT PCR TESTLERİ İLE TESPİT EDİLEMEDİ, TOPLUMUN İÇİNE KARIŞTI, YEREL BULAŞ BAŞLADI”

Tüm sağlık örgütlerinin aylardır “Amaç steril kalmak değil hazır olmak. Kapalı kalma sürdürülebilir” dediğini, ülkeye karantina ile giriş yapılması için Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nin 1 Temmuz’da Yüksek İdare Mahkemesi’ne (YİM) dava açtığının anımsatıldığı açıklamada şunlar kaydedildi:

“Tüm uyarılarımıza rağmen sınırlar, yüksek riskli ülkelerden gelen yolculara karantinasız açıldı. Pozitif vakaların tümü çift PCR testleri ile tespit edilemedi, toplumun içine karıştı, yerel bulaş başladı. 

Son günlerde giderek artan sayıda yerel vaka saptanmasına rağmen bireysel ve toplumsal önlemler tam anlamıyla uygulanmıyor. Bu da önümüzdeki süreçte salgın yayılma hızının kontrolsüz hale gelme riskini artırıyor.”

“HÜKÜMET BİLİMLE DEĞİL, ÜLKEYİ POLİTİKA VE POPÜLİZMLE ÜLKEYİ YÖNETMEYE ÇALIŞIYOR”

Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi tarafından geçtiğimiz gün alınan kararların da hatırlatıldığı açıklamada, şunlar belirtildi:

“B sınıfı ülkelerden gelen yolcular çift PCR testleri negatif olsa bile 7 gün karantina altına alınacaklar. 3 günden kısa süreli kalacak olanlardan çift PCR testleri negatif olanlar karantina uygulamasından muaf tutulacağına dair karar ise bizlerin ve kamuoyunun tepkileri neticesinde dün revize edildi. Düzenleme, sadece KKTC’den Türkiye’ye resmi görevli olarak gidip 3 gün içinde dönecek kamu görevlileri ile Türkiye’den KKTC’ye resmi görevli olarak gelecek ve 3 gün içinde geri dönecek kamu görevlileri için geçerli olacak. Bu karar alma süreci, hükümetin bilim değil, politika ve popülizm ile ülkeyi yönetmeye çalıştığını da bir kez daha ortaya çıkardı.

Karantina uygulanması kararını olumlu olarak değerlendirmekle beraber tüm karantina uygulamaları sonunda da PCR testi yapılarak kişilerin negatif olduğunun teyit edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

“PCR TEST YAPILAN MERKEZLERDEKİ NUMUNE ALMA TEKNİĞİ VE TEST ÇALIŞMA TEKNİĞİ DENETLENMELİ, STANDARDİZE EDİLMELİ”

Hekim örgütlerinin açıklamasında yerel bulaşın ve salgının toplum içinde yayılma hızının kontrol edilmesi için acilen alınması gereken tedbirler olduğu kaydedildi ve şunlar aktarıldı:

“1-PCR testlerinin sayısının (kapasite) artırılması olumlu bir gelişmedir ancak toplumun enfekte olmasının önlenmesi için yeterli değildir. Mevcut durumda kullanılmakta olan PCR testleriyle tespit edilen vakaların gerçekte pozitif olan vakaların tümü olmadığı, bazı pozitiflerin tespit edilemeyerek toplum içinde giderek artan yerel bulaşa yol açtığı görülmektedir. Diğer yandan virüs bulaşan kişilerin belirli bir virüs yükü oluşana kadar PCR testlerinin pozitif çıkmayabileceği de bilinmektedir. 

Mevcut kit ile düşen duyarlılığın yanı sıra numune alma tekniklerinin de değişebildiği gözlemlenmektedir. PCR test yapılan merkezlerdeki numune alma tekniği ve test çalışma tekniği denetlenmeli, standardize edilmelidir.

“SAĞLIK SİSTEMİNDEKİ ORGANİZASYON BİR AN ÖNCE TAMAMLANMALI”

2-Sağlık sisteminde hâlâ tamamlanmayan organizasyon bir an önce tamamlanmalıdır. Hastane kapasitesi dolmuş, sağlık çalışanları yorulmuştur. Son dönemde saptanan yerel vakalar ile temaslı saptanması ve takibinde sıkıntılar yaşanmaya başlanmıştır. COVID-19 tanı, tedavi ve filyasyonda görevli ekiplerin genişletilmesi ve organizasyonu elzemdir. 

“COVID-19 DIŞI HİZMETLER AKSATILMAMALI… GEREKLİ DÜZENLEME YAPILMALI”

3- Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde ve diğer kamu hastanelerinde sürdürülmekte olan COVID-19 dışı hizmetlerin aksatılmaması son derece önemlidir. Bu amaçla hastanelerde hizmet veren hekimlerle istişare edilerek gerekli düzenlemeler yapılmalı ve sağlık çalışanlarına yeterli kişisel koruyucu ekipmanlar sağlanmalıdır. Diğer yandan hastanelerde yatan hastalara ziyaretçi kısıtlaması getirilmesi ve hastanelere giriş-çıkışların kontrol altına alınması için yeterli sayıda güvenlik görevlisi istihdam edilmesi gerekmektedir. Poliklinik hizmeti için başvuran hastaların ise randevu ile alınması ve polikliniklerin fiziki yapısının ivedilikle düzenlenmesi gerekmektedir.

“TOPLUMA YAYGIN OLARAK TARAMA TESTİ YAPILMASI GEREK”

4-Virüs temas ve damlacık yoluyla bulaştırmaktadır. O zaman toplum içinde virüs taşıyanlar, yani pozitif vakalar tespit edilerek diğer kişilerle temasları kesilmeli, yani toplumdan izole edilmelidirler. Salgının yayılma hızının kontrol edilmesi için topluma yaygın olarak tarama testlerinin yapılması gerekmektedir.

“TÜM KURALLARIN DENETİMİ YAPILMALI”

5- Bireysel tedbirlerin uygulanması önemlidir. Aynı oranda iş yerleri, kamusal alanlar ve sosyal alanlarda da tedbirlere uyulması hayati önemdedir.
Tüm kuralların denetimi yapılmalı, kurallara uyumun artırılması için gereğinde yaptırımlar uygulanmalıdır.

“ETKİNLİKLER 3 HAFTA SÜRE İLE KISITLANMALI”

6-Virüsün bulaşması açısından yüksek riskli olan düğünler, kalabalık seçim toplantıları, toplu ibadetler, eğlence etkinlikleri gibi özellikle kapalı alanlardaki etkinlikler 3 hafta süre ile kısıtlanmalı, bu sürenin sonunda durum yeniden değerlendirilmelidir.

“OKULLARIN AÇILMASI 21 GÜN SONRAYA ERTELENMELİ”

7- Kaynağı belirlenemeyen yerel bulaşların hızla artması nedeni ile salgının kontrolden çıkma riski mevcuttur. Bu ortamda okulların açılmasının 21 gün sonraya ertelenmesi ve 21 günün sonunda yapılacak durum değerlendirmesine göre karar verilmesi gerekmektedir.”