Türkiye Cumhuriyeti Akdeniz Belediyeler Birliği ile KKTC Belediyeler Birliği’nin düzenlediği etkinliğin oldukça anlamlı ve önemli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu önemli etkinliğe Kıbrıs konusunda temaslarda bulunmak üzere New York’ta bulunmam nedeniyle katılamasam da gönlüm sizlerle birlikte olup, sevgi ve saygılarımı iletiyorum dedi.

“ANAVATAN TÜRKİYE İLE VAR OLAN BAĞLARIMIZ DAHA DA GÜÇLENECEKTİR”

Ulusal Kıbrıs davamızın kritik aşamasında her iki belediyeler birliği arasındaki etkinliğin KKTC’de düzenlenmesi ve Anavatan Türkiye’den bu etkinliğe 79 belediyenin katılmasının oldukça önemli olup, davamıza ve halkımıza güç verdiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar, etkinlikte Anavatan Türkiye ve KKTC’den 24 belediyenin kardeşlik protokolü imzalayacak olmalarının da ayrı bir önemi ve değeri olduğunu ifade ederek “Bu kardeşlik protokolleri ile yerel yönetimlerde her alanda işbirliği ve dayanışma sağlanacak olmasının yanı sıra Anavatan Türkiye ile var olan bağlarımız daha da güçlenecektir” şeklinde konuştu.

Toplumların ve insanların yaşamında oldukça önemli bir yeri bulunan yerel yönetimlerin daha da güçlenerek, çağdaş ve yeterli bir yapıya kavuşmalarının en büyük hedeflerinden biri olduğunu, bu doğrultuda, Başbakan olarak görev yaptığı döneminde olduğu gibi yine her türlü desteği vermeye hazır olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasının devamında Kıbrıs konusuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Kıbrıs Türk ve Rum halklarının eşit kurucu ortaklığında 1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nda yerel yönetimlere önemli bir yer verildiğini, Kıbrıs’ta iki ayrı halkın var olduğu gerçeğine dayalı olarak da Lefkoşa, Limasol, Larnaka, Baf ve Mağusa’da ayrı olarak Türk ve Rum belediyeleri kurulduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, şunları ifade etti: “Ama ne var ki, Anayasada Kıbrıs Türklerine verilen diğer haklar gibi, yerel yönetimlerde de verilen bu hakkı hazmedemeyen Rum liderliği Enosis hedefli olarak 1963 yılının 23 Aralık tarihinde halkımıza yönelik büyük bir saldırı başlatırken, Kıbrıs Cumhuriyeti de silah zoruyla Rum devletine dönüştürülmüştür. Bunları hatırlatmakta büyük yarar vardır. Geçmişe takılıp kalmıyoruz ama geçmişte yaşananları bilerek yolumuza devam ediyoruz”

“EGEMEN EŞİT AYRI İKİ DEVLETİN VARLIĞINA DAYALI ÇÖZÜM ÖNERİMİZDEN GERİ ADIM ATACAK DEĞİLİZ”

Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti: “New York’ta Kıbrıs konusuyla ilgili temaslar devam ederken, KKTC’nin ve Kıbrıs Türk halkının hak ve menfaatlerini koruma, halkımızı Rum’un azınlığı yapmama ve devletimiz ile egemenliğimize sahip çıkma mücadelemizi kararlılıkla sürdürmekteyiz. Cenevre’de ilk kez müzakere masasına koyduğumuz ve bölgenin en güçlü ve en büyük ülkesi Anavatan Türkiye tarafından da desteklenen egemen eşit ayrı iki devletin varlığına dayalı çözüm önerimizden de geri adım atacak değiliz”

“KIBRIS’TA İKİ AYRI HALK, İKİ AYRI DEVLET VARDIR”

1968 yılından bu yana müzakere masalarında görüşülen federal temele dayalı bir anlaşmanın mümkün olmayacağının bir gerçek olarak ortada dururken, federasyon hayali peşinde koşmanın hiçbir anlamı olmadığını dikkat çeken Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı devlet vardır. En büyük güvencemiz ise Anavatan Türkiye’nin garantörlüğü ile Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığıdır. En gerçekçi çözüm yolu ise egemen eşit iki devletin varlığına dayalı çözümdür. New York’ta bu gerçekleri anlatıyorum ve anlatmaya da devam edeceğim” diye konuştu.

“DİLEĞİM VE TEMENNİM RUM TARAFININ UZLAŞMAZ TUTUMUNA SON VERMESİ VE ANLAŞMAYA YANAŞMASIDIR”

Adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşmaya ulaşma hedefinde olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar, bu doğrultuda Rum tarafına yönelik diyalog ve uzlaşı çağrılarının devam ettiğini ifade ederek “Dileğim ve temennim Rum tarafının uzlaşmaz tutumuna son vermesi ve anlaşmaya yanaşmasıdır. New York’tan sizleri bir kez daha en içten duygularımla selamlarken, düzenlediğiniz bu anlamlı etkinliğin hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni eder, başarılar dilerim” dedi.