Ergün Oza Kahve, 1984 yılında 15 metre karelik bir imalathanede bir adet el kavurma makinesi, bir adet kahve değirmeniyle, el yapımı kese kağıdı kullanarak üretime başlamıştır. Ergün Oza, bugün 2000 metre karelik bir alanda ayni özveri ve son teknolojiyle üretimine devam etmektedir.

“Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı var…” atasözünü kullanır hep büyüklerimiz…

Misafirliğe gidilen bir evde ev sahibinin ilk ikramı Türk kahvesidir Kıbrıs’ta…

Sunulan kahveyle yeni dostluklar kurulur, dargınlar barışır, büyük antlaşmalar kahveyle pekiştirilir…  

Kısacası Kıbrıs’ta kahve ikramı çok önemlidir.

Ülkede kahve üretimi yapan sekiz firmadan birdir Oza Kahve Ltd…

Üretime yirmi dokuz yıl önce, 15 metre karelik bir imalathanede Ergün Oza tarafından başlayan  Oza Kahve Ltd., şimdilerde kahve severlere, Gazimağusa’daki Büyük Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikada hizmet veriyor.

 

Tadına bakan tiryaki oluyor
Oza Kahve Ltd. Direktörü Umud Oza, Oza Kahve Ltd. kurucusunun Ergün Oza olduğunu belirterek, 60 ton kahve tüketilen ülkede, yüzde 40 pazar payına sahip olduklarını söyledi.

 “Rakibimiz yok. Bizim kahvemizin tadına bakan, başka kahve içmez” diyen Umud Oza, kahve üretiminde kullandığı ham maddeyi Brezilya’dan getirdiklerini anlattı.

Güney’deki kahve fiyatlarından yüzde 50 daha ucuz olduklarını da ileri süren Umud Oza, Kıbrıs’ın kuzeyindeki vatandaşların büyük çoğunluğunun, kahvede, Oza’yı tercih ettiğini savundu ve şöyle konuştu:

 “2013 yılında, pazar payımızı yüzde 40’tan yüzde 50’ye çıkartdık. Yatırımlarımıza devam ediyoruz. En kısa sürede, tek içimlik Stand Cofee üretimine başlayacağız. 2-3 ay sonra bu kahveler piyasada olacak.

Oza Kahve Ltd.’in 29 yaşına girdi. 1995’ten beridir Londra’ya ihracat yapıyoruz. Bunun yanında baf sakızı ve molehiya da ihraç ediyoruz.

Üretim alanımızı, 15 metre karelik bir imalathaneden, 2 bin metre karelik bir fabrikaya dönüştürdük. Bu mücadele, azim ve kazanım örneğidir. 2010 yılı itibarıyla, tüm KKTC’ye en iyi hizmet ve damak kalitesini vermektedir. AB stantlarına uygun modern otomasyon ve hijyenik şartlarda üretilen kahvemiz, İngiltere’ye olan ihracatına devam etmektedir. Tesisimiz, tüm dünyaya ürünlerini sunmak için gerekli donanım ve kapasiteye sahiptir. Ürünlerimiz, “ISO 9001-ISO 22000” Kalite güvencesi altında üretilmektedir.

Oza Kahve, müşterilerinin memnuniyetiyle bir dünya markası olma çabası ve amacı doğrultusunda çalışmalarına devam etmektedir.”

Eylül ayında Gıda Fuarı olan CNR Fuarı’na katılacağını da kaydeden Umud Oza, amaçlarının, fuarda ülkesinin ne kadar çalışkan ve üretken olduğunu gösterip, ihracatla ilgili pazar bulmak olduğunu da sözlerine ekledi.

 

 

Satışta her ay artış

Beş yıl sonraki hedefinin yurt dışına da bir tesis kurmak olduğunu kaydeden Umud Oza, satışlarında her ay yüzde 1 oranında artış yaşandığını belirtti ve el değmeden kahve ürettiği fabrikasının, ne Türkiye’de ne de Güney Kıbrıs’ta benzeri olduğunu iddia etti.

 

Umud Oza, şöyle konuştu:

 “Biz nereden geldiğimizi ve nereye gideceğimizi çok iyi biliyoruz! Kendimize ne olduk sorusunu hep soruyoruz. Ne olacağımızı da çok iyi biliyoruz.

