“SONUÇ ODAKLI VE ZAMAN TAHDİTLİ BİR SÜREÇ BAŞLARSA ANCAK O ŞEKİLDE SONUÇ ALINABİLİR”

“KKTC, TC İLE BİRLİKTE DOĞALGAZ ALANINDAKİ HAKLARINI SONUNA KADAR SAVUNMAYA VE FİİLEN GEREĞİNİ YAPMAYA DEVAM EDECEK”

“ANASTASİADİS ÇAVUŞOĞLU’NA İKİ DEVLETLİ BİR ÇÖZÜMÜN GÜNDEME GELMESİ GEREKTİĞİNE DAİR BİRTAKIM SÖZLER SÖYLEDİ”


Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs’ta çözüm istediklerini, bunun müzakerelerle elde edileceğinin bilincinde olduklarını, ama iş ola müzakere döneminin artık kapandığını söyledi. 
Akıncı, ucu açık, sonuç odaklı olmayan müzakere sürecinin 50 yıl denendiğini artık bunun döneminin geçtiğini, sonuç odaklı ve zaman tahditli bir süreç başlarsa ancak o şekilde sonuç alınabileceğini belirtti.
Doğalgaz konusuna da değinen Akıncı, doğalgazda iki tarafın da işin başından işbirliği yapmasının ve eğer ciddi bir kaynak varsa bunun Türkiye üzerinden Avrupa’ya naklinin en akılcı, ucuz ve herkese en fazla kazanç getirecek yol olduğunu söyledi. 

Akıncı, KKTC’nin Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte doğalgaz alanındaki haklarını sonuna kadar savunmaya ve fiilen gereğini yapmaya devam edeceğini belirtti. Akıncı, Türkiye’nin hem kendi alanında hem de KKTC’nin yetkilendirdiği alanlarda fiili sondaj çalışmaları dahil her türlü çalışmayı yapacağını kaydetti.  
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bugün yaptıkları toplantının ardından ortak basın toplantısı düzenledi. 
AKINCI: “İŞ OLA MÜZAKERE DÖNEMİ ARTIK KAPANDI”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Çavuşoğlu ile yaptıkları görüşmede Kıbrıs sorunu ve adanın çevresindeki doğalgaz kaynakları konusunu değerlendirdiklerini belirtti. 
Ortak tespitlerde bulunduklarını dile getiren Akıncı, “Hepimiz Kıbrıs’ta bir çözümü istiyoruz. Çözümün gerekli olduğuna inanıyoruz. Bunun ancak müzakerelerle elde edileceğini bilincindeyiz. BM çerçevesinde yürütüleceğinin bilincindeyiz. Ama bir şeyin de altını kalın çizgilerle çizmek istiyoruz; o da iş ola müzakere döneminin artık kapandığının bilinmesini istiyoruz” dedi. 
Ucu açık sonuç odaklı olmayan müzakere sürecinin 50 yıl denendiğini artık bunun döneminin geçtiğini, BM Genel Sekreteri’nin de raporunda buna işaret ettiğini söyleyen Akıncı, sonuç odaklı ve zaman tahditli bir süreç başlarsa ancak o şekilde sonuç alınabileceğini belirtti. 
Herhangi bir çözümün özünün siyasi eşitlik olacağını dile getiren Akıncı, Rum tarafının bu konuda ve diğer başka konularda geriye doğru adım atmakta olduğunun tespitini yaptıklarını, bu geriye gidişin çözüm için umut vermediğini söyledi. 


