Dr.Cemal Mert


Bu kitap, benim kitap yazma arzumdan kaynaklanmış bir eser değildir.

Kitapta yeralan yazıların çoğunluğu, farklı zamanlarda dergi ve gazetelerde yayımlanmıştır. Tümü birbirinden bağımsız olarak yazılmış ve yayımlanmıştır.

Üniversite yıllarımda, Genç Kıbrıslı Dergisinde yayımlanmış yazılarımdan, güncelliğini koruduğunu düşündüğüm yazılardan başlayarak, Bizim Ada Dergisi, Yenidüzen, Havadis, Kıbrıs Gazeteleri ve Gaile Dergisi’nde önceden yayımlanmış yazılarımı, Parti ile ilgili konuşmalarımı ve bazı dostlarıma ilettiğim düşüncelerimi topladığım bu kitabın, esas yayımlanma amacı, CTP-BG’nin, hükümet ve cumhurbaşkanlığını kaybetmesine yol açan seçimlerden sonra partide başlamasını umut ettiğim yeniden yapılanma ve kurumsallaşma çalışmalarına naçizane bir katkı yapmaktır. Bunda başarılı olabilirsem, toplumuma karşı bir sorumluluğumu yerine getirmenin mutluluğunu yaşayacağım. Çünkü Kıbrıslı Türkler’in en örgütlü ve ilerici siyasal hareketinin umut olmaktan çıkmasını kabullenmek, birçok dostlarımız gibi benim de yapabileceğim bir şey değildir.

Kitapta, farklı tarihlerde yayımlanmış yazılardan benzer konularda olanlar, aynı başlık altında toplanarak bir bütünsellik yakalanmaya çalışılmıştır. Yazılarda, küçük imlâ düzeltmeleri; yanlış anlaşılmaya sebep olmamak için bazı kısa bölümlerin çıkarılması ve bazı isimlerin kodlanması dışında değişiklik yapılmamış, asıllarına sadık kalınmıştır.

 

Niçin Onuncu Köy?
“Türkiye'nin binlerce köyündendir Damalı. Tıpkı diğerleri gibi, bu köyün bir muhtarı, bekçisi, eğitmeni, arlısı arsızı, her bir şeyi vardır. Tabii bir de öğretmeni... O, eğitim ordusunun neferlerinden biridir. Yemede, içmede, gezmede tozmada değildir gözü. Dünyaya doymadan, güzel evler, temiz sular, bakımlı çocuklar, çocukları uysallaştırmayan okullar görmeden ölürüm diye korkmaktadır. Köylere aydınlığı götürme savaşında yenilmekten bir de...
Gel gör ki, bu uğurdaki mücadeleleri çetin geçer Öğretmen'in. Verdiği savaşta köylüyü yanına alıp, haksızlığın, yolsuzluğun karşısında durdukça, doğruları söyledikçe yerinden edilir. Dahası, çok sevdiği mesleğinden... Ama Öğretmen yılmaz. Işığını saça saça o köy senin, bu köy benim dolanır. Böyle böyle, yolu Onuncu Köy'e düşer. Burada da onu benzer bir mücadele beklemektedir...
Fakir Baykurt, bu romanında, bir köy öğretmeninin yobazlığa, yolsuzluğa, bağnazlığa karşı, devrimci direnişinin ışığında, eğitim sorunlarına ve bürokrasinin o kayırmacı yaklaşımına değiniyor.”  Şemseddin Koçak.

 

Kitapları ve mücadeleci kişiliği ile Türkiye ve Dünya Edebiyatında saygın bir yeri olan Türkiyeli yazar/eğitimci Fakir Baykurt’un, erken gençlik yaşlarımda beni çok etkileyen Onuncu Köy romanındaki öğretmenin mücadeleci anlayışına, - dünyamız çok değişmiş olsa bile -  bana göre hâlen gereksinim vardır. Meşhur atasözümüz, “doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” dese de, kendimize örnek alacağımız bir öğretmen ve gideceğimiz bir onuncu köy hep vardır.