CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, sosyal medya hesabından “Genç hekimlerin halini soran var mı?” başlıklı bir paylaşım yaptı.

İncirli, paylaşımında “14 Mart Tıp Haftası’ndayız. Sağlıkta yaşadığımız sorunlar dağ gibi, hem hekimler ve sağlık çalışanları, hem de hastalar için. Sağlığın geleceği olan genç hekimlerin halini soran ise hiç yok.” dedi.

“Genç hekimler hastanelerin belkemiğidir, geleceğin sağlık hizmetleri onların omuzlarındadır” diyen İncrili, “Asistan hekimlerimizin özlük haklarını, çalışma koşullarını iyileştirmek, sosyal güvencelerini sağlamak sorumluluğumuz var. Aksi takdirde beyin göçünü önleyemeyiz, bu genç insanların ülkelerine olan inançlarını sarsarız. Yaşadıkları o kadar derin yaralar açar ki en iyi cerrahlar bile tamir edemez.” ifadelerine yer verdi.

“Genç hekimlerin halini soran var mı?

14 Mart Tıp Haftası’ndayız. Sağlıkta yaşadığımız sorunlar dağ gibi, hem hekimler ve sağlık çalışanları, hem de hastalar için. Sağlığın geleceği olan genç hekimlerin halini soran ise hiç yok.

Bilinen en zor sınavlardan olan Tıpta Uzamanlık Sınavı (TUS)’nı geçip ihtisas yapmaya hak kazanan asistan hekimlerimiz çok büyük zorluklar yaşıyor. İhtisaslarının yarı süresini ülkemizde geçiren asistan hekimler haftada 80 saatin üzerinde çalışıyorlar. Ayda 10-15 nöbet tutuyorlar. Buna karşın nöbet ücreti almıyorlar. Acil serviste nöbet tuttukları zaman ise aynı işi yapan diğer hekimlerden daha düşük ödeniyorlar. Yani hem angarya çalışıyorlar hem de büyük bir eşitsizlik ve haksızlığa uğruyorlar. Dahası eğitim imkanları oldukça sınırlıdır.

Türkiye’de ihtisas yapan asistan hekimlerimize gelince hem maaş almıyorlar hem de sosyal güvenceden mahrum bırakılıyorlar. Düzensiz olarak yatırılan burslardan başka gelirleri yok.

Genç hekimler hastanelerin belkemiğidir, geleceğin sağlık hizmetleri onların omuzlarındadır. Asistan hekimlerimizin özlük haklarını, çalışma koşullarını iyileştirmek, sosyal güvencelerini sağlamak sorumluluğumuz var. Aksi takdirde beyin göçünü önleyemeyiz, bu genç insanların ülkelerine olan inançlarını sarsarız. Yaşadıkları o kadar derin yaralar açar ki en iyi cerrahlar bile tamir edemez.”