“ANASTASİADİS ÇAVUŞOĞLU’NA İKİ DEVLETLİ BİR ÇÖZÜMÜN GÜNDEME GELMESİ GEREKTİĞİNE DAİR BİRTAKIM SÖZLER SÖYLEDİ”
Gelinen kavşakta bazı şeyleri açıklıkla ifade etmenin zamanının geldiğini belirten Akıncı, şöyle devam etti: 
“Crans Montana’da ciddi müzakereler yürütüldü ve orada o süreç bitmek üzereyken çözümsüz olarak dağılmak üzereyken Rum lider Anastasiadis’in Çavuşoğlu’na bir yaklaşımı oldu. Bu çeşitli şekillerde yansıdı, ama bugüne kadar benim ağzımdan pek ifade edilmedi bugüne kadar. Ancak bunun ifade edilmesinin zamanının geldiği kanaatindeyim. Çavuşoğlu’na yetkiyi paylaşmakta Rum toplumunun hazır olmadığı ve artık iki devletli bir çözümün gündeme gelmesi gerektiğine dair birtakım sözler söyledi Anastasiadis.”
Daha sonra Anastasiadis’in gevşek federasyon, desentralizasyon, yani yetkilerin iki kurucu tarafta daha çok toplanmasından, merkezden daha fazla yetkinin iki kurucu tarafa aktarılmasından söz ettiğini dile getiren Akıncı, ancak hangi yetkilerin aktarılacağı sorusunun yanıtsız ve önerilerin altının boş kaldığını belirtti. 
Lute’un çabalarının devam ettiğini belirtip Anastasiadis’e çağrı yapan Akıncı, “Rum liderliği, Rum toplumu adına neyi talep etmektedir? Neyi görüşmek istemektedir? Bunu açıklıkla ifade etmesi gerekir ki ortaya koyduğu seçenekleri açık kalplilikle oturup konuşalım” dedi.
Anastasiadis’in ortaya koyduğu seçenekleri reddetmediğini söyleyen Akıncı, desentralizasyon konusu ilk ortaya atıldığında, bu konuyu asıl talep edenin Kıbrıs Türk tarafı olduğunu, Rum tarafının hep merkezin yetkilerinin artırılması için çaba gösterdiğini, “kanatlar güçlü olacak” deniyorsa da buna kapılarını kapatmadıklarını söylediğini hatırlattı.
Anastasiadis’in ne istediği konusunda gayri resmi de olsa bir görüşmeye hazır olması durumunda bunları etraflı olarak konuşmaya ve karşılıklı kabul edilebilir , tüm tarafların kazançlı çıkabileceği, adaya barış ve huzur getirecek bir uzlaşmayı görüşüp sağlamaya hazır olduklarını vurgulayan Akıncı, “Yeter ki ne istediğimizi bilelim” dedi. 
Lute’un çabalarının bunu sağlanmasını umut ettiklerini söyleyen Akıncı, Lute’un şubat ayı içinde gelme ihtimali bulunduğunu belirtti. 
Avrupa Parlamentosu seçimlerinin mayıs ayında yapılacağını, seçimlerin Kıbrıs ve Yunanistan’da da gerçekleşeceğini, Brexit süreci bulunduğunu, Türkiye’de 31 Mart’ta yerel seçimlerin yapılacağını, Yunanistan’da genel seçimlerin yapılabileceğini dile getiren Akıncı, ciddi hareketlenme olacaksa bunun haziran ayından önce görünmediğini kaydetti. 
“KKTC, TC İLE BİRLİKTE DOĞALGAZ ALANINDAKİ HAKLARINI SONUNA KADAR SAVUNACAK”
Cumhurbaşkanı Akıncı, doğalgazın Kıbrıs’ın etrafında ve tüm Kıbrıslılara ait olduğunu, her iki toplumun da hakkı olan bir kaynak olduğunu söyleyerek, “Ya bunu bir gerginlik vesilesi olarak devam ettirirsiniz ki Rum tarafı bugün bunu yapıyor, ne yazık ki, ya da bu konuda akıl yolunda buluşulur işbirliği geliştirilir ve bundan herkes kazançlı çıkar” dedi. 
Akıl yolunun doğalgazda iki tarafın da işin başından işbirliği yapmasının ve eğer ciddi bir kaynak varsa bunun Türkiye üzerinden Avrupa’ya naklinin en akılcı, ucuz ve herkese en fazla kazanç getirecek yol olduğunu söylediğini ifade eden Akıncı, bu akıl yolunun gerçekleşmesini temenni etti. 
Akıncı, KKTC’nin, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte doğalgaz alanındaki haklarını sonuna kadar savunmaya ve fiilen gereğini yapmaya devam edeceğini söyledi. 
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye’nin hem kendi alanında hem de KKTC’nin yetkilendirdiği alanlarda fiili sondaj çalışmaları dahil her türlü çalışmayı yapacağını kaydetti.  
KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ilişkilerin her alanda gelişip güçlenmesinin her iki tarafın da arzusu olduğunu söyleyen Akıncı, bundan sonraki süreçte de KKTC’nin ekonomisini çok daha iyi noktalara götürecek projelerin gelişmesi yönünde işbirliğinin devam edeceğini kaydetti. 
Bir gazetecinin müzakerelerden sonuç alınamazsa bizi nasıl bir geleceğin beklediği yönündeki soruyu yanıtlayan Akıncı, “İki şeyi paralel yapmalıyız. KKTC’nin ekonomisi, demokrasisi, altyapısı ile geliştirmek o yönde mücadele vermek, dışilişkilerini geliştirmek hiç ertelenemez bir görevdir” dedi. 
Kıbrıs sorununu çözmek için ellerinden geleni yapacaklarını söyleyen Akıncı, haklarını koruyarak iki tarafın da mutlu olabileceği, tüm tarafların kazançlı çıkabileceği bir çözüm yaratılabilirse bunun herkesi için iyi olacağını belirtti. 
Her zaman çözümü isteyen ve destekleyen bir lider olduğunu söyleyen Akıncı, bunun için uğraşmaya devam edeceğini kaydetti. 
Akıncı, “Bu tek taraflı bizim elimizde olan bir şey değil. Dolayısıyla Lute veya bir başkası olur bir çaba harcar bir sonuç olmaz o zaman hayat devam eder. Biz her şeyimizi bir çözüme endekslemiş konumda olamayız. Öyle bir lüksümüz yok. Ama çözüm için uğraşmaya çalışmamız lazım” diye konuştu. 
Çözümü zorlayan tarafın hep Kıbrıs Türk tarafı olduğuna işaret eden Akıncı, 2004’teki Annan Planı döneminde ve Crans Montana’da çözümü isteyen ve zorlayanın Kıbrıs Türk tarafı olduğunu ancak sonuç alınamadığını, hayatın da durmadığını, yine sonuç alınmazsa öyle olacağını söyledi.