Başbakan Hüseyin Özgürgün, hükümetin öncelikleri arasında, iki yıl içinde genel sağlık sigortasının hayata geçirilmesi, yeni devlet hastanesinin temelinin atılmasının da olduğunu; kamuda verimliliğin artırılması ve özel sektörün önünün açılması için kararlılıkla çalışılacağını söyledi.

Kıbrıslı Rumların, KKTC’deki kiliselerde düzenlediği ayinlerin son üç yılda dört kat arttığını ve ayinlerin siyasallaştığıyla ilgili ellerinde bilgiler olduğunu belirten Başbakan Özgürgün, ayin izin prosedürünün yeniden düzenlendiğini, belirlenen dört kriterin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile istişare edilerek konulduğunu ifade etti.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre, Başbakan Hüseyin Özgürgün, Kanal T’de yayımlanan “Açık Oturum” programında, gündeme ilişkin soruları yanıtlayarak değerlendirmelerde bulundu.

Başbakanın tüm işleri koordine ettiğini ve sorumluluklarının yüksek olduğunu, 7 gün 24 saatinin dolu olduğunu ifade eden Başbakan Özgürgün, yıllar içindeki siyasi birikiminin Başbakanlık zeminini hazırladığını kaydetti.

“BAŞKANLARIN HÜKÜMET DIŞINDA KALMASI CİDDİ SIKINTI”

Parti hükümetteyken genel başkanların hükümet dışında kalmasının ciddi sıkıntı olduğuna ve bu sıkıntıları, CTP-UBP koalisyon hükümetinde yaşadıklarına değinen Başbakan Özgürgün, hükümette yaşanan bazı gelişmeleri duymadıklarını veya sonradan haberleri olduğunu, böylece sorunlara müdahalede geç kaldıklarını anlattı. Özgürgün, örneğin maaş krizinde CTP Genel Başkanı Talat’ın “haberim yok” dediğini, kendisinin de konuyu sonradan öğrendiğini hatırlattı. Başbakan Özgürgün, iki partinin genel başkanının hükümet dışında kalmasının, parlamenter sistemde sıkıntı oluşturduğunu, hükümetin ömrünü kısalttığını, sorunların çözümünü geciktirdiğini kaydetti.

“OLMAZ DENEN KOALİSYON YOKTUR’UN YOLUNU AÇTIK”

UBP olarak, CTP ile hükümet ortaklığı yapmakla, “bu ülkede olmaz denen koalisyon yoktur, her koalisyon denenmelidir” düşüncesinin yolunu açtıklarını ifade eden Başbakan Özgürgün, “Çünkü siyaset halk için yapılıyor, partisel çıkarlar gerektiğinde ikinci plana itilebilir” dedi.

Başbakan Özgürgün, CTP ile koalisyona, “partinin değil, ülkenin çıkarı bunu gerektiriyor” diye girdiklerini ve iyi niyetle de götürmeye çalıştıklarını belirtti.

Başbakan Hüseyin Özgürgün, hükümetin önceliklerine ilişkin bir soru üzerine, önemli projelerin başlatılacağını; bunlar arasında genel sağlık sigortası, yeni devlet hastanesi yapımı, sağlıkta reform, kamunun reorganizyonu ve özel sektörün önünün açılması çalışmalarının olduğunu anlattı.

Başbakan Özgürgün, iki yıl içinde genel sağlık sigortasının hayata geçirilmesini hedeflediklerini ve yeni devlet hastanesinin temelinin atılacağını, eğitim ve ulaştırma hizmetlerinde tedbirler alınacağını kaydetti.

Hüseyin Özgürgün bir soru üzerine, Ekonomik ve Mali Protokol’de bilinmeyen bir unsur olmadığını belirtti.

“HÜKÜMET MÜZAKERELERE TAM DESTEK VERİYOR”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile haftalık olağan görüşmelerini düzenli yaptıklarını, uyum içinde olduklarını, devletin zirvesinde uyum ve işbirliği öngördüklerini ifade eden Başbakan Özgürgün, bir sıkıntı olursa karşılıklı görüşerek aşacaklarını ve Cumhurbaşkanı ile uyum içinde çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

Başbakan Özgürgün, “Devletin zirvesinde uyum ve işbirliğinden yanayız, bunu da hükümet olarak iyi niyetle ortaya koyacağız, koyuyoruz da. Sayın Cumhurbaşkanımız da bunu biliyor” diye konuştu.