Oza Kahve, el yapımı kavurma makinesi, kavurma değirmeni ve kese kâğıdı kullanarak üretime başladı. Kese kağıdı zaman içerisinde kendini baskılı naylon ambalaja bıraktı. Üç yılın sonunda da üretim binasını da 70 metre kareye yükselti. Yeni binaya ek olarak makine parkuru 4 adet kahve değirmeni, 30 kilogramlık kavurma makinesi ile iç piyasaya hizmet verdi. Tam otomatik paketleme makinesinin 1992 yılında üretimi desteklemesiyle, daha modern kapasiteli ve pratik sistem içerisinde üretime başlamış oldu. Özveri gerektiren uzun süreli çalışmalar sonucunda Oza Kahve dış piyasada da faaliyet göstererek yurt dışından gelen talep üzerine ihracata başladı.

Oza Kahve gördüğü talep artışı ve pazarının genişlemesiyle tesisini büyütme kararı aldı ve ilk üretim tarihinden 11 yıl sonra, 1995’te fabrikasının temellerini attı. Son teknolojiyle üretim ve hizmet vermeye devam ediyor.”

 

 

Serüven nasıl başlar?

Kahve’nin Türk kültüründeki serüveni, Kanuni Sultan Süleyman’ın Yemen Valisi olan Özdemir Paşa’nın saraya kahveyi kabul ettirmesiyle başlar…

1615’te Venedik tacirleri hayran kaldıkları bu lezzeti, Türkiye’den ülkelerine götürürler. 1644’te Marsilya’ya ilk kahve ihraç edilir. 1699’da Osmanlı sefiri, hoş sohbet, nüktedan Süleyman Ağa’nın kahve davetleriyle Paris sosyetesi Türk kahvesiyle tanışır. Viyana ise Türk kahvesi’ni ilk kez 1683’te şehrin Osmanlı ordularınca kuşatılmasından hemen sonra tadar.

 

Türkler yaydı

Kahve ve kahvehane kültürü dünyaya Türkler tarafından yayılmıştır. Bugün dünyada farklı esprilerle sunulan kahvenin kökeni Türk kahvesidir. Önceleri çiğ tane olarak alınıp tavalarda kavrulan dibeklerde dövülen ya da el değirmenlerinde çekilen kahveyi hazırlamak bu güzel tadı damaklarda hissedebilmek, hayli yolucu ve zaman alıcı bir çaba gerektiriyordu.

Ergün Oza Kahve, 1984 yılında 15 metre karelik bir imalathanede bir adet el kavurma makinesi, bir adet kahve değirmeniyle, el yapımı kese kağıdı kullanarak üretime başlamıştır. Ergün Oza, bugün 2000 metre karelik bir alanda ayni özveri ve son teknolojiyle üretimine devam etmektedir.

 

Türk kahvesinin özellikleri

Türk kahvesi pişirilip cezveden fincana döküldüğünde dibinde biriken posası (telvesi) içilmez. Bu da Türk kahvesinin sağlıklı oluşunun bir nedenidir.

Türk kahvesi damakta en uzun süre tadını devam ettiren kahve türüdür. Sıklıkla içildiği halde miktar olarak fazla olmadığından şişkinlik yapmak, kafeini açısından da ölçülüdür.

Türk kahvesi Arabica türü, yüksek kaliteli tanelerden üretilir. Türk kahvesinin özel bir tadı, köpüğü, kokusu, pişirilişi, ikramı… Kısaca bir kimliği vardır.

Ergün Oza ürettiği Türk kahvesini, özel ambalajlarda tiryakilerinin beğenisine sunmaktadır. İstenildiği kadar alınıp saklanabilir, kokusu ve tadıyla çekildiği günkü nefasetini korur.

  

Kahve falı

Türk kahvesinden bir fal kültürü doğmuştur.  İçilen kahvenin telvesi falı bakılacak kişi tarafından hafifçe çalkalanır.  Tabak kahve fincanının üzerine konur, çalkalandıktan sonra ikisi birden ters çevrilir. Soğuduktan sonra fincan açılır. Telvenin fincanda bıraktığı şekiller, yorumlanır.

  

İki dakikada hazır!

Osmanlıdan bugüne kadar kahve birçok şekilde pişirilmiştir. Ancak, odun ateşinde veya kuma gömülmek suretiyle yapılan kahvenin tadına doyum olmaz.

Günümüzde, Tük kahvesi, iki dakikada ocakta pişirilerek de hazırlanır. İçme suyunu fincanla ölçerek cezveye koyunuz. Her fincan için bir tatlı kaşığı kahve konur. Kahvede şeker tercih edilirse de dilendiği kadar eklenir. Kahve, kısık ateşte iyice karıştırılır. Bir süre sonra kabaran köpüğün bir kısmı fincana dökülür. Kalan kahve bir taşım daha pişirilir ve fincana boşaltılır. Türk kahvesi sunulurken yanına bir bardak su verilmesi adettir.