Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dün gökyüzünde büyük bir başarıya şahitlik etmiştik. Bugün de Akdeniz'in altında benzer bir başarının şahitliğini yapmak üzere buradayız. Bu millet, karadan gemileri yürüttü. Bu millet boğazın altından Marmaray'ı inşa etti. Bu millet, şimdi Anamur'dan Kuzey Kıbrıs'a yine denizin altından 107 kilometrelik, hamdolsun su naklini gerçekleştiriyor. Bu millet, önümüzdeki yıl Avrasya tünelini yine boğazın altına inşa ediyor. Bu millet bir olursa, diri olursa, beraber olursa, kardeşçe yürürse, hep birlikte Türkiye olursa aşamayacağı hiçbir engel yoktur" dedi.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, TC Başbakanı Ahmet Davutoğlu  ve Başbakanı Ömer Soyer Kalyoncu'nun da katıldığı Anamur İlçe Stadyumu'nda gerçekleşen törende bir konuşma yaptı.

 

"Açılışı yapılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Su Temin Projesi'nin ülkeye ve Kuzey Kıbrıslı kardeşlerime hayırlı olmasını Allah'tan niyaz ediyorum" diyen Erdoğan, projenin hayata geçirilmesinde emeği geçenlere de teşekkür etti.

 

Kazakistan Baykonur Uzay Üssünden dün gece Türksat 4-B uydusunun başarıyla gönderildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dün gökyüzünde büyük bir başarıya şahitlik etmiştik. Bugün de Akdeniz'in altında benzer bir başarının şahitliğini yapmak üzere buradayız. Bu millet, karadan gemileri yürüttü. Bu millet boğazın altından Marmaray'ı inşa etti. Bu millet, şimdi Anamur'dan Kuzey Kıbrıs'a yine denizin altından 107 kilometrelik, hamdolsun su naklini gerçekleştiriyor. Bu millet, önümüzdeki yıl Avrasya tünelini yine boğazın altına inşa ediyor. Bu millet bir olursa, diri olursa, beraber olursa, kardeşçe yürürse, hep birlikte Türkiye olursa aşamayacağı hiçbir engel yoktur" diye konuştu.

 

"ALAKÖPRÜ BARAJI ÇOK İSTİSNAİ OLARAK KATILDIĞIM TEMEL ATMA TÖRENLERİNDEN BİRİDİR"

 

Erdoğan, Kıbrıs'a su temin edecek Alaköprü barajının temelini başbakanlığı döneminde, eski KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve eski KKTC Başbakanı İrsen Küçük'ün teşrifiyle burada gerçekleştirdiklerini anımsatarak, "Alaköprü Barajı çok istisnai olarak katıldığım temel atma törenlerinden biridir" ifadesini kullandı.

 

Barajın inşasını öngörülen tarihten de önce Mart 2014'te tamamladıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde Kıbrıs tarafında inşa edilecek Geçitköy Barajı'nın temelinin de 2012 yılında atıldığını ve öngörülen tarihte bitirildiğini kaydetti.

 

"Dünyada ilk kez uygulanan bir mühendislik çalışmasıyla deniz altında askılı sistemle inşa ettiğimiz deniz geçişi boru hattıyla da geçtiğimiz ağustos ayında tamamladık" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Böylece Alaköprü Barajı'ndan alınacak yıllık 75 bin metreküp suyu, 24 kilometresi Türkiye tarafında, 80 kilometresi denizde ve 3 kilometresi de Kuzey Kıbrıs tarafında olmak üzere toplam 107 kilometrelik bir boru hattıyla Geçitköy'e aktarmış bulunuyoruz" diye konuştu.

 

Halen ciddi bir su sıkıntısı içinde olan KKTC'nin şu anda 50 yıllık içme suyu ve tarımsal sulama ihtiyacının bu proje ile karşılandığının altını çizen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

"Barajların boru hattı, içme suyu arıtma tesisi ve dağıtım hatlarıyla 1 milyar 600 milyon liraya mal olan bu proje bir hayalin gerçekleşmesini ifade ediyor. Bugüne kadar hayalden projeye dönüştürdüğümüz pek çok projenin yanına Kuzey Kıbrıs'a denizin altından geçen borularla su götürülmesini böylece gerçekleştirmiş oluyoruz."

