Gazimağusa’nın son yorgancısı, rahmetli dedesi Baflı Kazım Necip’in çırağı Mehmet Karşılı, tam 50 yıldır yorgan dikiyor.

   “Yetiştirecek çırak yok” diyen Mehmet Karşılı, bölgede, pamuktan yastık, yatak ve yorgan yapan son isim.

   1958 doğumlu olan Mehmet Karşılı, Baf göçmeni. 10 yaşından beridir, çeşit renk ve desende yorgan dikerek, hayatını kazanıyor, ailesine destek oluyor. 

   Yorgan dikerek, üç evlat okutup evlendiren Mehmet Karşılı, “Benden sonra yorgancılık biter!” diyor. 

   1982’den beridir, “Kazım Yorgancı” isimli dükkânını, modern çağa inatla her sabah açan Mehmet Karşılı, mesleğin tüm inceliklerini, kendisini yetiştiren dedesinden öğrendiğini anlatıyor: 

   “Yorgancılık öldü. Benden sonra Gazimağusa’da yapacak olan yok! En gençleri bendim, diğerleri rahmetlik oldu. Biz çocukken televizyon, bilgisayar, oyun yeri yoktu. Okuldan eve gelince, büyüklere yardıma giderdik. Babası döşemeci olan döşemeci, tenekeci olan tenekeci oldu. Beni dedem büyüttü. Bana mesleği dedem alıştırdı, bana hem babalık etti hem ustalık. Biz 5 kardeşiz. Babam askerdi, annem 2’inci çocuğuna hamileyken, babam Baf’tan Lefkoşa’ya tayin oldu. Dedem olaylarda evladını kaybetti, halen bulunamadı. Beni dedem ve nenem büyüttü. Okul çıkışı dedeme yardıma giderdim. Dedemin en büyük yardımcısıydım. 1974’ten sonra kuzeye göç ettik. Ben askere gittim. Daha sonra İngiltere’ye gittim, ‘dedem gel sensiz olmaz’ diye ısrar edince döndüm. 1995’e kadar işler çok iyiydi. Şimdilerde çok azaldı. Ama yine de kıymetini bilenler var. Özellikle yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türkler, ya yorgan ya da yastık alıp yaşadığı ülkeye gidiyor. Kıymetini biliyorlar.” 

 

“Hazırlar çıkınca, ilgi azaldı”

   Hazıra yönelince mesleğe olan ilginin azaldığını kaydeden Mehmet Karşılı, Baf’ta, bir kızın çeyizine en az 5 en fazla 7 yorgan dikildiğini anımsattı.   

   Mehmet Karşılı, mesleğin yok oluşuyla ülkede var olan pamuk tarlalarında da üretimin durduğunu dile getirdi ve şöyle devam etti:

   “Her sabah dükkanı açmak bana huzur veriyor. Gelen arkadaşlarla eskilerden konuşmak iyi geliyor. Geçmişte, gece yarılarına kadar yorgan dikerdik. Şimdi ayda yılda bir iş çıkarsa yapıyoruz. Pamuk yorgan, yastık ve yatak üzerine su dökülmezse, 30 yıl gider. Sağlık açısından da faydalı olan yorgan, yastık ve yatak artık ihtiyaç değil antika oldu. Bazı yorgan kumaşları dahi piyasadan kalktı. Hazır yorganlar sağlığa zararlı. Buna karşın, şimdiki gençlik kaplama ve tazelemeyle uğraşmasın diye silikonu tercih ediyor.  Ancak, az da olsa kültürünü yaşatmak isteyenler de var. Bu kişiler gelince çok mutlu oluyorum. Yorgan dikimi iğneyle kuyu kazmaya benzer. Özveri ister.”