Kadınlarımıza sahip çıkalım

Geçmişten günümüze hemen tüm toplumlarda var olan ataerkil toplum kültürü; kadın ve erkeğe değişik roller, sorumluluklar yüklemiştir. Kadınların en önemli görevi eş ve anneliktir.

Kadınların birincil sorumluluklarının ev ve ailesi olarak görüldüğü ataerkil yapıya sahip ülkemizde kadınlar iş ve aile yaşamının dengelenmesi sorunu ile karşı karşıya kalmaktadırlar.

Küçük yaştan yaygın değer ve rollere göre yetişen kadınların çoğunluğu, iş yaşamları nedeniyle aile içinde bir rol çatışması yaşarmaktadır. Aile sorumluluklarının öncelik taşıdığına inandıkları için de aile içindeki tüm sorunların kendi çalışmalarından kaynaklandığını düşünqcesinede zaman zaman kapılmaktadır. Günümüzde hızla yaşanan ekonomik, sosyal ve teknolojik gelişmeler kadınların gittikçe daha fazla ve aktif olarak çalışma yaşamına katılmalarına yol açmaktadır.    Kadınların çalışma yaşantısına katılımının artması hem kendisi, hem ailesi, hem de toplumun gelişimi açısından önemlidir. Ancak çalışma yaşamında yer alan kadınlar hem iş yerinde hem de evdeki görevleri nedeniyle rol genişlemesi durumu ile karşı karşıya kalmaktadır. Özellikle evli ve çocuklu kadınlar geleneksel olarak kendilerine yüklenen ev kadınlığı ve annelik gibi roller ile iş yaşamının kendilerine kazandırdığı iş rolleri arasında çatışmalar yaşayabilmektedirler. Bugün ülkemizde boşanmaların birçoğunun temelinde bu sorunların olduğu bilinmektedir.

Yine ülkemiz gündemine oturan kadın cinayetleri var maalesef. Birde gece klüplerinde çalışan kadınlar. Geçenlerde onlardan biri rahatsızlanarak öldü. Tabiki gündemimize klüplerde çalışan kadınlar ve klüpler yer aldı son günlerde. Yıllardır gözümüzün önünde olan bu klüplerle ilgili birçok şehir efsaneleri duyuyoruz . Yine geçen gün yerel bir gazetede bu konuyla ilgili yazı yazıldı.

Ebru Çorbacı’nın 2016 yılında yapmış olduğu  bir araştırmada ülkemize gelen kadınların işlerini bilerek, maddi kazanç sağlamak için geldikleri ve eğitim seviyelerinin yüksek olduğu yazıldı.

En büyük sorun olarak yasal zeminin eksikliği ve sexs işçilerinin yasal olarak korunmasında boşluk olduğuna dikkat çekiyor.

 Burada çalıştırılan kadınlar kendi isteğiyle bu işi yapıyor olabilir ancak çalıştırılan kadınların hakları bu doğrultuda korunmalı. Sadece çalışma izni alınarak veya sağlık kontrolünden geçirilerek bu kadınlar çalıştırılıyorsa, bunun yanı sıra sosyal sigortaları, sendikaları ve işçilik hakları korunarak yapılmalı. Bu konuda KKTC’de büyük eksiklikler var. ‘Seks işçileri’, “Gece Kulüpleri ve Benzeri Eğlence Yerleri Yasası” kapsamında değerlendiriliyor, ancak yasada açıkça ‘seks işçisi’ tanımı geçmiyor. Ayrıca bu yasaya göre gece kulüplerinin denetlenmesi tam ve eksiksiz olarak devlet tarafından yapılması gerekliliğine dikkat çekiyor.