* Mağusa’nın tanınmış simalarından Necdet Dökmecioğlu bir tarih. İkinci dünya savaşı da dahil bu ülkede birçok olayın ve değişimin şahitliğini yaptı. 20’li yaşlarında henüz öğrenciyken bir sabah görme yetisini kaybetti. Ancak mücadeleden hiçbir zaman vazgeçmedi. Ulusal Birlik Partisi (UBP)’nin kuruluşunda yer aldı. Mağusa’da iki dönem Belediye Başkanlığı’nda bulundu.


Henüz 20’li yaşlarda denizcilik hayalini bir tarafa bırakıp, öğretmen olmaya aday bir üniversite öğrencisiyken bir sabah gözlerinin yalnızca yüzde onu görmeye başlar Necdet Dökmecioğlu’nun. Ancak, hayatının en büyük acılarından bir tanesi olsa da bu, mücadeleden asla vazgeçmez. Mağusa’da kitap kırtasiye dükkanı açar. İlk kez, Türkiye basınını ülkeye günlük olarak getirir. Ulusal Birlik Partisi (UBP)’nin kuruluşunda yer alır. Mağusa Belediyesi as başkanlığı ve iki dönem de belediye başkanlığı yapar.

İkinci Dünya Savaşı sıraları

Necdet Dökmecioğlu, 1930 Mağusa Suriçi’nde doğdu. İlkokulu Mağusa Gazi Okulu’nda bitiren Dökmecioğlu, 1938-1939 yıllarında Kıbrıs’ta bulunan İslam Lisesi’nde okudu. Dökmecioğlu, o dönemde İslam Lisesi’ne duhul imtihanı (giriş sınavı) ile alınan 600 kişi arasından 80 kişinin arasına girmiş. 1939 yılında meydana gelen 2. Dünya Harbi’nin de tanıklarından Dökmecioğlu, o günleri anlatıyor. İngilizlerin o dönemde Kıbrıs’a savaş malzemelerini taşıdıklarını söylüyor. Okulu’da Lefkoşa’dan Lapta’ya taşınmış. Ve iki yıl da Lapta’da açılan yurtlarda kalmış o dönem Dökmecioğlu…

Denizcilik hayali gerçekleşmez

Eski günlerini anlatırken, hiçbir eksik bırakmamak için titizlikle düşünüyor. Zaman zaman uzaklara dalıp gidiyor. Lise’de olgunluk imtihanı varmış o dönemler. Ve, olgunluk imtihanını da başarıyla geçmiş Dökmecioğlu, 1949-1950’lerde Türkiye yolu görünmüş ona. Hedefi olan denizcilik okuluna girebilmek için. Ancak, elinde ingiliz pasaportu olan Dökmecioğlu’nun ingiliz olduğunu sanan okul idaresi kabul etmemiş onu okula. O da arkadaşı Ali Suha Bey’le gittiği Türkiye’de yine onunla birlikte öğretmen olmaya karar vermiş. Üniversite ayarında olan Gazi Eğitim Enstitüsü öğretmen yetiştiryormuş o zamanlar. Ve eğitim bakanıyla görüşüp durumu anlatmışlar…Okula kaydolmuşlar sonunda.

Bir sabah uyanır ve gözlerini kaybeder

Her ne kadar istediği denizcilik okuluna giremese de Necdet Dökmecioğlu, öğretmen olma ümidiyle gittiği okulunun ikinci senesinde, “Hayatımın en kötü iki acısından bir tanesiydi” dediği günleri yaşar. Bir sabah kalktığında gözleri yalnızca yüzde 10 görür. O acı dolu günleri anlatmaya şöyle devam ediyor: “Bir sabah kalktım, görmemi kaybettim. Beni Gülhane Tıp Hastanesine kaldırdılar. Kıbrıslı Doçent Cahit Örgen Süreyya bana nevrik optik tanısı koydu. Çok ağır gelmişti bu bana. Şimdi de aynı görmekteyim…” Üç ay Gülhane’de kaldıktan sonra Kıbrıs’a dönmüş Dökmecioğlu, sonra da annesi onu İsviçre ve İngiltere'ye göndermiş tedavi için. Ancak nafile…Sir Duke Elder ‘Dünya Göz Allahı’ diye bilinen doktor dahi anlamamış bu hastalığın nedenini.

