Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Güzelyurt İlçe Başkanı Çağlar Gulamkadir, Erenköy Direnişinin 58’inci yıl dönümü münasebetiyle bir mesaj yayınladı.

Kıbrıs Türk halkının bağımsızlığı ve özgürlüğü için mücadele eden Erenköy Mücahitlerinin, destansı direnişlerini selamladığını belirten Gulamkadir, acıların bir daha yaşanmaması için dersler çıkarmak gerektiğini dile getirdi.

Neden “Barış” dediklerini ve şuan da ülke yönetiminde bulunanların “Bağımsızlık” kavramının ne anlama geldiğini gerçek anlamda sağlamanın hepimizin görevi olduğunu vurgulayan Gulamkadir, Erenköy Mücadelesinde CTP’nin efsanevi lideri Naci Talat’ın ailesine yazdığı mektubu paylaştı.

İşte Gulamkadir’in sosyal medya paylaşımının tam metni:

Bir daha yaşanmasın, kimsenin göz yaşı akmasın..

Kıbrıs Türk Halkının Bağımsızlığı ve Özgürlüğü için her türlü fedakarlığa hazır olan, başta üniversite öğrencilerinden oluşan Mücahitlerimizin, Erenköy'de yapmış olduğu destansı direnişi selamlarken neler yaşandığını anlamak, yaşanan acıların tekrarlanmaması için ders çıkarmak, neden "Barış" dediğimizi ve şuan baştaki yöneticilerimizin de "Bağımsızlık" kavramını anlamalarını sağlamak sanırım hepimizin üzerine düşen tarihi bir görevdir.

Erenköy mücadelesinde Sevgili Naci abinin ailesine yazmış olduğu mektup:

Sevgili ailem,

Nihayet size daha uzun bir mektup yazma fırsatını buldum. Geçen seferki sadece sağ olduğumu öğrenmeniz için kısacık bir mektuptu. Bu sefer size daha uzun yazmak istiyorum.

O üç günlük korkunç savaşta ben Antakya’da idim. Tanrı’ya şükür ki beni gazi kıldı. O günlerin dehşetini her halde tahmin edersiniz. 2000 kişilik bir Yunan ordusu ve 5-6 yüz mücahit arasındaki müsbetsiz bir mücadele. Havan, bazuka, top, hücumbot ve uçak bombalamaları altındayız... Dolu misali mermi yağıyor. İrili ufaklı dolular. Günde en azından 300 tane havan mermisi yağıyor. Çarpıştık.. Elimizden geleni yaptık. Nihayet Erenköy’e çekildik. Yarı geceden sonra, karanlıkla.. Allaha şükür ki, çekilirken hiç zaiat vermedik. Kavuşunca bol bol anlatırım bu günleri. Ama sonunda jetler yetişti.

Bilmem haberiniz var mıydı? Ben 14 Nisan’dan beri bu bölgedeyim. Benden bu milletin beklediğini yapıyor ve bununla da kıvanç duyuyorum.

Canım kadar sevdiğim iki arkadaşım da bundan bir ay önce gözümün önünde şehit oldu. Haberiniz vardır herhalde. Salahi ve Süleyman; nur içinde yatsınlar. O meşum infilakte orada olup da yaralanmadan tek kurtulan ben oldum. Hüseyin Celal’i görmedinizse gidip görünüz. Gördünüzse bir daha görünüz. Ona okuyacak kitap götürün. Kitap okumasını çok sever O. Ama edebi olsun götüreceğiniz kitaplar.

Yüksel’i de görün. Mektubunu aldığımı,kendisini çok özlediğimi, oturduğu yerde oturmasını, vazifenin her yerde vazife olduğunu, biraz da mizacını düşünmesini; ona benim tarafımdan belirtiniz.

Sizleri çok özledim. Benden yana hiç merak ve endişeniz olmasın. Önce Allah’a sonra da silahıma bunun yanında da kendime güvenim tamdır.

Sizlerin ellerinden, küçük kardeşlerimin ve Ahmetciğin gözlerinden öperim.

Selam ve sevgiler,

Naci Talat

(Mektup Kaynak Cumhur Deliceırmak)