UKÜ Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Cemil Atakara, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda “Dün gerçekleşen depremden sonra maalesef panik seviyesi yükseldi.” dedi.
“Kısa ve orta vadede yapılabilecek çözümler değerlendirilmelidir” diyen Atakara, “Binaların tümü karnelendirilmeli ve ekonomik olarak güçlendirmeye elverişli yapılar karbon elyaf, diagonal sismik izolatörler  ve diger insaat teknolojilerinden de faydanalılarak güçlendirilmelidir” ifadesini kullandı.
İşte o paylaşım: 
Dün gerçekleşen depremden sonra maalesef panik seviyesi yükseldi. Bölge ile ilgili çalışma yapan yerbilimcilerin ard arda Kıbrıs üzerinden açıklamaları insanlarımızı karamsarlığa varacak boyutta etkiledi. Ben yerbilimci değilim ancak karamsar da değilim. K. Maraş gibi bir olasılık olabileceğini düşünmüyorum. Ancak özellikle zemin yapısı iyi olmayan bölgelerin  etkilenebileceğini öngörüyorum…. Olası bir depremin belki de beklenenden önce olması muhtemeline dayalı olarak senaryolar oluşturulup buna göre planlar uygulayarak çözüme gidebiliriz. Kısa ve orta vadede yapılabilecek çözümler değerlendirilmelidir. Halihazırda Okul ve Hastane yapıları ile ilgili çalışmalar başladı. Tehlike derecesine göre bazı okullar boşaltılacak iken bazı okullarda hızlı alınabilecek önlemler değerlendirilecektir. Ancak Yüksek Risk teşkil eden kamu binaları dışındaki yapıların da çok hızlı bir şekilde tahliyesi gereklidir.  Zemin taşıma kapasitesinin düşük olduğu bilinen bölgeler ile yapılar, yüksek risk sınıfında değerlendirilmelidir ve ivedi önlemler alınmalıdır. Binaların tümü karnelendirilmeli ve ekonomik olarak güçlendirmeye elverişli yapılar karbon elyaf, diagonal sismik izolatörler  ve diger insaat teknolojilerinden de faydanalılarak güçlendirilmelidir. Yeni yapılacak binalar ile ilgili zaten gerekli çalışmalar yapıldığını biliyoruz. Yapı denetimi konusu bundan sonraki sürecin en önemli adımı olacaktır. Halkımızda binaların aslında, bilim temelinde yapılar olduğunun farkındalığını, görmeye başladım. Toplumumuz Mimarlığın, Mühendisliğin iki çizgi atmaktan ibaret olmadığını, bilgi  ve deneyim gerektirdiğini anlamaya başladı. Yapı denetiminin masraf olmadığını ve hayat kurtardığını artık biliyoruz...