 

"GERÇEK MİLLİLİK BUDUR, GERÇEK MİLLİYETÇİLİK BUDUR..."

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gerçek millilik budur, gerçek milliyetçilik budur, gerçek yerlilik budur, bunun bilinmesi lazım. Lafla olmuyor bu iş, uygulamayla oluyor" dedi.

 

Bu proje ile ilgili ilk talebin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde adalara benzer şekilde su götürme projesi sonrası kendilerine geldiğini bildiren Erdoğan, 1996 yılında o dönemde İSKİ Genel Müdürü olan Veysel Eroğlu'nun bütün gayretiyle denizin altından boru döşeyerek adalara su götürüldüğünü kaydetti.

 

Bunun üzerine KKTC Tarım ve Orman Bakanının kendisine "Biz de adayız. Bize de su getirir misiniz?" diye sorduğunu belirten Erdoğan, "Ben de kendisine demiştim ki 'zamanı geldiğinde elbette yaparız.' Verdiğimiz bu sözün gereğini yerine getirmek üzere başbakanlığımız döneminde başlattığımız bu çalışmaları işte bugün, hamdolsun sonuca ulaştırıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

 

"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve Başbakanının yanında bunu söylemek bana düşmez ama" diyen Erdoğan "Portakal atışalım, beraber kapışalım, sen oradan gel, ben buradan, beraber Kıbrıs'ta buluşalım" şeklindeki Kıbrıs türküsünün sözlerini anımsattı.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Başbakanlığımız döneminde başlattığımız çalışmaları, işte bugün sonuca ulaştırıyoruz. Biz de Türkiye'den suyu aldık getirdik, Kıbrıs ile buluşturduk. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti artık yarım asır boyunca içme suyu ve tarımsal sulama suyu sıkıntısı çekmeyecek" dedi.

 

Erdoğan, projeyi başından sonuna kadar takip eden Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve ekibine, Başbakan ve ekibine ayrıca teşekkür etti.

 

Geçtiğimiz 13 yılda 2bin 559 enerji, sulama, içme suyu ve taşkın koruma amaçlı tesis inşa edilerek milletin hizmetine sunulduğunu belirten Erdoğan, bu tesislerden 18'inin büyük hidroelektrik santrali, 279'unun baraj, 259'unun gölet, 326'sının sulama tesisi, 85'inin de içme, kullanma suyu ve taşkın önleme tesisi olduğunu anlattı.

 

Türkiye'nin sulanabilir arazi toplamının 85 milyon dekar olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun 32 milyon dekarının 2002 yılına kadar yani 79 senede sulamaya açıldığını anımsatarak, "Biz ise geçtiğimiz 13 yılda sulanabilir arazi miktarını 61 milyon dekara yükselttik. Halen devam eden projelerle 2019 yılına kadar bu rakam 71 milyon dekarın üzerine çıkacak" diye konuştu.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğduğu yıl olan 1954 yılından 2011 yılına kadar geçen 57 yılda, 461 göletin inşa edildiğini ifade ederek, "Biz bin günde bin adet gölet ve sulama tesisi inşa ederek değerli kardeşlerim, 1 milyon 700 bin dekar araziyi suya kavuşturduk" dedi.

 

"TERÖR OLAYLARININ, BİZİ GÜÇLÜ VE MÜREFFEH TÜRKİYE HEDEFİMİZDEN VAZGEÇİRMEYE YÖNELİK OLDUĞUNU BİLİYORUZ"

 

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Son birkaç aydır yeniden yükselişe geçen terör olaylarının, bizi güçlü ve müreffeh Türkiye hedefimizden vazgeçirmeye yönelik olduğunu biliyoruz. Bölgemizde yaşanan kaos ortamından güç alan terör örgütlerinin ülkemizi ve milletimizi hedef alan saldırılarının üstesinden gelecek güce sahibiz" dedi.

Erdoğan, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Mersin, Erzurum, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Mardin başta olmak üzere şehirlerin içme suyu sorununu, uzun vadeli olarak çözdüklerini söyledi.

 

"Su medeniyettir, Yol medeniyettir" dediklerini ifade eden Erdoğan, 79 yılda 6 bin 100 kilometre bölünmüş yola, 12 yılda 17 bin kilometre bölünmüş yol eklediklerini anımsattı.

