Hasan Karlıtaş / Turizmci – Turist Rehberi

[email protected]

 

Lefke,  masalla gerçek arasında yaşanan benzersiz bir güzellik. Şirin kasaba Lefke, tarih süreci boyunca, dağ ve deniz arasındaki konumu, temiz havası, yeşilliği, bol su kaynakları, verimli toprakları ve çevresindeki bakır maden yataklarından dolayı hep tercih sebebi olmuş,  eşsiz bir yer.

‘’ Lefke ‘’ denilince,  Osmanlı mimarisi ile yapılan konaklar, cumbalı evler, yeşilin farklı tonları, rutubetsiz temiz hava, ceviz ve hurma ağaçları ile portakal kokuları aklıma geliyor. Kasabanın her köşesini saran rengarenk çiçekler arasından süzülerek akan su, Lefke’ye ayrı bir hava ve tazelik sunuyor. Bu ne kadar büyük bir zenginlik. Adeta şairane bir harmoni ve güzellikler bütünlüğü

Kıbrıs’ın en güzel portakalı,  hiç tartışmasız, Lefke Portakalı. Kıbrıs adasındaki en fazla Hurma ve ceviz ağacı yine Lefke’de bulunuyor… Lefke, soğuk iklimi seven ceviz ağacı ile sıcak yerlerin değişmezi hurma ağacını, aynı coğrafya’da buluşturmayı başarabilmiş benzersiz bir  kasaba...

Doğal doku yanında, kültürel ve tarihsel mirasın tanığı, çok sayıdaki yer,  kasabanın sessiz ve huzur veren atmosferi ile bütünleştiği zaman, ortaya  tablo görünümündeki görüntüler çıkıyor.

Özellikle, Lefke Kasabası içerisinde yer alan Venedik, Osmanlı, ve İngiliz Dönemini yansıtan  mimari yapılarının yaratmış olduğu ahenk, muhteşem güzellikteki bir mozaiği andırıyor.

Tarihi bir kasaba hüviyetindeki Lefke, geçmişten günümüze birçok farklı medeniyetin uğrak yeri olma özelliğini hiç yitirmedi. 1975 sonrasında, maden şirketinin geride bırakmış olduğu kirlilikten dolayı, yaratılan ‘olumsuz Lefke’ imajına inat, Lefke  ada’nın en yeşil yerlerinden birisi olarak ziyaretçilerini selamlıyor.

Lefke denilince, inanç turizmi açısından Lefke’ye önemli bir hareketlilik sağlayan 93 yaşındaki Şeyh Nazım Kıbrısi, faktörünü de unutmamak gerek…

Kıbrıs Maden  Şirketi (CMC)’nin, faaliyet yürüttüğü döneminde (I.dünya savaşı sonrası – 1975) , Lefke göç alan bir kasaba özelliğindeydi. Hatta Lefke, 1950’li ve 60’lı yıllarda, Lefkoşa’dan bile daha hareketli ve capcanlı bir kimliğe sahipti. 1920’li yıllarda faaliyetlerine başlayan CMC,  geçirdiği parlak yıllar sonrasında, 1975 senesinde faaliyetlerine son vermek zorunda kalır.  Madenin kapanmasından sonra Lefke, geriye bırakılan kirlilik, halkın göç etmesi ve narenciyenin gerilemesi ile baş başa kalır. Bu durum Lefke’yi olumsuz olarak etkiler. Lefke kendi içine kapanır.  Bir zamanlar, cıvıl cıvıl olan hatta nüfusu 10 binin üzerinde olan bu şirin kasaba , derin yalnızlığını yaşamaya başlar.

Tabiat ve güzellikler anlamında, Lefke eski yıllardaki romantizmini ve güzelliğini taşısa da, gelişip, büyüyen, sokakları canlı ve işyerleri kalabalık bir kasaba olma özelliği çoktan yitirmiş durumda.  Halbuki, ‘ Tarih kültür ve doğa ’  değerleri ile  Lefke’nin keşfedilmeyi bekleyen son derece zengin turizm potansiyeli, bütün  haşmetiyle  yerli yerinde duruyor..

Kuzey Kıbrıs’taki, turizm gelişiminden en az nasibini alan Lefke’nin,  makus talihi planlı ve sürdürülebilir bir turizm gelişimi ile değişebilir. Son dönemlerde, temelleri atılan cittaslow projesi, bu anlamda Lefke için  biçilmiş kaftan durumunda.

Lefke Cittaslow (Yavaş/sakin şehir) olmak için çalışıyor

DÜŞÜNSENİZE, Gürültü yok ! Sakinlik ve Huzur var ! Fast Food yok, Slow Food var, zincir restoranlar yerine, Yerel üretim ve doğal yerel tatlar sunan işletmeler var, trafik keşmekeşi yok, düzenli yeşil alanlar var, beş yıldızlı devasa oteller yok, konsept oteller var..Yılların koşuşturmasından kaynaklanan, yorgunluğa,  kalabalığa  ve gürültüye artık çare var. İşte çare,  Zamanın yavaş akacağı, sade ve hep özlenen, yerel kültüre ve doğaya saygılı huzurlu bir başlangıç. Citta Slow – Slow City – yavaş şehir - Sakin Şehir. Bu proje, Lefke’nin çehresini olumlu anlamda değiştirebilir. Bir dönem 53 köyün merkezi olan, fakat şu anda terk edilmiş ve bakımsız bir görünümündeki,  Lefke yeniden hareketlenip, özgün bir kasaba karakterini  kazanabilir. Turizm, tarım ve eğitim sektörleri, sürükleyici sahalar olarak, kasabanın çıkış yolunu doğa ve insan dostu gelişim olarak aydınlatabilir. Böylesi bir gelişimden, çocuk genç, yaşlı, engelli tüm bölge halkı olumlu anlamda kazanım elde edecektir. Cittaslow,  herkesin mutlu olacağı,  doğa ve kültürün korunarak gelecek nesillere taşınabileceği bir anlayışı öngörüyor.  Yıkılmaya yüz tutan bazı konakların restore edilmesi, CMC’nin olumsuz etkisinin kurulacak olan ‘Lefke Bakır Müzesi’ ile olumluya dönüştürülmesi, flora ve fauna bakımından çok zengin olan bölgede yürüyüş ve bisiklet parkurlarının yapılması, iyi tarım uygulamalarının desteklenmesi, altyapının güçlendirilmesi, turizmin özel ilgi turizmi modelleri ile çeşitlendirilmesi ve şehrin kendine özgü bir renginin olması bu proje ile sağlanacaktır.  Sadece tüketen değil üreten bir anlayış hakim olacağı için de,  Lefke merkez yanında, etrafındaki 13 köy ve köy halkı da bu gelişimden olumlu etkilenecektir… Bu amaçla seçilen, ’ Lefke : Sakinlik onun doğasında var. ‘ sloganı Lefke çağrışımı  ile birebir örtüşüyor.

Lefke Turizm Derneği öncülüğünde her yıl, haziran ayında düzenlenen  ‘ Ceviz Festivali ’ ve Kasım ayında düzenlenen  ‘ Hurma Festivali ’, Lefke ile buluşmak için çok güzel iki vesile. Bu seneki Hurma festivali 2-3 Kasım tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Adına festivaller de düzenlenen CEVİZ ve HURMA’nın insan sağlığı  üzerinde de çok faydaları var.

Kendine özgü güzellikleriyle Lefke, sizi çağırıyor… Lefke dün de görkemliydi yarın da görkemli olacaktır.