Ülkemizde yeni bilinmeye başlanan ve her yaştan öğrencinin eğitim hayatında bir yol arkadaşı olan öğrenci koçu, yeri geldiğinde öğretmen, gerektiğinde psikolog, iyi bir arkadaş ve ebeveyn oluyor.
Öğrencinin eğitim hayatına yardımcı olan ve gelişimine destek sağlayan öğrenci koçları, sadece öğrencilerin değil, ailelerin de hayatını kolaylaştırıyor. Ülkemizde daha yeni bilinmeye başlanan öğrenci koçluğunu uygulayan isimlerden biri olan Eğitim Uzmanı Ayşe Öztoprak, North Cyprus UK Gazetesi’ne çalışmalarını anlattı.

 

Öğrenci koçu, öğrenciye yol arkadaşı oluyor
 

Ayşe Öztoprak, öğrenci koçlarının, öğrencilerin yeteneklerini keşfederek kendilerini tanımalarını, güçlü yanlarını belirleyerek okul başarılarının artmasını ve ileriye dönük hedefler koyarak gerçekçi bir kariyer planı yapmalarını sağlamaya yönelik çalışmalar yapan, rehberlik eden kişiler olduğuna vurgu yaptı.
Öğrenci koçluğunun öğrencilerin akademik ve sosyal başarılarını arttırıp gerçek bir farkındalık yaratarak, kariyer planlamalarında birinci derecede katkı sağlayan yol arkadaşı olduğuna dikkat çeken Öztoprak, 0-6 yaş arası çocuklar için anne baba ile, 6-12 yaş arası çocuklar için ise, anne baba ve çocuk ile yol alındığını, 12 yaş üstü için ise sadece çocuklarla veya genç yetişkinlerle diyalog sağlandığını söyledi.

Kimler öğrenci koçuna başvurabilir?
 

Kimlerin öğrenci koçuna ihtiyaç duyduğu yönündeki sorulara da yanıt veren Ayşe Öztoprak, şöyle dedi:

"Çocuklar, yetişkinlerin endişelerinden uzak bir hayat yaşayabildikleri için eğitimin önemini ve geleceklerini oluşturmadaki değerini anlayamayabilirler. Ayrıca yetişkinliğe ve mesleki yaşantıya adım adım ilerlerken belirlenen hedeflere ulaşmada ertelemeye veya kendi kendilerini sabote etmeye başlayabilirler. Bir çalışma programı oturtmak veya içsel disiplin eksikliği fark edildiğinde ihtiyaç duyulan kontrol mekanizması olarak öğrenci koçuna başvurulabilir.
Veliye gelince, kendisini devamlı ‘hadi, hadi çocuğum’ derken buluyorsa bir öğrenci koçuna danışmasının zamanı gelmiş olabilir”.

 

Öğrenci, iletişim kuruyor, öfke kontrolü sağlıyor, sorumluluk alıyor
 

Ayşe Öztoprak, öğrenci koçunun; öğrenciyi tanıması, kendisini tanımasını sağlaması, yeteneklerini keşfetmesi, kendine güven geliştirmesi ve güçlü yanlarının ortaya çıkması gibi çalışmalarda bulunduğuna dikkat çekerek, "Öğrenci koçu, öğrencinin iletişim, öfke kontrolü, sorumluluk alabilme, karar verme becerisini kazanması konusunda da çalışmalarda bulunur. Zamanı etkin kullanma, etkili ders çalışma teknikleri ile birlikte okul başarısını arttırmaya yönelik hizmet verir" diye konuştu.
Öztoprak, deneyimleriyle geliştirdiği ve öğrencilerin fayda gördüğüne inandığı, odağında öğrencinin yer aldığı ve onun yönlendirmesine göre şekillenen bir koçluk programı olduğunu belirterek, öğrencilerin duygusal ve kişisel gelişimine yönelik yoga ve mindfulness’ı da içene alan, sosyal gelişime yönelik eğitici ve öğretici grup etkinlikleri barındıran ve öğrenci ile birebir gerçekleştirilen özel görüşmeleri ihtiva eden bir program uyguladığını ifade etti.

Bu program bütünlüğü sayesinde öğrenciler ile arasında tam güvene dayalı bir bağ oluşturduğuna işaret eden Öztoprak, her bir öğrencinin kendisi için ne kadar önemli olduğunun idrakinde, saygı ve sevgi çerçevesinde hareket ettiğini belirtti.
Öğrenci koçunun öğrenci ile görüşme sıklığını hakkında detayları da paylaşan Ayşe Öztoprak, "Milli Eğitim Bakanlığı, öğrenci koçluğunun en az 4 seans olması gerektiğini belirtir. Benim görüşüme göre, öğrenci ile koç
aralarında belirleyecekleri zamanlarda istedikleri sıklıkta veya sürelerde buluşabilirler. Öğrenci, mutlu olduğu müddetçe ve koçluğun faydasını deneyimlediği sürece görüşmeler devam edebilir" dedi.

"Öğrenci koçluğu, hem öğretmen, hem psikolog,

hem arkadaş, hem de ebeveyn olmayı gerektiriyor"
 

Ayşe Öztoprak, öğrenci koçluğunun dünyada uygulanan ancak Kıbrıs'ta, yeni bilinen bir meslek türü olduğuna ve olması gerektiği yerde bulunmadığına dikkat çekerek şöyle devam etti:

"Öğrenci koçluğu başlığı altında uzmanlaşılmış değil henüz. Öğrenci koçluğunu bir puzzle gibi düşünecek olursak, öğretmenlerimiz veya rehber öğretmenlerimiz bir yap boz parçası ile ilgilenirken psikologlar
başka bir parçayla ilgileniyor. Tüm yap boz parçalarını barındıran ve öğrenciyi bütün olarak ele alan bir yaklaşım öğrenci koçluğu. Hem öğretmen, hem psikolog, hem arkadaş ve yeri geldiğinde ebeveyn olmayı gerektiriyor. Tüm bunları bütünleyebilmek deneyimle geliyor.
Dolayısı ile elde edilen bir sertifikasyonun ötesine geçiyor koçluk ve her akreditasyon sahibi öğrenci koçunun da başarılı olacağı anlamına gelmemesi gerekiyor”.
Öğrenci koçunun, rehber öğretmen, psikolog yada üniversite seçimine yönelik danışmanlık veren bir kişi olmadığına dikkat çeken Ayşe Öztoprak, öğrenci koçunun, öğrencinin yanında onun pozitifi görmesini sağlayan, kendisi hakkında olumlu algı geliştirmesine yardımcı olan, güvenini kazanan ve beraber hayat yolunda yanyana ilerleyebileceği yol arkadaşı olduğunu belirtti. Öztoprak, öğrenci koçunun, yaşamını yapılandırmada öğrencinin yoldaşı olduğunu da ifade etti.