Avrupa Parlamentosu Üyesi Niyazi Kızılyürek, zeytinyağının bugün ilk kez Yeşilhattı geçip Avrupa pazarına girmesinin azmin ve işbirliğinin zaferi olduğunu belirtti.

Bu konuda yoğun çaba harcayan Avrupa Komisyonu ile Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’na teşekkür eden Kızılyürek, “Bir kez daha gördük ki, AB standartlarında üretim yaptığınız sürece, diplomasi ve AB’nin yasal çerçevelerini kullanarak engelleri aşabiliriz”.

Kızılyürek, 18 Aralık 2019 tarihinde konuyu Avrupa Parlamentosu’nda gündeme getirmiş ve Avrupa Komisyonu’na yönelttiği soru önergesinde Yeşilhat Tüzüğü’nün kapsamında olmasına rağmen hayvansal olmayan işlenmiş gıdaların Yeşilhattan geçmesine neden izin verilmediğini sormuştu.

Kızılyürek, komisyon ise AB Müktesabatı çerçevesinde söz konusu ürünlerin kalite ve sağlık koşullarını sağladıkları sürece Yeşilhattan geçmelerinin mümkün olduğunu ve Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından yasaklanmamaları gerektiğini yetkililere belirttiklerini belirtmişti. Yeşilhat Tüzüğü’nün doğru şekilde uygulanmadığı yönündeki endişelerini de dile getiren Komisyon, sürecin takipçisi olacağını söylemişti.

Konuyu yakından takip eden Kızılyürek, geçtiğimiz haftalarda konuyu hem Komisyon yetkilileri, hem de Kıbrıs Rum dışileri bakanı Kasoulitis ile görüşmüştü.

Sağlık kontrollerinin Yeşilhattan geçişi sırasında yapılıp AB müktesebatına uygun ürünlerin ticaretinin sağlanması için bir mekanizma kurulması yönünde yapılan girişimler sonuç vermiş ve Kıbrıs Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu, Tarım Bakanlığını çakıstes, siyah zeytin, yeşil zeytin, harup pekmezi, üzüm gibi işlenmiş ürünlerin kontrollerini yapmakla ve bu yöndeki engelleri kaldırmakla görevlendirmişti.  

Yayınladığı basın bildirisinde Hellim tescili konusundaki tartışmaları da hatırlatan Kızılyürek, “kaliteli üretim yapılırsa ve diplomasi kanalları art niyet olmadan işletilirse, engeller aşılabilir” dedi.

Şöyle devam etti:

“Bugün zeytinyağı Avrupa Pazarına girdi. Kıbrıslı Türk üreticilerin ürettiği yüksek standartlı ürünlerin Avrupa Pazarında hak ettikleri yeri bulmaları için bu önemli bir adımdır. Bunu diğer hayvansal gıda olmayan işlenmiş ürünler de takip edecektir.

Yeşilhat ticaretinin artması ekonomik krizlerle sarsıldığımız bu günlerde ülke ekonomisine katkıda bulunmakla kalmayıp, iki toplumun yakınlaşmasını da sağlayacak, Kıbrıslı Türkleri AB’ye yakınlaştıracaktır. Ekonomik ve Siyasi kurtuluşumuz için bu elzemdir.

Kıbrıslı Türkler Avrupa yurttaşıdırlar ve diğer Avrupa Yurttaşları ile aynı haklara sahip olmaları için ısrarla çalışmaya devam edeceğim.”