 

Erdoğan, medeni, modern ülke olmak için bunların yapılması gerektiğini vurgulayarak, suyu olmayan ülkenin medeniyetten bahsedemeyeceğini belirtti.

İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda suların akmadığına, vatandaşın yıkanacak, temizlenecek su bulamadığına işaret eden Erdoğan, bir yılda bu sorunu çözdüklerini anlattı. Erdoğan, "Nerelerden nerelere geldik" dedi.

 

“KİMSEYİ SUSUZ BIRAKMADAN ATLATTIK"

 

Erdoğan, Türkiye'nin 2014'te ciddi bir kuraklık yaşadığını dile getirerek aldıkları önlemler ve yaptıkları tesisler sayesinde kuraklığı, kimseyi susuz bırakmadan atlatmayı başardıklarını anımsattı.

 

İstanbul'da Melen Projesi kapsamında 5,5 kilometrelik Boğaziçi Tüneli sayesinde Asya ile Avrupa'yı yerin 135 metre altından birleştirdiklerini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Bu projeyi inşallah önümüzdeki yıl tamamlıyor, İstanbul'un uzun yıllar boyunca ihtiyaç duyacağı içme suyunu garanti altına almış oluyoruz. Böyle bir sıkıntı olmayacak. Ankara için de benzer projemiz var. Uzunluğu 32 kilometreyi bulan 4,5 metre çapındaki Türkiye'nin en uzun tüneliyle Gerede'den Çamlıdere'ye 226 milyon metreküp su aktarıyoruz. Hidroelektrik enerji üretiminde de tarihi başarıya imza attık. Geçen 13 yılda hayata geçirdiğimiz projelerle hidroelektrik enerji üretimimizi yılda 26 milyar kilovatsaatten 88 milyar kilovatsaate yükselttik. 2019 yılına kadar 40 milyar kilovatsaatlik daha elektrik enerji potansiyelimizi devreye alacağız. Yani enerjiyi çeşitlendiriyoruz. Sadece doğalgaz çevrim santrallerinden değil sadece güneş, rüzgar enerjisinden değil hidroelektrik santraller. Bunlar yatırım maliyetleri yüksek ama işletmesi çok daha fizibıl olan yatırımlardır ve daha iyi olacak. Muratlı, Deriner, Ermenek, Çine, Dalaman, Akköprü gibi her biri kendi alanında dev eserler olan barajları tamamlayıp hizmete aldık."

 

"HEDEF GAP'I 2019'A KADAR TAMAMLAMAK"

 

GAP'ı 2019 yılına kadar tamamlamak için süratle çalıştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2008 yılında ilan ettikleri GAP Eylem Planı ile ödenekleri 7 kat artırdıklarını, bölgede sulanan arazi miktarını yüzde 19'dan yüzde 42'ye yükselttiklerini söyledi. Erdoğan, "İnşallah GAP'ı dünyadaki en büyük gıda üretimi ve ihracat merkezlerinden biri haline getireceğiz" dedi.

Konya Ovası Projesi'nin de en az GAP kadar önem verdikleri bir proje olduğunu vurgulayan Erdoğan, Akdeniz'e akan suları Konya Ovası'na yönlendirerek 8,5 milyon dekar araziyi sulamaya başladıklarını ifade etti.

 

Erdoğan, 2019 yılına kadar bu rakamı 11 milyon dekara yükseltmeyi hedeflediklerini kaydederek, Doğu Anadolu Projesi kapsamında da 2019'a kadar 6 milyon dekara yakın araziyi sulamayı amaçladıklarını söyledi.

 

"1 KASIM BUNUN DEĞERLENDİRİLECEĞİ GÜNDÜR"

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörle, kimlik siyaseti yapmak suretiyle soruyorum sizlere, Allah için bu yatırımlar yapılabilir mi? Sokak aralarına, caddelere, belediyelerin iş makinelerini kullanmak suretiyle hendek açanlarla millete hizmet gider mi? İşte 1 Kasım bunun değerlendirileceği gündür, bunu hatırlatmak istiyorum. Onun için görevimizin ne denli ağır olduğunu bilmemiz lazım. Daha çok çalışmamız, daha çok koşmamız lazım" diye konuştu.

