Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri’nin Bayrak Televizyonu’ndan yaptığı konuşmayla başladı.

Konuşmasında Kıbrıs meselesine de değinen Başçeri, Kıbrıs Türkü’nün ada üzerindeki söz hakkını ve mevcudiyetini hazmedemeyen, Türk tarafının on yıllardır gösterdiği samimi çözüm iradesine rağmen çözümsüzlüğün bedelini Türk tarafına ödetmeye kalkan ve adadaki mevcut gerçekleri görmezden gelen yaklaşımların sonuç vermeyeceğinin aşikar olduğunu söyledi.

KKTC’nin güçlenerek kendi ayakları üzerinden durması ve haksız ambargo zincirlerini kırarak bölgede ve dünyada söz sahibi haline gelmesinin Türkiye’nin en büyük temennisi olduğuna da vurgu yapan Başçeri, Türkiye Cumhuriyeti’nin bugüne kadar KKTC’nin hak ve çıkarlarını kendi hak ve çıkarlarından ayrı tutmadığını, her vesile ile gösterdiğini vurguladı. İşte detaylar…

Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, BRT’de yaptığı konuşmada, Cumhuriyetin kuruluşunun 97’nci yıldönümünü KKTC halkı ile birlikte kutlamaktan mutluluk duyduğunu söyledi.

Asırlardır hürriyet ve onurundan taviz vermeden yaşayan asil Türk milletinin, egemenliğin kayıtsız şartsız kendisine ait olduğu ilkesini Cumhuriyet ile tarihimize yazdığını söyleyen Başçeri, Türk milletinin kendisini Cumhuriyete taşıyan zorlu yolda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yedi düvele karşı verdiği istiklal mücadelesinde bağımsızlığın karakterinin en önemli özelliği olduğunu da gösterdiğini kaydetti.

Başçeri, Anadolu’da bu varoluş mücadelesi sürerken, Türk milletinin ayrılmaz parçası olana ve kalbi bu mücadelenin başarısı için atan Kıbrıs Türkü’nün de, içinde bulunduğu son derece zor koşullara rağmen Türk milletinin milli mücadelesine maddi manevi desteklerini esirgemediğini ifade ederek, bu desteğin her zaman minnetle hatırlanacağını vurguladı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin çok geniş bir coğrafyada hüküm süren, köklü bir devlet geleneğinin varisi olduğunun altını çizen Ali Murat Başçeri, devlet geleneğinin temelinde aç gözlü sömürgeci bir zihniyetin değil, adaletin var olduğunu, medeniyetlerinin yıkmak ve yok etmek üzerine değil, imar ve ihya etmek üzerine kurulduğunu söyledi.

“Bu anlayış ülkemizin KKTC ile birlikte gerek Kıbrıs davasında gerekse Doğu Akdeniz’de şer odaklarına karşı verdiği mücadelenin temelini oluşturmaktadır. Mücadelemiz, görmezden gelinen haklarımızı sonuna kadar savunma gayretinden başka bir şey değildir. Doğu Akdeniz’de sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sahada ve masada attığımız adımlarla meşru haklarımızın savunulmasında sergilediğimiz kararlı duruş ile Türkiye’yi ve KKTC’yi dışlama çabalarını, bölgede oynanmaya çalışılan kirli oyunları boşa çıkardık. Bu konudaki irade ve kararlılığımızı tüm tarafların artık görmüş olması gerektiğini düşünüyoruz. Kıbrıs Türkü’nün ada üzerindeki söz hakkını ve mevcudiyetini hazmedemeyen, Türk tarafının on yıllardır gösterdiği samimi çözüm iradesine rağmen çözümsüzlüğün bedelini Türk tarafına ödetmeye kalkan, adadaki mevcut gerçekleri görmezden gelen yaklaşımların sonuç vermeyeceği aşikardır.”

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs Türkünün karanlık koşullara döndürülmesine müsaade etmeyeceği gibi bundan sonra da muğlak, ucu açık ve gayrı samimi süreçlerle oyalanmasına razı olamayacağını kaydeden Büyükelçi Başçeri, “Bu konudaki kararlılığımız sorgulanmaya yer bırakmayacak şekilde ortadadır” dedi.

Dünyanın ciddi krizlerle karşı karşıya kaldığı, insanlığın yaralarına artık merhem olamayan mevcut küresel sistemin giderek daha fazla sorgulanmaya başlandığı bir dönemde, Libya’ya dan Doğu Akdeniz’e ve Azerbaycan’a kadar uzanan bir bölgede, birçok kriz noktasının kesiştiği bir coğrafyada yaşadığımızı söyleyen Başçeri, bulunduğumuz coğrafyanın bu çetin sınamalarının üstesinden ancak dirayetli liderlik ve kararlı politikalarla gelinebileceğini kaydetti.

“Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar karşı karşıya kaldığı dahili ve harici tüm zorlu sınamalardan anlının akı ile çıkarak küresel hedeflerle ilerleyen bir ülke haline gelmiştir. KKTC’nin de güçlenerek kendi ayakları üzerinden durması haksız ambargo zincirlerini kırarak bölgede ve dünyada söz sahibi haline gelmesi en büyük temennimizdir.”

Büyükelçi, Türkiye ve KKTC’yi çevreleyen kuşatma girişimlerinden ancak birlik, beraberlik ve dayanışma içinde çıkılabileceğine inanç belirterek, bu inançla KKTC’de kısa süre önce gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortaya konan güçlü iradenin Kıbrıs Türkünün müreffeh geleceği için önemli fırsatlar sunacağını da belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin bugüne kadar KKTC’nin hak ve çıkarlarını kendi hak ve çıkarlarından ayrı tutmadığını, her vesile ile gösterdiğini vurgulayan Başçeri, Türkiye’nin Kıbrıs Türkü’nün huzur ve refahı için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağını da açıkça ortaya koyduğunu dile getirdi.

Büyükelçi Ali Murat Başçeri, 2020 yılında küresel salgının yarattığı zor şartlarda bu birlikteliğin bir kere daha en güçlü şekilde hissedilmiş olduğunu söyleyerek, “Küresel salgının yarattığı ortam nedeni ile tedbirlere uymak amacıyla bu sene Cumhuriyet Bayramı kutlamaları çerçevesinde geniş katılımlı bir davet ile büyükelçiliğimizde sizlerle bir araya gelemeyecek olmaktan dolayı üzgünüm” dedi.

Bu vesile ile bir kez daha tüm halkı tedbirlere uymaya çağıran Büyükelçi Başçeri, salgınla mücadele için gece gündüz demeden, gayret gösteren sağlık çalışanlarına da gönülden teşekkür etti.

Başçeri, “Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere tüm kahraman şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve hürmetle anıyor, Cumhuriyetimizin 97’nci yaşının kutlu olmasını diliyor hepinizi saygıyla selamlıyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.

(BRT)