Ulusal Birlik Partisi Gazimağusa İlçesi 2 numaradan Parti Meclisi Adayı olan, halen UBP PM Üyesi görevini yürüten İş İnsanı Gürsel Uzun sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla son zamanlarda UBP tarafında yaşanan olaylardan dolayı 30-31 Ekim tarihleri arasında gerçekleşmesi beklenen kurultayın olmaması gerektiğini dile getirdi.
Gürsel Uzun paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
Bu Kurultay Olmaz… Olamaz Da…
Biliyorum hepimiz bıktık, Usandık ve yorulduk… Bir an önce olsun bitsin de kurtulalım deseniz, haksız da değilsiniz…
Ancak…
Yanlışın yanlışla çözüldüğü nerde görülmüştür…
UBP son üç dönemdir kendi Başkanlarına sahip çıkamaması bir yana, kendi Başkanlarını kendi eliyle linç ediyor…
Bu gün yeni bir senaryoyla karşı karşıyayız.
Doğrusunda ve yanlışında da değilim sadece insani boyutu ve kurultaya yönelik olması yanlıştır ve bu kurultayımıza yapılan doğrudan bir saldırı, müdahaledir..
Daha neyin ne olduğunu anlamadan Genel Başkanı ziyaret edenler bu olayda suçlu sanki başbakanmış gibi, önnüne istifa metni koyanlarla, Başbakanın çok yakını olan kampanyasını yürütenler, basın danışmanları ve diğer bir adayın ( Ö.K., Ö.T., F.Y. Ve H.T.) ertesi gün Derviş beyin ofisinde birden fazla toplantı yapmaları, değerlendirmede bulunup bu durumdan karlı çıkma hesapları yapmaları ve yönlendirmeyi üçüncü bir adaya yönlendirmek gibi, aslında Başbakanın En az rakipleri kadar dostlarının da ondan bir parça koparmak onu bitirmek istediklerini gösteriyor….
Hem mağduru oynamak hem başkalarını mağdur etmek kimsenin haddine düşmediği gibi, Ülke, parti, Aile ve kişilik haklarına saygısızlık etmek de kimsenin haddine değildir…
Bu kadar karmaşık gelişmeleri siyasetin içinde olanlar bile okuyamazken üyelerin bunu okuyup doğru değerlendirmesi beklenemez…
Her şey netleşecene, bulanıklık ortadan kalkana kadar üyelerin tercihlerini doğru kullanması ve alternatif tercihlerin de olması adına Kurultayı az öteye ileri bir tarihe, ötelemek şart olmuştur…
Henüz bir seçim tarihi yok…
Seçim tarihini de ileri kurultayın gerisine almak hatta bir hükümet modeli ile daha uzun bir süreye taşımak da hem Partimiz açısından hem Halkımız açısından da bu aşamada en doğru olanıdır…
Hani parti kazansın diyoruz ya, bunda samimi isek herkes üstüne düşeni yapmalıdır…
Koltuğu tutan da koltuğu kovalayan da birilerinin kavgasından kendisine gün doğacağını sananlar da…
Olay bu çerçevede değerlendirmelidir…
Bu gün bir iki aya dayanamayanlar kurultayın devamı durumunda 36 ay ve belki de fazlasına katlanmak zorunda kalabilir…
Kurultay bu olaylar netleşeceksin kadar ve şeffaf, net, bulutlu, bulanık değil aydınlıkta, oy kullanacakların oy vereceği kişileri benimsediği hiç kuşku duymadığı bir ortamda olmalıdır…
