Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, her tarafın döküldüğü bir yerde lüks bir KÜLLİYE’nin ne ahlaki, ne vicdani ve ne de siyasi olarak kabul edilemeyeceğini belirtti.

KKTC-TC ilişkileri, Tatar gibi toplumsal meşruluğu olmayan kişiler üzerinden kurgulanamayacağını söyleyen Akansoy, Ankara yönetiminin, kendi atadığı Cumhurbaşkanı ve hükümet üzerinden Kıbrıslı Türk halkı ile asla sağlıklı bir ilişki kuramayacağını ifade etti.

Kıbrıs sorununun tamamen Türkiye’deki seçimlere yönelik bir iç siyasi enstrüman olarak kullanılmasını kabul etmenin asla mümkün olmayacağına vurgu yapan Akansoy, “KKTC’nin tanıtılması diye bir konu yoktur. Dünya bize gülüyor, utanıyoruz !” dedi.

İşte ilgili paylaşımın tam metni:

KÜLLİYE konusunda Kıbrıslı Türkler rahatsızdır.

Hiçbir ihtiyaç analizi ve planlaması yapılmadan, topluma, kurum ve kuruluşlara zorla müdahale ile dayatılması, Kıbrıslı Türk toplumunun kabul edebileceği bir konu değildir.

Bina isterse som altından yapılsın, dünden bugüne kendi kendini yönetme konusunda mücadele veren, bu yönde kararlı olan bir toplumu zorlayarak, medyayı kullanarak, UBP’li vekillere “tek kalemden çıkma” açıklamalar yaptırarak kamuoyu oluşturmak mümkün değildir.

Kıbrıslı Türkler KÜLLİYE’yi istemiyor. Bu tercih Türkiye ile Kıbrıs Türk halklarının arasındaki sevgiyi de saygıyı da kardeşliği de değiştirmez. Düşmanlık, vatan hainliği, kökü dışarıda gibi bayağı, tarihi çoktan geçmiş basit iletişim oyunlarına ise kimse inanmaz. Bu tür açıklamaları yapanlar, kendi yolsuzluklarını, usulsüzlüklerini örtmekten başka bir iş peşinde değildir.

KÜLLİYE, Kıbrıslı Türkler tarafından talep edilmiş değildir. Yaklaşık bir yıl önce müjde müjde diye Mecliste ifade edilmiştir. Dolayısıyla Kıbrıslı Türk siyasi iradesinin bir tercihi, planı değildir.

2.5 milyar TL’lik bir rakamı Türkiye Cumhuriyeti devleti Kuzey Kıbrıs’a hibe etmek isteyebilir. Kıbrıslı Türkler bunu değerlendirir, planlamasını yapar, ihtiyaç analizine göre kullanır. KKTC’nin de Türkiye’nin çok zor bir dönemden geçtiği bir zamanda bu denli büyük bir miktar istenmeyebilir, ötelenebilir veya başka bir alanda kullanılabilir. Her tarafın döküldüğü bir yerde lüks bir KÜLLİYE, kabul edilemez. Ne ahlaki, ne vicdani ne de siyasi olarak.

KKTC-TC ilişkileri, Tatar gibi toplumsal meşruluğu olmayan kişiler üzerinden kurgulanamaz. Ankara yönetimi, kendi atadığı Cumhurbaşkanı ve hükümet üzerinden Kıbrıslı Türk halkı ile asla sağlıklı bir ilişki kuramaz. Toplumun kabul etmediği, reddettiği kişiler üzerinden ne proje ne de siyaset geliştirilebilir. Böyle bir durumda gösterilen tepkileri, Türkiye düşmanlığı olarak nitelemek, tüm halkı karşına almak demektir. Halk nezdinde bir karşılığı olmayan kişilerin açıklamalarının hiçbir gerçekliği yoktur.

KÜLLİYE binası Türkiye’de kararlaştırıldı, çizildi. Mimarı zorla KKTC vatandaşı yapıldı. Dava edildi…

KÜLLİYE binası projesi, şu anda devlet malı, projesi değildir. KAÇAK bir yapılaşma söz konusudur. Planlama İnşaat Dairesi devrede değildir, vize kurumları devrede değildir. Kendi mimari dokumuz, kültürümüz, değerlerimiz yok sayılarak, lüks bir bina tasarlanmaya çalışmıştır. ( Meclis kantinini bile çalıştıramayan bir zihniyet, böyle bir binada ne yapar, bu da ayrı bir hikaye.)

İnsanların alım gücü düşmüş, ekonomi daralmış, siyasete her gün müdahale edilmiş ama bu topraklara lüks KÜLLİYE yapılacak, öyle mi?

KÜLLİYE değil, yerleşke deniyor. KÜLLİYE ifadesinden korkuyorlar. Ama orasının YAVRU KÜLLİYE olacağını kendileri açıkladılar. Cumhurbaşkanlığı Binası, Meclis binası ve Camisi ile lüks bir yaşam alanı…Lefkoşa’nın en son kalan ormanlık alanının içerisine. Yüzde biri bina olacak deniyor… adım adım bitirirler orayı.

Sonuç itibarıyla, siyasi müdahalelerin hemen durması, demokrasimize dayatma yapılmaması, Kıbrıslı Türklerin iradesine saygı duyulması şarttır.

Kıbrıs sorununun tamamen Türkiyedeki seçimlere yönelik bir iç siyasi enstrüman olarak kullanılmasını kabul etmek de asla mümkün değil. KKTC’nin tanıtılması diye bir konu yoktur. Dünya bize gülüyor, utanıyoruz ! 2 yılda Azerbaycan ile bile ayrıca görüşemeyen, kardeş mardeş lafları ile geçiştirilen Tatar’ın sözde yeni siyaseti ile ne başarıldı ?

Sırası ile Tatar’ı müdahale ile seçtiren, ardından UBP’yi darmadağın eden, sürekli Bakan ve Başbakan değiştirten Ankara siyaseti, Kıbrıslı Türklerin haysiyeti ile oynayarak, size mi soracağız diyorlar?

Evet bize soracaksınız! Burada sağcısıyla solcusuyla bir halk varsa bize soracaksınız, çünkü bu yurt bu topraklar bizimdir.