 

"ADIM ADIM 2023 HEDEFLERİ"

 

Trakya Gelişim Projesi ile Ergene Nehri'nin temizlenmesi başta olmak üzere pek çok önemli çalışmanın hayata geçirildiğini anımsatan Erdoğan, Akdeniz Gelişim Projesi'nin de 37 milyar liralık bir yatırımla 3 bin 725 projenin hayata geçirilmesini içerdiğini anlattı.

 

Erdoğan, Orta Anadolu, Ege, Marmara, Batı Karadeniz'de benzer projelerle ülkenin imkanlarını millet için yarara dönüştürdüklerini dile getirerek Türkiye'nin tüm engellemelere rağmen her alanda olduğu gibi sulama, ormancılık ve tarımda da adım adım 2023 hedeflerine yürüdüğünü bildirdi.

 

Türkiye'nin gerçek ihtiyacının, hizmet siyaseti, eser siyaseti olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

 

"Unutmayın, eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Esere değer verelim. Hiçbir eseri olmayana ne değeri vereceğiz. Türkiye'yi hizmet siyasetinden uzaklaştırmaya yönelik her çaba, ülkemizin ve milletimizin geleceğine kasteden bir darbedir. Dikkat edin, Türkiye ne zaman büyüme, güçlenme, demokrasi ve ekonomide sınıf atlama yoluna girmişse önüne hemen bir takım engeller çıkartılmıştır. Kimi zaman terörle, kimi zaman darbelerle, kimi zaman sosyal çalkantılarla ülkemiz farklı gündemlere yönlendirilmiş, milli hedeflerinden uzaklaştırılmıştır. Kendi içimizde birlik, beraberlik, kardeşlik ikliminde kolaylıkla aşabileceğimiz kimi sorunlar, birtakım güçler tarafından kaşınarak, kanatılarak derinleştirilmek istenmiştir. Bu oyun defalarca oynandı. Ülke olarak bu nedenle çok büyük bedeller ödedik. Geçen 13 yılda Türkiye'yi her alanda büyük reformlarla ileriye taşırken attığımız her adımda bu oyunun farklı versiyonlarıyla karşılaştık. Siyasette, ekonomide, demokraside, dış politikada nice provokasyonlara, nice saldırılara, tezgahlara maruz kaldık. Rabbimin inayeti, milletimizin desteğiyle hamdolsun hepsini geride bıraktık."

 

"ASIRLIK SORUNLARI BİR ANDA ÇÖZMEK MÜMKÜN OLMUYOR"

 

Bu süreçte Türkiye'nin istiklaline ve istikbaline kast edenlerin istismar ettikleri sorunları çözmek için çok önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, "Ülkemizde bir yandan demokrasiyi güçlendirip, bir yandan refahı yükseltirken sosyal restorasyonu da ihmal etmedik. Özellikle terör meselesini milletimizin gündeminden ebediyen çıkarmak için gerçekten samimi mücadele verdik. Bu süreçte her türlü riski göze alarak Cumhuriyet tarihinin en köklü reformlarını, demokratik hamleleri cesaretle hayata geçirdik. Elbette asırlık sorunları bir anda çözmek mümkün olmuyor. Son birkaç aydır yeniden yükselişe geçen terör olaylarının bizi güçlü ve müreffeh Türkiye hedefimizden vazgeçirmeye yönelik olduğunu biliyoruz. Bölgemizde yaşanan kaos ortamından güç alan terör örgütlerinin ülkemizi ve milletimizi hedef alan saldırılarının üstesinden gelecek güce sahibiz. Bunu böyle biliniz" diye konuştu.

 

“iFTİRA ATAN SİYASETÇİLER, TÜRKİYE'NİN TERÖRLE MÜCADELESİ ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK HANDİKAPLARIDIR”

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tam da terör örgütlerinin istediği şekilde, onların diliyle devlete ve hükümete saldıran, hatta iftira atan siyasetçiler, Türkiye'nin terörle mücadelesi önündeki en büyük handikaplarıdır. Biz siyasi partiler ile sivil toplum kuruluşları ile meslek örgütleri ile medyası ile karşılarına tek yürek, tek gövde olarak çıktığımızda inanın bana, o terör örgütleri değil bomba, mantar tabancası dahi patlatamazlar" dedi.

 

Erdoğan, güvenlik güçlerinin, terör örgütüne tarihin en büyük darbelerini vurduğunu ve bunun devam edeceğini belirtti.

