*Kıbrıs Türk Dernekler Konsey'ine çağrıda bulunuyoruz. KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Ünal Üstel'in sunduğu öneriyi gençler için bir kez daha değerlendirin. Bakanlık himayesi altında 'tek festival' için hep birlikte bir olalım, varoluş mücadelemize sahip çıkalım, gençlerimiz ve geleceğimiz için bunu başaralım.

KKTC Turizm Bakanı Ünal Üstel, Londra’da yapmış olduğu ziyaretler kapsamında İngiltere’de bu yılda yapılması planlanan festivalleri bir çatı altında toplamak amacıyla İngiltere Kıbrıs Türk Vakfı ve Kıbrıs Türk Dernekler Konsey'i ile bir araya geldi. 

İngiltere Kıbrıs Türk Vakfı'nın Bakanlık himayesi altında tek festival için hazır olduklarını belirtmelerine rağmen, Konsey yetkilileri Turizm Bakanı Ünal Üstel'in bu önerisini kabul etmedi.

Kıbrıs Türk Gençlik Birliği İngiltere Başkanı Nafiya Horozoğlu, tek festivalin önemi ile ilgili basın açıklaması yayınladı.KTGBİ Başkanı Nafiya Horozoğlu'nun açıklaması şöyle:

"Son iki yıldır bir hafta arayla Kuzey Londra'da iki ayrı festivaller gerçekleşiyor. İngiltere'de yaşayan Kıbrıslı Türk toplumu olarak önemli bir potansiyele sahibiz fakat bir türlü tek yürek olarak adım atmayı başaramadık. Londra'da düzenlenen festivallerin amacı; Kıbrıs Türk kültürünü özellikle genç nesillere tanıtmak ve Kıbrıs Türk kimliğine sahip çıkmak ise, güçlerimizi birleştirmek bu kadar zor olmamalı. İngiltere’de doğup büyüyen gençlerimizin asimile olduğunu çoğumuz her fırsatta dile getiriyoruz lakin bu hızla artan tehditi ortadan kaldırmak için toplum olarak görevimizi yerine getirmiyoruz. Gücümüzü hırlaşmak için değil, birleşmek için harcamaya başladığımız gün, asimilasyon ile karşı karşıya kalan gençlerimizi kazandığımız gün olacaktır.

İngiltere'de gerçekleşen festivaller bizler için büyük bir anlam ve önem taşıyor. Kişisel sorunları bir yana bırakıp, elbirliğiyle, gönül birliğiyle, toplumsal başarıyı nasıl elde edebiliriz diye tartışmamız gerekiyor. Düzenlenen festivallerde sadece Kıbrıs Türk toplumuna kültürümüzü tanıtmıyoruz, Londra'da yaşayan farklı etnik kökenlerden oluşan toplumlara da tanıtıyoruz. Dolayısıyla, böylesi bir fırsatı ikiye bölmek yerine ortak ve tek çalışma altında yapmanın zarardan fazla yararı olacağına inanıyoruz.

Unutulmasın ki, gençler sadece geleceğimizin değil günümüzün de teminatıdır. İngiltere’de yaşayan toplum olarak odaklanmamız nokta şu olmalı; üçüncü neslimizi kaybetmemek ve dördüncü neslimizi kazanmak. Fakat bunu birbirimizi düşman olarak nitelendirerek yapamayız. 
Kişisel sorunları, menfaatlerı veya egoist tavırları bir kenara koyalım, tek yürek olarak Kıbrıs Türk kimliğimiz ve gençlerimize sahip çıkalım. Herkese hoşgörü, saygı ve dayanışma çerçevesinde toplumsal başarımızı sergileyelim.

Biz gençler olarak kurulduğumuz günden itibaren bir davamızın olduğunu vurguladık, oda şuydu, İngiltere’deki gençlerimizin asimilasyonu engellemek, gençlerimize kültürümüzü tanıtmak ve Kıbrıs Türk kimliğine sahip çıkmak. Dolayısıyla bu dava büyüklenenlerin değil, bize kültürümüzü miras bırakan büyüklerimize hürmet edenlerin davasıdır. Bu dava, inancını ve emeğini memleket sevgisi ile besleyen gönüllerin davasıdır. Bu dava geleceğimizin kavgasıdır, ve var olma mücadelemizdir. 

Bu davaya hep birlikte sahip çıkmak için Kıbrıs Türk Dernekler Konsey'ine çağrıda bulunuyoruz. KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Ünal Üstel'in sunduğu öneriyi gençler için bir kez daha değerlendirin. Bakanlık himayesi altında 'tek festival' için hep birlikte bir olalım, varoluş mücadelemize sahip çıkalım, gençlerimiz ve geleceğimiz için bunu başaralım.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yetkililerine de ayrıca çağrıda bulunuyoruz, İngiltere’de tek festival için gereken çalışmalar ciddi bir şekilde yürütülmelidir. İngiltere’de tek festivali destekleyenleri cezalandırmak ciddi bir haksızlık. Burada yaşayan toplumu sadece bir kurum temsil edemez. Burada farklı görüşlerden oluşan bağımsız sivil toplum örgütlerine devlet yetkilileri kulak vermeli, aksi takdirde biz gençler olarak umudumuzu yitirmeye mahkum kalacağız. Eğer Kuzey Kıbrıs’taki devlet yetkilileri İngiltere’deki gençleri gerçekten önemsiyorsa ve asimilasyon sürecinin önüne geçmek istiyorsa, sözlerden ziyade icraat yapmalı. Kıbrıs Türk toplumu olarak özellikle kültürümüzü tanıtmak için tek vücut halinde hareket etmeliyiz, bunu yapamayanları da ödüllendirmek oldukça yanlış bir yaklaşım. 

Umutlarımızın elimizden alınmasına izin vermeyeceğiz….”