Corona virüs ile mücadele edilen günümüzün en önemli bir diğer sorunu ise iklim değişikliği. Küresel sıcaklıkların 1,5 santigrat derecede tutmak üzerine dünyanın birçok lideri İskoçya’nın Glasgow şehrinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP26) alınacak önlemleri tartışırken, iklim krizi ile mücadele için yapılması gereken 7 yol öne çıkıyor.

Küresel ısınmanın gündemden düşmediği günümüzde iklim krizinin çözümüne dair yol haritası ortaya kondu.

İşte her geçen gün daha fazla canlıyı etkileyen, buzulların eriyip deniz seviyesinin yükselmesine neden olan, kavurucu sıcakların ve sel baskınlarının on binlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden olan iklim krizi ile mücadele etmenin 7 yolu..

1- FOSİL YAKITLARIN YER ALTINDA TUTULMASI

Petrol, gaz ve özellikle kömür gibi fosil yakıtların yakılması, atmosfere karbondioksit (CO2) salarak ısıyı hapsediyor ve küresel sıcaklıkları yükseltiyor.

Sıcaklık artışları, tehlikeli iklim değişikliği için kritik seviye olan 1.5C ile sınırlandırılması için, hükümet düzeyinde ele alınması gereken bir konu olarak öne çıkıyor.

Bu nedenle iklim değişikliği ile mücadele için, fosil yakıtların kullanımının kısıtlandırılması ve buna bağlı olarak yer altından çıkarılmaması gerekiyor.

2- METAN EMİSYONLARININ DURDURULMASI

Yakın tarihli bir Birleşmiş Milletler (BM) raporu, metan emisyonlarının azaltılmasının dünya için acil durumla mücadeleye önemli bir katkı sağlayabileceğini öne sürdü.

Petrol çıkarma sırasında yanan doğalgazın önemli miktarda metan saldığı ve teknik düzeltmelerle durdurulabileceği belirtiliyor.
Bununla birlikte, günlük hayatımızda da çöpleri bertaraf etmenin daha iyi yollarını bulmak da önem taşırken çöplük sahaları başka bir büyük metan kaynağı olduğunun altı çiziliyor.

Glasgow’daki İklim zirvesinde yaklaşık 100 ülke, ABD ve AB'nin öncülük ettiği bir anlaşmayla metan emisyonlarını azaltmayı kabul ederken, Küresel Metan Taahhüdü, emisyonları 2020 seviyelerine kıyasla yüzde 30 oranında sınırlamayı hedefliyor.

3- YENİLENEBİLİR ENERJİYE GEÇİLMESİ

Elektrik ve ısı üretimi, küresel emisyonları herhangi bir sektörden daha fazla artırıyor.

Küresel enerji sistemini fosil yakıtlara bağımlı bir sistemden temiz teknolojinin hakim olduğu bir sisteme dönüştürmek ve karbondan arındırmak, mevcut iklim hedeflerine ulaşmak için kritik önem taşıyor.

Ülkelerin net sıfır hedeflerine ulaşması için 2050 yılına kadar rüzgar ve güneş enerjisi kullanımını hakim duruma taşıması gerekirken, bunun zorluklarının altı çiziliyor.

Üretilecek enerji sırasında elde edilen daha az rüzgarın, daha az elektrik üretimi anlamına geleceği belirtilirken, geliştirilebilecek daha iyi pil teknolojisi ile yenilenebilir kaynaklardan gelen fazla enerjiyi depolamamıza yardımcı olabileceği vurgulanıyor.

4- BENZİN VE DİZEL YAKITIN BIRAKILMASI

İklim değişikliği ile mücadele etmek için karada, denizde ve havada gezinmek için kullandığımız araçlara güç verme şeklimizi değiştirmemiz gerekecek.

Benzinli ve dizel arabaları terk etmek ve elektrikli araçlara geçmek kritik olacak.

Kamyonların ve otobüslerin, ideal olarak yenilenebilir enerji kullanılarak üretilen hidrojen yakıtı ile çalıştırılabileceği belirtilirken, bilim insanlarının uçaklar için yeni, daha temiz yakıtlar üzerinde çalıştıkları ve bununla birlikte yapılan uçuş sayısının azaltılması çağrıları bulunuyor.

5- DAHA FAZLA AĞAÇ DİKİLMESİ

2018'deki bir BM raporu, küresel sıcaklık artışını 1,5 santigrat derecenin altında tutmak için gerçekçi bir şansa sahip olmak için havadan karbondioksiti (CO2) çıkarmamız gerektiğini belirtmişti.

Ormanlar, küresel ısınma için kritik önem taşırken toplu ağaç dikme programları, CO2 emisyonlarını dengelemenin önemli bir yolu olarak görülüyor.

6- SERA GAZLARININ HAVADAN TEMİZLENMESİ

Gelecek yıllarda karbondioksiti yapay olarak atmosferden uzaklaştıran veya ilk etapta salınımını durduran gelişen teknolojilerin önemli bir rol oynaması bekleniyor.

Dünyanın çeşitli yerlerinde havadaki sera gazını temizleyen tesisler kurulmaya başlarken, yerleştirilen büyük fanlar havadaki karbondioksiti emerek küresel ısınmayla mücadelede kritik önem taşıyor.

Bununla birlikte kurulan tesislerin fosil yakıt gerektirdiği belirtilirken, tesislerin artırılıp artırılmaması üzerine tartışmalar devam ediyor.

7- FAKİR ÜLKELERE YARDIM EDİLMESİ

2009'daki Kopenhag’daki iklim zirvesinde, zengin ülkeler, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadele etmesine ve uyum sağlamasına yardımcı olmak için 2020 yılına kadar 100 milyar dolar finansman sağlama sözü vermişti.

Bu finansman sağlanamazken özellikle corona virüs döneminde kömüre bağımlı birçok ülke, orantısız bir şekilde etkilenerek ciddi enerji kıtlığıyla karşı karşıya kaldı.

Yapılan araştırmalarda bilim insanları yoksul ülkelerin yeşil enerjiye doğru ilerlemelerine yardımcı olmak için sürekli finansal desteğe ihtiyaç duyacağına inanıyor.

Bu bağlamdaki en yakın örnek ise, ABD, AB ve İngiltere kısa süre önce Güney Afrika'nın kömür kullanımını aşamalı olarak durdurmasına yardımcı olmak için 8,5 milyar dolar sağlaması oldu.