Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, hükümetin ihalesiz akaryakıt alamı ile ilgili yasa gücünde kararnamesini yürürlükten kaldırılmasını, Pazartesi (yarın) konuyla ilgili ara emri başvurusunun mahkemede görüşülecek olması ile ilgili olduğunu söyledi.

“Üstüne üstlük bu kez, bu Anayasaya aykırı kararname hem Resmi Gazete'de yayımlanmadan, hem de yayımlandıktan sonra, çok sayıda hukuka aykırı alım yapılmasının ve daha önce açıkladığımız gibi halkın ciddi maddi zarara uğratılmasının ardından yürürlükten kaldırıldı” diye konuşan Erhürman, bu yapılan, hukuk tanımazlığın maskaralığa dönüştürülmesinden başka bir şey olmadığına vurgu yaptı.

CTP Lideri Erhürman, bunun hem davacı olarak kendileriyle hem Başsavcılıkla hem de Mahkemeyle, aslında bu ülkenin anayasal düzeniyle dalga geçmek olduğunu söyledi.

“Maskaralığı yöntem haline getirdiler”

İşte Erhürman’ın ilgili paylaşımının tam metni:

İhalesiz Akaryakıt Alımında Hukuk Tanımazlığın Maskaralığa Dönüştürüldüğü Süreç

İhalesiz akaryakıt alımına ilişkin yasa gücünde kararname yürürlükten kaldırıldı. Sebep: "Gerekli akaryakıt temin edildiği için ihtiyaç kalmadı"!

Aslında sebep bu değil! 20 Mayıs 2022'de ihalesiz akaryakıt alımı için ilk yasa gücünde kararname çıktı. CTP olarak bunun Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla dava açtık. Başsavcılık, kararnamenin açıkça anayasaya aykırı olduğunu gördüğü için savunma yapmayacağını söyledi. Tam ara emrinin görüşülme günü geldi, yasa gücünde kararname yürürlükten kaldırıldı. Amaç, davanın konusuz kalmasını sağlamaktı! Dava konusu kararname yürürlükten kaldırıldığına göre davanın konusu kalmamıştı ve Mahkeme ara emri talebimizi görüşemeyecekti!

Hemen ardından ihalesiz akaryakıt alımına ilişkin "yeni" bir yasa gücünde kararname çıkarıldı. Bunun da Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla CTP olarak yine dava açtık. Başsavcılık yine savunma yapmadı. Pazartesi günü ara emri talebi görüşülecekti. Görüldüğü gibi, yine konusuz kalsın ve görüşülemesin diye Cumartesi günü bu da yürürlükten kaldırıldı.

Üstüne üstlük bu kez, bu Anayasaya aykırı kararname hem Resmi Gazete'de yayımlanmadan, hem de yayımlandıktan sonra, çok sayıda hukuka aykırı alım yapılmasının ve daha önce açıkladığımız gibi halkın ciddi maddi zarara uğratılmasının ardından (ki bunlar için hukuk yolları kullanılmaya devam edilecek elbette)!

Hani bu sözcüğün kullanılmasından ben de, bu hukuksuz işleri yapanlar da hoşnut değiliz ya! Üzgünüm ama bazen Türkçede başka bir sözcük karşılamıyor olan biteni! Bu yapılan, hukuk tanımazlığın maskaralığa dönüştürülmesinden başka bir şey değil! Bu hem davacı olarak bizlerle, hem Başsavcılıkla, hem de Mahkemeyle, aslında bu ülkenin anayasal düzeniyle dalga geçmektir!

Ekim 2021'den beri yaptıkları "hata"larla bizi hem elektriksiz bırakıp hem de maddi zarara sokanlar, "hata"ları dolayısıyla akaryakıtsız kaldığımız zaman, hiç olmazsa Meclis'i toplayıp, "bizim 'hata'larımızla bu noktaya geldik, özür dileriz. Muhalefetin de katılacağı bir ortamda bir yasa gücünde kararnameyle değil, yasayla ihaleye en yakın koşulları oluşturalım" diyeceklerine, bu maskaralığı bir "yöntem" haline getirip, hukukun üstünlüğünü pas pas etmekle kalmadılar, ülkeyi zarara da uğrattılar!

Ve bütün bunları yapıp, her şeyi yüzlerine, gözlerine bulaştıranlar bugün, büyük bir rahatlıkla, "yeni hava yolu"ndan, "limanların özelleştirilmesiyle ilgili ihaleler"den söz etmeye devam ediyorlar! Sakın dokunmaya kalkmayın! Yaptıklarınız, yapacaklarınızın garantisidir! Yaptırmayız!