*Altmış yıldan beridir döşemecilikle uğraşan Selim Erdoğdu, Lefkoşa’daki döşeme dükkanını yıllardan beridir her sabah saat 6:00’da açıyor. Araba döşemesi yaptığı dükkanında ziyaret ettiğimiz Erdoğdu’yla mesleği ve yaşamı üzerine bir söyleşi gerçekleştiriyoruz…

 

Lefkoşa’nın buram buram tarih kokan sokaklarında, Saçaklı Ev’in hemen yanında bulunan döşemeci dükkanı, yıllardan beridir ayakta kalmak için direniyor. Altmış yıldan beridir döşemecilik mesleğiyle uğraşan ve her sabah saat altıda dükkanını açan Selim Erdoğdu, teknolojinin gelişimi ve artık döşemeciliğe ilgi olmamasına rağmen yıllarını verdiği mesleğinden büyük bir aşkla bahsediyor.
North Cyprus UK geçtiğimiz günlerde Selim Erdoğdu’yu, küçücük ve eski döşeme dükkanında ziyaret etti. Sıcak sohbeti ve güler yüzü ile bizleri karşılayan Erdoğdu’yla yaşamı ve yok olmaya yüz tutmuş döşemecilik mesleğiyle ilgili samimi bir sohbet gerçekleştirdik.

“Döşemeleri ben kendim alırım”
Selim Erdoğdu 1936 Lefkoşa doğumlu. İki kızı iki de oğlu olan Selim Erdoğdu, oğlularına da mesleğini öğretmiş olmaktan mutlu olduğunu söyleyerek başlıyor söze. 1974 yılından sonra, döşemecilikle uğraşanlara sunulan imkanlardan memnun olduğunu anlatan Selim Erdoğdu, döşemeliklerini İstanbul ve Bursa’dan kendisinin gidip aldığını söylüyor. Ve tabi bu sözleri üzerine, eski günlerden bahsetmeden geçemiyor. “Daha önceleri malları Rum ve Ermenilerden alırdık. Sağolsun devletimiz. Harekat olduktan sonra kumaşları kendim getiririm. Bu yüzden daha avantajlıyım” diyor.

74’ten sonra araba koltuğu döşemeciliğine başlıyor
Döşemeciliğe on üç yaşında başladığını söylüyor Erdoğdu. İlk olarak ev koltuğu döşemeciliğiyle başlamış bu işe. Ve yirmi yıl boyunca ev koltuğu döşemiş. Babası kunduracı olan Selim Erdoğdu, baba mesleğine ilgi duymadığı için kunduracılık yapmak istememiş. 1974 yılından sonra araba döşemeciliği yapmaya başladığını anlatıyor Selim Erdoğdu: “20 Temmuz Harekatı’ndan sonra Rumlardan çok araba kaldı. Ben de araba koltuklarını döşemeye başladım. Ev koltuğu döşemesinde marangozlar kazanırdı. Bir nevi biz marangozların kalfası gibiydik. Ev koltuğu döşeyenler zaten ev sahibi bile olamadılar. Ben işimden memnunum”.

“Harekat gününü hiç unutmam”
Millet sevgisini dile getiren Selim Erdoğdu, konuşmalarında sürekli 20 Temmuz Harekatı’ndan bahsediyor. Bu konu söz konusu olunca gözleri parlıyor Erdoğdu’nun. Ve heyecanlanıyor. Harekat gününü hiç unutmadığının altını çiziyor. Komutanlık da yaptığını öğrendiğimiz Erdoğdu, “Vatanı sevmek lazım, cesur yürekli olmak lazım” diyor.

“Londra beni açmadı”
Bir Lefkoşalı olarak Selim Erdoğdu’yla eski Lefkoşa’dan da bahsediyoruz. Kuruçeşme’de doğup büyüdüğünü söyleyen Erdoğdu, Lefkoşa içinde küçücük bir evde doğup büyüdüğünü söylüyor. Eski Lefkoşa bir zamanlar bambaşkaymış. Lefkoşa’nın çok değiştiğini anlatıyor bizlere. 6 kardeş olan Selim Erdoğdu’nun dört kardeşi şu anda Londra’da yaşıyor. Kardeşi Altan’ın çağırması üzerine Londra’ya gittiğini anlatan Selim Erdoğdu, yirmi yedi gün Londra’da kalmış, ancak oraları sevemediğini söylüyor. Ve gazetemiz aracılığıyla da Londra’da yaşayan akrabalarına selam gönderiyor.

Ülkemizin önemli değerlerinden olan Selim Erdoğdu’ya bu güzel sohbet için teşekkür ederiz…