Cafe Avacado’nun menüsünde, besleyici salatalar, superfood smoothie’ler ve günlük çorbalar bir yere toplanmış. “Avocado” ismi ile de bağlantılı olan menüde, Fas salatasından tutun da birçok bölgesel salataya yer verilirken, neredeyse her yemekte avokado kullanılıyor.

 

Tağmaç ÇANKAYA

 

İnsanımızın et ürünlerine olan bakışı, tüketim miktarları göz önüne alındığında, son derece önem arz eder. Hatta savaş sonrası Kıbrıs’ta, evde pişen yemeklerine et koyabilenler, bunu statü sembolü, zenginlik veya fakirlik göstergesi olarak bile kullanmışlar. Oysa et, günümüz modern bilgileri ışığında ya da antik Hint bilgilerine bakıldığında, genel anlamda faydadan çok insan vücuduna zarar verebilen bir yiyecek. Elbette bu kişiden kişiye ve metabolizmaya göre değişebilen bir husus. Lakin, insan bedeni bir yana dursun, evimiz olan bu dünya ile alakalı olarak en çok tartışılan başlıklardan biri de çevre konusuyken, et tüketimi ile global ısınma arasındaki derin bağı görmezden gelmek de, önemli bir çaba ve kayda değer bir bananecilik gerektirir kanımızca.

İşte hangi sebepten ötürü olursa olsun, et tüketimini sınırlamış yada durdurmuş insanların, kebap cenneti Kuzey Kıbrıs’ta, evinde olmadığı zaman yiyecek bir şeyler bulması bir hayli zor.  Böyle beslenenlerin ve sağlıklı yaşamamanın bedellerini doğrudan yada sevdikleri yoluyla ödeyen insanlarımızın sayısı artarken, artık kendi formüllerini üretmeye başlayanlar da var. İşte geçtiğimiz ay, Lefkoşa’nın kalbinde yeni açılan güzide mekân Cafe Avocado, tam da bu ihtiyaç üzerinden hareket etmiş.

Sahipleri Gökhan Acar ve Serhan Candaş, dışardan basit gibi görünen bu restoran işletmesiyle hepimize harika bir girişimcilik dersi veriyorlar. Hem de hiç öyle bir iddiaları yokken...

Gökhan İngiltere’de şeflik, Serhan Kıbrıs’ta gitaristlik yapıyordu

Gökhan İngiltere’de şef olarak çalışırken ve Serhan Kıbrıs’ın değerli gitaristlerinden biriyken, coğrafyaları farklı olmasına rağmen, ortak bir arkadaşları sayesinde tanışıp, aynı zamanda aynı kaygıyı ve ihtiyacı dillendirmişler. Bundan aldıkları ilham ile sonrasında Kıbrıs’taki yemek sektörü ile ilgili araştırmalara başlamışlar.
Eksikliğini duyumsadıkları ve ülkemizde halen alternatif olarak algılanan sağlıklı yemek türlerinin, ne kendileri ne de yakın çevreleri tarafından kolay kolay bulunamadığını fark etmişler. Bunun üzerine, esasen yedikleri konusunda meraklı ve sağlığıyla yakından ilgilenen insanlara ve vejetaryen ya da vegan beslenenlere yönelik, ancak sadece onlarla da sınırlı kalmayacak bir restoran işi kurmaya ve örnek bir girişimi başlatmaya karar verip, kader birliği yapmışlar.
O zamanlar İngiltere’de yaşayan Gökhan, bu karar üzerine ve uzunca bir süreden sonra evi olan Kıbrıs’a dönmüş…

Her yemekte avokado lezzeti

Hazırlıkları iki yılı aşkın süren, gelgitleriyle ve değişen koşullarıyla zorlu bir süreçten geçen ikili, sonunda bir ortaklık kurarak Cafe Avocado’yu geçtiğimiz ay hizmete koydular.
Elbette bunu yaparken kendi öz kaynakları yanında kredi de kullandılar ve işin başında durup bizzat müşterinin gözüne bakan ve ona hizmet eden işletmeci modelini benimsediler.

Bu geçen dönemde ailelerinden ve arkadaşlarından son derece güzel bir destek bulduklarını sözlerine ekleyen Gökhan ve Serhan,  “Bu işletmeyi basit bir restoran değil, hem kendimiz hem de sevdiklerimiz için bir ev yapmak istedik” dediler. Bu feyz ile yola çıktıktan sonra, gerçekten de güzel bir menü hazırlayıp, besleyici salatalar, superfood smoothie’ler ve günlük çorbaları bir yere topladılar. “Avocado” ismi ile de bağlantılı olan menülerinde, Fas salatasından tutun da birçok bölgesel salataya da yer verip neredeyse her yemekte avokado kullandılar.

Kenti avokadolarını yetiştirmeye başlamışlar

Kısa sürede işlerini yoluna koymaya başlayan Gökhan ve Serhan, benzer motivasyonu olan insanlarımızla da işbirliği kurduklarını bu yolla daha çok sağlıklı ürün sunabilecek duruma geldiklerini söylediler.
Elbette, yemeğe hazır halde avokadonun kolay bulunabilmesi, onu günlük diyetimize daha kolay dahil edebilmemize ve beyin sağlımız üzerindeki pozitif etkilerinden faydalanmamıza yol açacaktır.
İşte bunu değerlendiren Cafe Avocado işletmecileri Gökhan ve Serhan, buna çözüm getirerek, yerli bir üreticiden tedarik ettikleri avokadoları, müşterileri için belirli miktarda stoklayıp, hazır hale gelene kadar beklettiklerini belirttiler. Kendi avokadolarını yetiştirmeye başladıklarını da sözlerine eklediler.

Sürdürülebilirlik önemli...

Gökhan ve Serhan yürekleri ellerinde ve güzel niyetleri ile çıktıkları bu yolda, oldukları yerden güzel mesajlar vermeye devam ediyorlar. Restoranlarındaki mobilyaların büyük çoğunluğunu da kendi elleriyle ve geri dönüştürülmüş tahtalardan yaptılar.

Geleceğe umutla baktıklarını sözlerine ekleyen Serhan ve Gökhan, bu ülke ve daha iyi bir dünya için, artık kendi sağlığımızın sorumluluğunu almanın zamanının geldiğini belirttiler.

 

Onlarla tanışmak ve yemeklerinden tatmak isterseniz, onları Lefkoşa’da Kıb-Tek’e giden yol üzerinde bulabilirsiniz veya haberlerine facebook sayfalarından (@CafeAvocadoCyp ) ulaşabilirsiniz.