Mağusa Çarşısında kitap kırtasiye dükkanı

1952 yılında Necdet Dökmecioğlu, iradesini kullanarak yaşamak için mücadele etmesi gerektiğini düşünür ve serbest ticarete başlar Kıbrıs’ta. Mağusa Çarşı Meydanı’nda kitap kırtasiye dükkanını açar. İki yıl sonra Türkiye’den orta okul ve lise kitapları getirir. Kendisinin Mağusa’ya ilk ders kitapları getiren kişi olduğunu anlatıyor bizlere. Hazım Remzi dediği kişiyle birlikte, Türkiye’den her gün ülkeye günlük olarak gelmeyen Türkiye basınını da getirmeye başlarlar. “İftihar duyarım” diyerek anlatmaya devam ederken, o dönemlerde, Bozkurt, İstiklal, Halkın Sesi gibi Kıbrıs basınının da Rum taşımacılık şirketiyle Lefkoşa Merkez’den dağıldığını anlatan Dökmecioğlu, bir anda tepkisini belli ediyor ve “Ne ayıp şeydi yarabbi, o utanç verici perdeyi ben kırdım. Türkiye’den getirdiğimiz Türkiye basını yanında, Kıbrıs Türklerinin gazetelerini Türk şirketi taşımaya başladı. Daha öncesi Rumlar taşırdı” diyor.

İkinci büyük acı, Cazibe hanımın ölümü…

1957 yılında hayatının kadını Cazibe hanımla tanışır Dökmecioğlu. Mağusa’ya öğretmen olarak gelen Cazibe hanımla o dönemlerde kitapcılık yapan Necdet Dökmecioğlu tanışırlar. 50 yıl da bir yastığa baş koyarlar. Cazibe hanımın azmatik bronşit hastalığından ölümü, “ikinci en büyük acımı yaşadım” dediği günlerdir Dökmecioğlu’nun. Ondan bahsederken, gözleri doluyor Dökmecioğlu’nun “Karımı çok severdim. Çok iyi bir kadındı” diyor. Sohbetimiz arasında, Cazibe hanımın adı birkaç kez geçiyor. “Kahve yapmak isterdim. Ama yapamam ben. Hiç mutfağa koymadı beni Cazibe Hanım. Bir keresinde evde yoktu acıktım. O zaman islim ocaklar vardı. İslim ocağı yaktım, tavaya yumurta kırayım dedim kabuklarıyla birlikte düştü tavaya. Sonra tava birden alev almaya başladı. O günden sonra, Cazibe Hanım hiç mutfağa girmeme izin vermedi.” diyor.

İki yıl Mağusa Belediye Başkanlığı yaptı

Gözlerinin yüzde 10 görmesi onu hiçbirşeyden alıkoymaz. Siyasi partilerin kurulduğu dönemde, 1972’de Ulusal Birlik Partisi (UBP)’ne üye olur. 1972’den sonra açık devlet idaresine resmi seçimlerle as başkan ve üyeleri seçilirken, Mağusa Belediyesi’ne as başkan olur. 1996 yılına kadar da as başkanlığına devam eder. 1984-1986 yıllarında ise Necdet Dökmecioğlu, Mağusa’nın Belediye Başkanlığı görevini de üstlenir.

UBP’yi kuranlardan

UBP’yi kuranlardan olan Dökmecioğlu, halen UBP üyesi. Dr. Küçük ve Rauf Raif Denktaş’ın başkanlığını takdirle karşıladığını söylüyor. “Onların topluma verdiği hizmeti büyük takdir ve inançla kabu eltmekte ve inanmaktayım. Eğer Dr. Küçük olmasa, Rauf Denktaş devam etmese, Kıbrıs Türkü olmayacaktı. Türkleri Rumların imha politikalarından kurtaran, Bülent Ecevit’i ikna eden Rauf Denktaştır. Son dakikaya kadar telefonun başındaydı.” diyor.

“Dostlarımdan kopmadım”

Mağusa’nın eski halinden konuşuyoruz sonra. “Çok şey değişti” diyor Dökmecioğlu. Mağusa’nın ne kadar büyüyüp geliştiğinden bahsediyor. Şimdilerde, Dökmecioğlu emeklilik hayatı yaşıyor. Tuzla’da oğlunun evinde kendine özel odasında kalıyor. Mağusa Belediye Çarşısı’nda arkadaşının berber dükkanına gidip orada sohbet ediyor. Ara sıra emekliler cemiyetine uğruyor.

Giremediği denizcilik okuluna oğlu girer

3 tane oğlu olan Necdet Dökmecioğlu’nun bir oğlu Ahmet Dökmecioğlu, onun giremediği denizcilik okuluna girerek kaptan oldu. Ve şu anda Mağusa Liman Başkanı’dır. Diğer oğlu Haluk Dökmecioğlu ise Sağlık Müfettişi olarak görev yapıyor. Ozan Dökmecioğlu ise İsviçre’de Kraft isimli bir Amerikan şirketinde mali işler sorumlusu.

Bizlere kapılarını açan Necdet Dökmecioğlu’na sıcak sohbeti için teşekkür ederiz.