Birleşmiş Milletler, Koronavirüs (Covid-19) salgınının dünyada en fazla yoksulları vurduğu ve yoksulluğu daha da tırmandırdığı uyarısı yaptı. BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı Örgütü (UNCTAD), küresel ekonomideki hızlı gerilemenin özellikle de güney yarımküredeki devletleri vurduğuna dikkat çekti.
UNCTAD'ın perşembe günü Cenevre'de açıkladığı raporda, Koronavirüs salgınının ekonomiye olumsuz etkileri nedeniyle dünyada 130 milyon insanın aşırı yoksulluk tehdidiyle karşı karşıya olduğu belirtildi. Dünya Bankası tanımlamasına göre günlük geliri 1 dolar 90 centin (yaklaşık 14 TL) altında bulunanlar aşırı yoksul olarak kabul ediliyor.
Yoksul ülkelerde işsizliğe karşı bir güvencesi bulunmayan pek çok insan için işini kaybetmenin ekonomik çöküş anlamına geldiğine işaret edilen raporda, 1998 yılındaki Asya krizinden bu yana dünyada yoksulluğun ilk kez yeniden tırmanışa geçtiği kaydedildi. UNCTAD tahminlerine göre dünyanın en yoksul 50 ülkesinde çalışanların yüzde 85'lik bölümünün hiçbir sosyal güvencesi bulunmuyor.
Koronavirüs salgınının dünyadaki yoksulları ve zenginleri farklı etkilemesini küresel ekonomideki eşitsizliklere bağlayan UNCTAD, küresel üretim ağlarının daha çevreci ve daha sürdürülebilir üretime yönelmesi gerektiğini, dünyanın en yoksullarını da gözeten yeni bir ticaret politikasına ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

İşsizlik kadınları daha güçlü vurdu

 Korona krizinin en çok göçmenler, kadınlar ya da düşük gelirli hane fertleri gibi dezavantajlı grupların çalıştığı küçük işletmeleri ve turizmi etkilediğine işaret edilen raporda, incelenen 32 ülkede korona döneminde kadınlar arasında işsizliğin erkeklere göre çok daha hızlı bir şekilde yükseldiğine dikkat çekildi.
Raporda, siyasilerin kararlı adımlar atmamaları durumunda BM'nin Sürdürülebilir Kalkınma hedeflerinin de tehlikede olduğu belirtildi. Dünya ülkeleri 2015 yılında ekolojik, ekonomik ve toplumsal boyutları içeren 17 maddelik sürdürülebilir kalkınma hedeflerini belirlemişti. Bu hedefler arasında dünyada yoksulluk ve açlığın sona erdirilmesiyle her insanın eğitime erişiminin sağlanması da yer alıyor.