O kadar karışıktı ki kafası. Resmen sarsılmıştı! Eliyle ağzına bastırıp durdurmaya çalıştığı hıçkırıklar gözlerinden boşalıyor, durmak bilmiyordu. Ne zamandır planlıyordu bu ayrılığı? Başka biri mi vardı yoksa? Neden her sene hayatının yeniden başladığını varsaydığı günü seçmişti "ben yapamıyorum artık bitsin" demek için...
Bu cümleden sonrakileri duymadığını sanmıştı ama işte hepsi orada, söyleniş sıralarıyla, önceden kurulduğu fazlasıyla belli olan mantık çerçevesinde duruyorlardı. "Konuşmamız lazım"dı dudaklarından ilk dökülen, en sevdiği adamın. Hatırladıkça yaşadıklarının gerçekliğini farkına varıyor ama yine de konduramıyordu. Sevgilisi onunla ilk kez bir öğretmen edasıyla konuşuyor, ne kadar kırıcı olacağının endişesi bir yana olabildiğince net cümleler kuruyordu.
"Sen eski sen değilsin Ece, çok değiştin. Kendine güvenen, hiçbirzaman kendine inancını kaybetmeyen Ece gitti, yerine hayallerini gerçekleştiremeyeceğini, başaramayacağını çoktan kabullenmiş bir kadın geldi. Neler oluyor sana bilmiyorum, planlarını erteleyip durmaktan başka birşey yapmıyorsun, söz verdiğin hiçbirşey zamanına yetişmiyor. Bilmem farkında mısın ama bunların hiçbiri benimle veya bana olan sevgiyle alakalı şeyler değil. Herbiri benim bir zamanlar gücüne aşık olduğum, kararlılığını hayranlıkla seyrettiğim kadınla alakalı! Ece ben seni sevmediğimden değil, ben asıl seni aramaktan sıkıldığım için gidiyorum. Üzgünüm, ben yapamıyorum artık, bitsin".
2013'ün ilk gününe girerken ne tesadüftür ki yıllar sonra ilk kez karşılarşmışlardı Gökhan'la. Hafızası, geçirdikleri onca güzel anıdan birini değil de ayrılık konuşmasını duyduğu günü seçmişti ne tuhaf! Gerçi o günden sonra neler yaşadığını düşününce çok da tuhaf gelmiyordu neden sadece ve özellikle o günü hatırladığını.
Aynada kızarmış yüzüne bakarken beynine kazınan sözler kendine getirmişti onu o gün! Ne kadar uzun süredir makyaj yapmadığını hatırlamış, saçlarının kuruyup kırılan uçlarına dokunmuş, en önemlisi de kendi kahkahasının sesini ne kadar özlediğini farketmişti. Doğru söylüyor olabilirdi Gökhan. Yazmaya başladığı şiir kitabı bir türlü bitmek bilmiyor, yapmayı planladığı herşey yarım kalıyordu.
Oysa o günden sonra ne çok şey değişmişti Ece'nin hayatinda. Şiir kitabının ardından 'en çok satanlar' listesine girmişti ikinci kitabı. Kilo verdikten sonra sarıya boşalttığı saçlarından hayat fışkırıyor, gözleri parlıyordu.
Gökhan evi terkettiği gün öğretmişti Ece'ye yeni yılı beklemeden her gün yeniden doğmayı!