Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk Mağusalıların oluşturduğu İki Toplumlu Mağusa İnsiyatifi, Mağusa için “ortak vizyon” çağrısı yaparak, “Kapalı Maraş bölgesinin Birleşmiş Milletler idaresi altında yasal sahiplerine iade edilerek, açılmasının Kıbrıs Sorunu için bir dönüm noktası” olacağına inanç belirtti.

Açıklamayı, İki Toplumlu Mağusa İnsiyatifi adına Andreas Matsis, Esra Can, Symeon Matsis, Emre Akbil, George Michaelides, Okan Dağlı, George Mavroudis, Hulusi Kilim, George Lordos, Serdar Atai, Mertkan Hamit, Christodoulos Mavroudis ve Hasan İnce yaptı.

Açıklamada, inisiyatifin, 2013 yılından beri Mağusa bölgesinin sürdürülebilir kentsel geleceği için ortak bir vizyon üzerinde çalışan yurttaşlar hareketi olduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi:

“Ortak inancımız Kapalı Maraş bölgesinin Birleşmiş Milletler idaresi altında yasal sahiplerine iade edilerek açılmasının Kıbrıs Sorunu için bir dönüm noktası olacağıdır. Bu sebeple, bölgede gerçekleştirecek yeniden yapılanma süreçlerinin müşterek bir kurumsal çerçeve içinde yürütülmesi için tüm taraflara çağrı yapıyoruz. Böylesi bir müşterek çerçevenin oluşturulması gelecekte varılacak siyasi anlaşma için itici bir güç olacaktır. İki Toplumlu Mağusa İnsiyatifi, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliğini, Mağusa şehrinin sürdürülebilir geleceğine dair ortak vizyonu aktif olarak desteklemeye davet etmektedir.

İki Toplumlu Mağusa İnsiyatifi üyeleri şehrin geleceğine dair kapsamlı bir vizyon üzerinde yıllardır çalışmaktadır. Bu çalışmalar önceki belediye başkanları, meslek odaları ve yurttaşlar ile paylaşılmış ve destek almış çalışmalardır. Öyle ki 2019 yılında bu geniş kapsamlı destek Avrupa Parlamentosu nezdinde özel bir ödül ile onurlandırılmıştır.”

Açıklamada, şu önerilere de yer verildi:

“Kentin gelecekte yaşanabilir olması için Türk ve Rum gibi etnik kesimlere ayrıştırılmadan bir bütün olarak ele alınması elzemdir. Bu doğrultuda yapılacak yapılandırma ve planlama süreçleri Mağusa’nın kapalı bölgesi ile sınırlandırılmadan şehrin tümüne etki edecek bir yeniden canlandırma süreci olarak kurgulanmalı ve Kıbrıslı Rumların büyük oranda şehre yeniden dönmesine de olanak vermelidir.

Böylesi bir süreç iki toplumun ortak çaba ve iş birliğini gerektirir. Bunu sağlamak için yeniden yapılandırma süreçlerinin ilk aşamalarını yürütmek üzere ortak bir komite kurulmasını talep ediyoruz. Vizyonumuz nihayetinde iki toplumun eşit temsil edildiği tek bir yerel yönetim biriminin oluşması ve şehrin geleceğinin ortaklaşa planlanmasının sağlanmasıdır.

Şehrin planlaması ve altyapıları iki toplumlu bir çerçevede ele alınmalıdır. Kamusal alanlar, kanalizasyon, su, elektrik, ulaşım ağı, toplu taşıma, telekomünikasyon ve benzeri altyapılar bütüncül planlanarak hayata geçirilmelidir. Ayrıca bütüncül bir planlama stratejisi iklim krizinin tetiklediği sel riski ve susuzluk gibi tehditlere karşı kenti dirençli kılabilecektir.

Birleşik Mağusa’da ekonomi çeşitli alanlarda gelişerek dönüşüme uğrayacaktır. Araştırma ve eğitimde Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin etkinliğinin geliştirilmesi ve turizm, kültür ve sağlıkta yüksek kalite amaçlanmalıdır.

Avrupa Birliğinin en doğusundaki şehir olarak Mağusa Orta Doğu’daki komşu coğrafyaları birbirine bağlayan bir ticaret merkezine dönüşebilecektir.

İki toplum için en büyük katkıyı sağlayabilecek dinamikleri açığa çıkarmak için Mağusa kentsel alanını güneyde Derinya’dan başlayarak kuzeyde Salamis antik kentini içine alacak şekilde ele almak gerekir. 6 kilometre uzunluğundaki kumsal kıyı, göller ve delta ekosistemleri ile orta çağ kenti, Salamis, Alasya, Engomi ve St. Barnabas gibi arkeolojik sit alanlarının oluşturduğu kültürel miras ağı müşterek kentsel
geleceğin temelini oluşturacaktır.”

İki Toplumlu Mağusa İnsiyatifi üyeleri BM ve AB’den de atmasını beklediği adımları şöyle sıraladı:

“Birleşmiş Milletler idaresi altında Mağusa’nın bütüncül yeniden yapılanma ve yüzleşme süreçlerini yürütmek üzere iki toplumlu ortak bir kurumsal çerçeve oluşturunuz.

İki toplum liderlerini ve üç garantör ülkeyi müzakerelere başlamak ve Kıbrıs sorununa nihai çözüm üretmek üzere cesaretlendiriniz.

Geleceğin Avrupalı Mağusa şehrinin federal vizyonları üzerinde çalışan sivil toplum örgütlerini ve yurttaş hareketlerini cesaretlendirmeye ve desteklemeye devam ediniz. Şehrimizin rehin olarak tutulmasının son bulmasını ve tarihte kara bir leke olan hayalet şehrin Mağusa’nın bütüncül parçası olacak şekilde geleceğin Federal Kıbrıs’ı için bir iş birliği zeminine dönüştürülmesini talep ederiz.”