 

Bu süreçte demokrasinin vazgeçilmez kurumları olan siyasi partilerin, ülkenin terörle mücadelesi konusunda beklenen birliği ve kararlılığı gösterememesinin kendilerini üzdüğünü ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Gördünüz işte. Ankara Garı önündeki saldırı sonrasında dahi siyasi partilerimiz, bu birliği, bu kararlılığı tam olarak ortaya koyamadılar. Ne diyorlar? 'Şu bakan istifa etsin, bu bakan istifa etsin'. Peki bu ülkede, Sivas olayları olduğu zaman iktidarda kim vardı? Kahramanmaraş olayları olduğu zaman iktidarda kimler vardı? Niye o zaman bu istifaları yapmadınız veya yaptırmadınız. Yani her bu tür olaylarda bakanların istifasını istemek ne demektir biliyor musunuz, bu ülkeyi yönetilemez hale getirmektir. Tam da terör örgütlerinin istediği şekilde, onların diliyle devlete ve hükümete saldıran, hatta iftira atan siyasetçiler, Türkiye'nin terörle mücadelesi önündeki en büyük handikaplarıdır. Biz siyasi partiler ile sivil toplum kuruluşları ile meslek örgütleri ile medyası ile karşılarına tek yürek, tek gövde olarak çıktığımızda inanın bana, o terör örgütleri değil bomba, mantar tabancası dahi patlatamazlar. Her bir vatandaşımız, bu ülkenin resmi sivil ayrımı gözetmeksizin her kurumu, kuruluşu, örgütü, organizasyonu, devletinin bütünlüğünün, milletinin birliğinin yanında yer aldığını göstermek mecburiyetindedir. Ben 'Milletim bunu yapacaktır' diyorum. Karşımızdaki sorun artık siyasi rekabetimizi, siyasi farklılıklarımızı bir kenara bırakarak tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ilkeleri etrafında bir araya gelmemizi zorunlu kılıyor."

 

"KUZU KUZU GELECEKSİNİZ"

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin doğrudan halkın oyuyla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı sıfatıyla ülkenin ve milletin bu birliğinin, beraberliğinin ve kararlılığının temsilcisi olmaya çalıştığını vurguladı.

 

Erdoğan, "Yatıyorlar, kalkıyorlar, işte bakıyorsun, ana muhalefeti 'Kaçak saray', yavru muhalefeti 'Kaçak saray'. Kaçak saray kadar başınıza taş düşsün. Ya ne kaçak sarayı? Yani bu ülkenin Cumhurbaşkanlığı makamının "Kaçak saray" gibi bu tür şeylerle ki Danıştay'ın verdiği bunca kararlar var, yıpratılması diye bir şey olabilir mi? Bak önce ne diyorlardı? 'Biz oraya gitmeyiz' ama daha sonra ne demeye başladılar, 'Çağrılırsak gideriz'. Ya zaten eninde sonunda bunu yapacaksınız, kuzu kuzu geleceksiniz. Başka çareniz yok" diye konuştu.

 

Birlik beraberlik çağrısı yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

 

"Buradan tüm siyasi partilerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza, milletimizin her bir ferdine samimi çağrıda bulunuyorum. Gelin, bu zor günlerinde ülkemize hep birlikte sahip çıkalım, terörün karşısına hep birlikte dikilelim, bölgemizde sahnelenen oyunu hep birlikte bozalım. Yarın çocuklarımızın karşısına başımız dik olarak çıkmak bizden sonraki nesillere iyi bir miras bırakmak istiyorsak bu birliği, beraberliği gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz. Tarih, herkesi işte böyle kritik dönemlerde söylediği sözlere, ortaya koyduğu tutuma göre kaydeder. Bugün milli ve yerli bir duruş sergileyemeyenler, yarın tarih ve sonraki nesiller önünde başının eğik kalacağını bilmelidir. Acılar ve ölümler üzerinden kendilerine ikbal tesis etmeye çalışanlarla samimi olarak bunları engellemeye çalışanları milletimiz çok iyi görüyor ve hafızasına kaydediyor. Asker, polis, korucu, vatandaş olarak verdiğimiz her bir kayıp, yüreğimizi kor gibi yakıyor. Bu vesileyle terör olaylarında hayatını kaybeden tüm şehitlerimize ve vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum."

