Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Lefke Milletvekili Salahi Şahiner, 1974’ten bu yana coğrafi olarak yaşanan onca engele ve olumsuzluklara rağmen, yaptığı işin en iyisini yapmayı kendine görev edinmiş olan çalışkan Lefke halkı, bu topraklara tutunmaya çalışmış, deyim yerinde ise ekmeğini taştan çıkarmıştır. Her geçen gün kan kaybeden bölge, pandeminin de etkisiyle birlikte; ne yazık ki sosyo - ekonomik olarak bu süreçten en fazla zarar gören bölge konumuna gelmiştir.

Lefke için alarm çanları acı acı çalarken, Hükümetin bunu görmezden gelmesini   ve adeta üç maymunu oynayarak bölge halkına adeta üvey evlatmış gibi davranmasını şiddetle kınıyorum.

Lefke halkına ilçe olmanın gereksinimlerini karşılamak, bu devletin bir borcudur. Lefke ilçe olduktan sonra yerinden yönetim bağlamında atılması gereken adımlar bir türlü atılamamış, bölge halkı sahip olduğu imkanları da kaybetme noktasına getirtilmiştir.

Lefke mahkemesi hala hizmet verememekte davalar Güzelyurt mahkemesinde görülmektedir. Devlet için çok küçük bir meblağ olan bu bina sorununun çözülememesi hükümetin bir ayıbıdır.

Bölgedeki tek hastane olan Cengiz Topel Hastanesi tek başına 30 bine yakın insanımıza hizmet vermekte, bölgedeki ileri yaştaki insan nüfusu fazla olmasına rağmen kapasitesi arttırılmamaktadır. Üniversite ile birlikte bölgede yaşayan nüfusun artmasıyla birlikte, polis karakolu bölgeye yeterli hizmet verememektedir.

Doğancı- Lefke arasında kullanılan eski yol, yoğun araç sayısı nedeniyle yetersiz kalmakta güvensiz sürüşe zemin yaratmaktadır. Güzelyurt- Lefke yolunun Doğancı kavşağından sonraki bölümünün ne zaman tamamlanacağı konusunda hükümet tarafından bir açıklama yapılmamaktadır.

Hükümet, CMC’nin yarattığı çevre felaketinin önüne geçmek yerine CMC arazilerini yandaşlarına peşkeş çekmenin peşine düşmüştür.

Genç işsizlik oranının en yüksek olduğu Lefke’de istihdam olanaklarının arttırılması için Hükümet tarafından henüz tek bir somut adım atılmamıştır.

Ülke içerisinde tüketilen yaş sebze ve meyvenin üretim merkezi konumunda olan Lefke bölgemizdeki üreticilerimiz deyim yerinde ise kan ağlamakta, bir daha üretmemek üzere üretimden el çekmektedir.

Angolemin fasulyesi, Elye’nin karpuzu, Pendaya’nın üzümü, Çamlıköy’ün zeytini, Lefke’nin cevizi hurması, Yedidalga’nın verigo üzümü, Yeşilırmağın çileği... Hepsini  gözden mi çıkardınız?