Ülkemizde covid-19 salgını tüm hızıyla sürüyor. Her gün yüzlerce yeni vaka, tedavi gören binlerce hasta, sayısını bilmediğimiz kadar temaslı ve ne yazık ki ölümlerle karşı karşıyayız. Covid-19 pandemisinin hafife alınmaması gerektiğini, başta sağlık olmak üzere ekonomik ve sosyal yaşam üzerinde etkilerinin yıkıcı ve uzun süreli olacağını salgının ilk günlerinden itibaren dile getirmekte ve hükumeti tedbir almaya, planlı ve organize bir şekilde salgının etkilerini azaltacak politikalar üretmeye çağırmaktayız. Buna karşın hükumet gerekli organizasyon ve tedbirleri uygulayamamış, sağlık hizmetleri covid-19 salgınının da yükü ile ciddi bir kaosa sürüklenmiştir.

TESTLERİN ÜCRETLİ YAPILMASI, SALGINLA MÜCADELEDE GÜCÜ ZAYIFLATACAK!

Yoksul varsıl, işveren çalışan, aşılı aşısız olduklarına bakılmaksızın devlet her yurttaşın sağlığından sorumludur. Salgınla mücadelede pozitif olguların tespiti ve erken izolasyonu temeldir, bu da yaygın olarak test yapılması ile mümkün olabilir. Azınlık hükumetinin dün aldığı kararlar imkanı olmayan kişilerin test yapmaktan kaçınmalarına ve salgının daha da kontrolden çıkmasına yol açacaktır. Ekonomik krizin giderek derinleştiği bu günlerde testlerin ücretli yapılmasına ilişkin alınan karar salgınla mücadele gücümüzü daha da zayıflatacaktır.

SAĞLIK MERKEZLERİNDEKİ EKSİKLİKLERİ GİDERİN!

Kamu hastaneleri ve kamu sağlık merkezlerinde önceden de olan hekim, hemşire, sağlık çalışanı ve alt yapı eksiklikleri covid-19 ve covid-19 dışı sağlık sorunları ile aynı anda mücadele etmeyi imkansız hale getirmiştir. Covid-19 ile mücadele eden ekipler iş yoğunluğu nedeniyle yorulmakta, Covid-19 dışı sağlık hizmetleri ilaç, malzeme, personel ve fiziki koşullardaki eksiklikler nedeni ile aksamaktadır. Sağlık merkezlerinde pandemi koşullarına uygun olmayan yoğunluklar yaşanmaktadır. Hizmet almakta, tetkik yaptırmakta, ilaç temin etmekte güçlük çeken hastalar defa defa sağlık merkezlerine başvurmak zorunda kalmakta, bu da yoğunluğu daha da artırmaktadır. Hekimler ve hemşireler tedavi ve bakım hizmetlerini sürdürürken malzeme bulmakta zorlanmaktadır. Rutin kan tetkikleri bile yapılamamaktadır. Diğer taraftan pandeminin yanı sıra ekonomik krizin varlığı da kamusal sağlık hizmetlerine olan ihtiyacı belirgin ölçüde artırmıştır. Hükumet kamu sağlık merkezlerini güçlendirmesi gerektiğini anlamamakta, insanların en çok ihtiyacı olan içinden geçtiğimiz bu günlerde sağlığa gerekli desteği vermemektedir. İnsanlarımız sağlık hizmeti alırken de verirken de kendi başlarının çaresine bakmaya bırakılmıştır. Azınlık hükumetini bu ülkenin bir salgınla mücadele ettiği gerçeğini görmeye ve sağlıktaki eksiklikleri ivedilikle gidermek için gerekli desteği vermeye çağırırız.

AŞILAMA KAMPANYALARI BAŞLATIN

Covid-19 ile mücadelede virüse karşı aşılamanın insanlığın bugün için en büyük silahı olduğunu defalarca ifade ettik. Aşı kararsızlığının/tereddütünün ülkemizde yaygın bir sorun olduğunu aylar öncesinde tespit edip Sağlık Bakanlığı’nı uyardık. İnsanlarımızı, özellikle gençleri aşı olmaya teşvik etmek için bilgi kirliliğinin yerine doğru ve bilimsel bilgi almayı kolaylaştıracak çalışmalar yapılmasını önerdik. Salt “aşı olun” demek yeterli değildir. İnsanların danışmanlık hizmeti alabileceği ve aşı olmaya yönelebileceği “aşı kampanyaları” gibi organizasyonlar ciddi şekilde ihmal edilmiştir. Dahası insanlarımız nerede ne zaman hangi aşıyı olabileceklerini öğrenmekte büyük güçlük çekmektedir. Aşılama merkezlerinin ve görevli personel sayıları artırılmalıdır. Salgın ile mücadelede en büyük gücümüz aşıdır. Birinci, ikinci, üçüncü doz aşı hizmetine kolay ulaşım sağlanmalı, kısıtlamalar (yaş, belirli meslek gruplar vb.) azaltılmalı, aşı olmak isteyenlerin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Merkezlerden uzak bölgelerde (perifer) yerel yönetimlerle de işbirliği yapılarak aşılama yaygınlaştırılmalıdır. Üniversitelerimizde öğrenim görmeye gelen öğrencilerin aşılamaları hızlı ve organize bir şekilde yapılmalıdır.  Hepimiz güvende olana kadar hiç birimiz güvende olmayacağı unutulmamalıdır.

AZINLIK HÜKUMETİ GİTMELİDİR

Salgın sürerken ülkemizde sağlık hizmetleri büyük bir kaosa sürüklenmiştir. Kötü, organize olamayan, doğru ve zamanında kararlar alamayan, denetimde yetersiz, şeffaflıktan uzak, tartışmalı işlerden başını kaldıramayan, salgına değil kendi siyasi çıkar ve hesaplarına odaklanan bu azınlık hükumetinin gücü, insanlarımızın başta sağlık olmak üzere ekonomik ve sosyal sorunlarının hiçbirini çözmeye yeterli değildir. Azınlık hükumeti bir an önce gitmelidir.

Cumhuriyetçi Türk Partisi