Bağımsız Milletvekili Jale R. Rogers, Dünya Sağlık Örgütü’nün bu yılki Dünya AIDS Günü temasını “Eşitleştir” olarak belirlendiğini hatırlatarak, bireylere ve küresel liderlere dünyada AIDS’i sonlandırmada ilerlemeyi engelleyen eşitsizlikleri ele alma çağrısı yapıldığını kaydetti.

Rogers yayınladığı 1 Aralık Dünya AIDS Günü mesajında, AIDS’le ilgili en büyük yanlış bilinenlerden birinin HIV ile AIDS’i karıştırmak olduğunu belirtti.

HIV pozitif bireylerin ilaç tedavisi ile sağlıklı, uzun ve kaliteli bir yaşam sürebileceklerini ifade eden Rogers, KKTC’de devlet hastanesinde kimlik bilgilerini gizleyen uluslararası kodlama sistemi ile HIV+ veya şüphesi olan bireylerin test ve tedavilerini yaptırabileceklerini kaydetti.

 

Bu durumlarda bir Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Uzmanına başvurmaktan çekinilmemesi gerektiğini kaydeden Rogers, toplumda bulaşıcı hastalıklarla ilgili farkındalığı artırmak, bilinçli bir toplum yetiştirmek ve HIV pozitif bireylere karşı ayırımcılık ve damgalanmanın önüne geçmek için okullarda cinsel eğitimin ilköğretim ve ortaöğretim müfredatına alınmasının elzem olduğunu aktardı.

 

Rogers mesajında şunlara değindi:

 

“Çocuklara, yaşına uygun şekilde, küçük yaşlardan başlayarak cinsel eğitim verilmesi, çocukların kendi bedenini tanıması, kendini koruması, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan nasıl korunabileceği ile ilgili küçük yaşlardan bilinçlendirilmesi çok önemlidir. 

Diğer önemli bir konu, Sağlık Bakanlığı’nın ülkemize gelen HIV pozitif kişilerle ilgili yürürlükte olan sınır dışı kararının kaldırılmasıdır. Tedavi altında olduğu sürece HIV pozitif vakalar toplum sağlığını tehdit eden bir unsur değildir. Deport korkusu aslında ülkemizde HIV pozitif bireyleri kaçak şekilde yaşamaya teşvik etmekte ve daha büyük halk sağlığı sorunlarına yol açabilmektedir. 

 

Bir süre önce Hepatit taşıyıcılarının çalışma yaşamına katılması ile ilgili enfeksiyon komitesinin görüşü doğrultusunda bazı değişikliklere gidilmişti. Benzer şekilde HIV pozitif kişilerle ilgili bir tedavi takip sistemi oluşturularak, deport kararının yeniden değerlendirilmesi göz önünde bulundurulmalıdır. İnsan haklarına aykırı olan bu durumun örneği başka hiçbir ülkede yoktur. Atılacak bir adım hem insan hakları açısından hem de halk sağlığını korumak açısından önemlidir.”