Başbakan Özgürgün, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Türkiye’nin desteği ile sürdürdüğü Kıbrıs müzakerelerine hükümetin tam destek verdiğinin altını çizerek, çözüm için 2016’da çok da umut görmediğini kaydetti.

Kıbrıs Rum yönetimi lideri Nikos Anastasiadis’in iki yıl sonra yapılacak başkanlık seçimleri için seçmene mesajlar verdiğini ve Kıbrıs konusunda olumlu ciddi adımlar atacağını düşünmediğini belirten Başbakan Özgürgün, “Anastasiadis kendisini dünya lideri olarak görüyor, zaten sorun da burada” dedi.

VATANDAŞLIK KONUSU

Başbakan Özgürgün, vatandaşlıklar konusundaki sorular üzerine, insanlık dramına yol açan sorunların şu andaki mevcut yasayla da çözülebileceğini, bazı sorunların idarenin hatalı kararlarından bugüne geldiğini ve idarenin iyi niyetli davranışıyla düzelebileceğini kaydetti.

“MUHACERET AFFI KONUSUNDA ÇALIŞMA YAPILIYOR, KISA SÜREDE SONUÇLANACAK”

Özgürgün, çalışma izinleriyle ilgili yasal gereklerin işveren tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle oluşan sıkıntıların aşılması için de, Çalışma Bakanlığı’nın muhaceret affı konusunda bir çalışma yaptığını ve kısa sürede bunun sonuçlanacağını belirtti.

“DOME OTEL BİR ÖZELLEŞTİRMEDİR”

Başbakan Özgürgün, Vakıflar İdaresi’ne ait Dome Otel’in, mevcut işletmecisiyle kira süresinin uzatılıp uzatılmayacağıyla ilgili bir soru üzerine de, sözleşmenin daha süresi olduğunu, günü geldiğinde Vakıflar İdaresi yönetiminin buna karar vereceğini söyledi.

Dome Otel’in işletmesinin bir özelleştirme olduğuna işaret ederek, burada trajikomik bir durum yaşandığını kaydeden Başbakan Özgürgün, “Bu bir özelleştirme. Sendika aldı. Özelleştirme lafını duymak istemeyenler ‘Dome Otel’i bize verin’ diyorlar” dedi.

“TELEKOMÜNİKASYONU ÖZELLEŞTİRELİM’ DEYİNCE ORTALIK KALKIP OTURUYOR”

Dome Otel’in işletmesinin özelleştirildiğini, özelleştirildiği için şimdi iyi noktaya geldiğini belirten Başbakan Özgürgün, “Aynı insanlara, aynı sendikaya, ‘Telekomünikasyonu özelleştirelim’ diyoruz. Bir anda ortalık kalkıp oturuyor” dedi.

“SU KIBRIS GENELİ İÇİN BÜYÜK ŞANS”

Türkiye’den gelen suyun Kıbrıs’ın geneli için en büyük şans olduğunu, Türkiye’nin hayal bir projeyi gerçekleştirdiğini ve dünyada ilk olduğunu kaydeden Başbakan Özgürgün, Ada’nın su kaynaklarının kıt olduğuna işaret ederek suyun faydalarının saymakla bitmeyeceğini, içme suyu olduğu için evlere ulaşacak suyun fiyatının, maliyetler düşünülerek belirleneceğini anlattı.

Başbakan Özgürgün, suyun fiyatı belirlenirken, Türkiye’nin, maliyet yükseltici birçok unsurdan vazgeçtiğine de dikkat çekti.

“ELİMİZDE AYİNLERİN SİYASALLAŞTIĞIYLA İLGİLİ BİLGİLER DE VAR”

Kıbrıslı Rumların KKTC’deki kiliselerde ayin yapma prosedürüne yeni düzenleme getirilmesiyle ilgili olarak da, ayinler konusunda sıkıntılar yaşandığını, ayin sayısının üç yılda dört kat artığına işaret eden Başbakan Özgürgün, “Bir yılda 200 ayin demek 36 saatte bir ayin demektir. Bunlara güvenlik de yetişemiyor, çünkü güvenliğinin alınması lazım. Elimizde, ayinlerin siyasallaştığıyla ilgili bilgiler de var. Düzenleme yapma ihtiyacı duyduk. Sayın Cumhurbaşkanımızla da istişare ettik ve belli dört tane kriter koyduk” dedi.

Başbakan Özgürgün, dini özgürlükler noktasını geçmeden, belirlenen dört kriter çerçevesinde ayinlerin belli bir düzenlemeye tabi tutulacağını sözlerine ekledi.