Meclis Genel Kurulu'nda İlk sözü TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit aldı. 
Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili konuşan Özyiğit, 5’inci Cumhurbaşkanı seçilen Ersin Tatar’ı tebrik etti, “Gönül arzu ederdi ki şaibesiz, halkın iradesinin gerçek anlamada sandığa yansıması ile seçilsin, dayatmalarla, her türlü müdahaleyle, bir yerde atamayla seçilmesin” dedi.
KKTC’nin ebediyen yaşayacağının söylendiğini ama buradaki insanlara güvenilmediğini savunan Özyiğit, “Burada yaşayanların alacakları karar hiçe sayıldı ve her türlü müdahale… Karşı taraftaki bina sanki büyükelçilik değil, valilik konağı… Sonra da bağımsız, egemen KKTC diye nutuklar atıyoruz. Karşı taraf da bizim egemenliğimizi tanısın diyoruz. Kıbrıs’ın kuzeyindeki coğrafyada ne kadar egemeniz, kararları ne kadar kendimiz alıp kendimiz uygulayabiliyoruz… Kurumlarımızı ne kadar kendimiz yönetebiliyoruz. Halkın gerçek iradesine ne kadar saygı duyuyoruz ve duyulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Özyiğit, “Seçim sürecinin araştırılması için meclise önerge vereceğiz” açıklamasında bulundu.
Cemal Özyiğit, bu önergeyi tek başına verme düşüncesinde olmadıklarını, dileyenlerin buna destek verebileceğini belirtti.
Özyiğit, ülkeye üç günlüğüne geleceklerin karantinaya girmemesi kararını da eleştirerek, bu kararların siyaseten değil, bilimsel olarak verilmesi gerektiğini söyledi, “Hangi dayanaklar çerçevesinde bu karar alındı. Yoksa bu seçimdeki desteğin karşılığı mı?” ifadelerine yer verdi. 
Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu’nun 3,5 milyarlık açık olduğunu söylediğini belirten Özyiğit, 117 milyon TL’nin Türkiye’den gelip gelmediğini, bunun nasıl harcandığını sordu.
Hükümet boşluğu konusunda da konuşan Özyiğit,  “Başbakan kim? Başbakana vekalet eden biri var mı? Hükümet var mı?  Sayın Tatar’ın görevi devralmazdan önce hükümetten birine vekalet vermesi gerekiyordu. Etik değerler, Anayasa, yasalar hak getire… Bu ülke nasıl yönetiliyor, açık ve net ortada” dedi.
Özyiğit, TDP olarak kalıcı bir çözüm, laik, demokratik bir düzende insanca yaşamak için, kendi ayakları üzerinde duracak ekonomik yapının oluşturulması, Kıbrıslı Türklerin kendi kurumlarını yönetmesi için mücadeleye kararlı olduklarını vurguladı.