 

"SAMİMİ OLALIM, DÜRÜST OLALIM"

 

Terör mağdurlarıyla ilgili geçmişte çıkardıkları bir yasal düzenleme bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, söz konusu kişilere yönelik bu 4 madde altında bazı yardımlar yapıldığını aktardı.

 

Bunun şehitler ile bir alakasının olmadığını dile getiren Erdoğan, "Fakat bunu bile ne yazık ki bazı siyasiler istismar etmek suretiyle güya hükümeti yıpratmak istiyorlar. Ben milletçe bunu da bilmenizi istiyorum çünkü Başbakanlığım döneminde biz bu yasayı çıkarmıştık" dedi.

 

Terör mağdurlarına yönelik yardımlara değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Terörle mücadelede terör mağduru olanlar yok mu? Bunlar farklı zihniyetlerde olabilir ama terör mağduru oldukları için bunlara böyle bir yasal düzenleme yapmıştık ama o gün bunların hiçbirini konuşmayanlar ki Meclis'teydiler, şimdi bakın hemen 'Bunları da şehitler sınıfına soktular' diyerek buradan böyle bir yıpratma kampanyası sürdürüyorlar. Samimi olalım, dürüst olalım. Bu noktada eğer bu samimiyet olmazsa samimiyetsizlik o insanları bir gün vurur. Bunları bilerek vatandaşlarımıza bunları anlatarak bu yanlışları düzeltmek lazım. Terör örgütlerinin değil ülkesinin ve milletinin yanında yer alan herkesle birlikte biz bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Hani şair diyor ya 'Sanma bu tekerlek kalır tümsekte.' Şairimizin dediği gibi Türkiye bugünleri de geride bırakacaktır."

 

"TÜRKİYE BÜYÜMEYE, GELİŞMEYE, KALKINMAYA DEVAM EDİYOR"

 

Bugün açılışı yapılan KKTC Su Temin Projesi'nin önemli parçaları olan Alaköprü Barajı ve Geçitköy Barajı ile aradaki 107 kilometrelik boru hattının, bunun en somut ispatı olduğunu belirten Erdoğan, "Türkiye büyümeye, gelişmeye, kalkınmaya devam ediyor. İnşallah devam edecek" ifadesini kullandı.

 

Bu büyük projenin, Türkiye ve KKTC için hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, "Her zaman söylerdim, hatırlayın. 'Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik' diye. Bu anlayışla yürüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

 

Projenin hayata geçirilmesinde emeği geçenleri kutlayan Erdoğan, konuşmasını "Sizlere sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. İnşallah, evet, ben de aynen 'Su gibi aziz olun' diyorum. İnşallah bu birliğimiz, bu beraberliğimiz, bu kardeşliğimiz daim olsun diyorum. Biz birbirimizi Allah için seviyoruz, Allah için sevmeye devam edelim. Kalın sağlıcakla" sözleriyle tamamladı.

 

AÇILIŞTAN NOTLAR

 

Törenin yapıldığı alanda, Türkiye ve KKTC bayrakları ile Mustafa Kemal Atatürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun posterleri yer aldı.

 

Açılışa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve KKTC Başbakanı Ömer Soyer Kalyoncu platforma çıkarak vatandaşları selamladı.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu, Anamurlu muz üreticilerince alana getirilen muzların yanında, üreticiler ile hatıra fotoğrafı çektirdi.

 

Daha sonra protokolde yerini alan Erdoğan ve Davutoğlu, yanlarına gelen çocukları severek harçlık verdi ve satranç takımı hediye etti.

 

Başbakan Ahmet Davutoğlu törene eşi Sare Davutoğlu ile katıldı.

 

Tören alanına asılan, "Anadolu'nun memba suyu KKTC'de akıyor" pankartı dikkati çekti.

 

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, Başbakan Davutoğlu, KKTC Başbakanı Kalyoncu ve Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, platform üzerine konulan temsili vanayı açarak, Türkiye'den KKTC'ye Su Temin Projesi kapsamındaki Alaköprü Barajı'nın açılışını gerçekleştirdi.

 

Törene, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, İçişleri Bakanı Selami Altınok, Adalet Bakanı Kenan İpek, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu, Eski Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan da katıldı.