Diyabetin günümüzde insan hayatının kalitesini etkileyen en önemli hastalıklardan biri olduğu herkes tarafından kabul edilmektedir. Ülkemizde sıkça rastlanan ve  halk arasında 'şeker hastalığı' olarak da bilinen bu hastalığın doğurduğu sonuçlar sorunun ne kadar ciddi boyutlara ulaşabileceğini göstermektedir. Tedavi edilmediği takdirde körlüğe varan görme bozukluğu, sinir harabiyeti, böbrek yetmezliği ve kalp damar bozukluğu sonucu ölümlere yol açmaktadır.

Diyabet hastası olan bireylerde kan şekeri yüksek miktarda seyretmektedir. Tip1 ve Tip2 olarak iki sınıfa ayrılmaktadır. Tip2 diyabet daha sık gözlemlenmekte ve kilo alımı ile ilgisi bilinmektedir. Tip1 diyabet ise daha çok çocuklarda ve gençlerde görülmektedir. Vücut kan şekerini düzenleyici insülin hormonu üretemediğinde bu bireyler insülin takviyesine ihtiyaç duymaktadırlar. Bununla birlikte sağlıklı ve özenli  beslenme, düzenli egzersiz yaşam stilleri olmaktadır.

Diyabet araştırmaları her geçen gün yeni bir boyut kazanmakta ve bilimadamları  bizleri birçok konuda bilgilendirmektedirler.

Diyabetin en kötü sonuçlarından biri olan ve  Macular dejenerasyon olarak da bilinen görme bozukluğu dünyada  30 milyon kişide görülmektedir. Gözde ışığı algılayan fotoreseptör hücrelerinin ölümüyle görmede bozukluklar meydana gelmektedir. Machelle Pardue tarafından 15 Ocak tarihinde Journal of Neuroscience dergisinde yayımlanan çalışmada diyabet hastası farelerin retinalarındaki dopamine seviyesindeki azalmanın görme bozukluğuna yol açtığı bulunmuştur. Ayrıca dopamine fonskiyonlarının Parkinson hastalığıyla olan ilişkisi uzun yıllardır bilinmektedir.

Machelle Pardue önderliğinde yürütülen ve 12 Şubat tarihinde Journal of Neuroscience dergisinde yayımlanan bir diğer çalışmada ise egzersizin retinayı koruduğunu ve göz bozulmasının önüne geçtiğini göstermiştir. Fareler üzerinde 4 hafta boyunca yürütülen bu çalışmada, fareler iki gruba ayrılmıştır. İlk grup 2 hafta boyunca günde 1 saat ve haftada 5 gün egzersiz yaparken diğer grup yapmamıştır. 2 hafta sonunda toksik bir ışıkla fotoreseptör zararı verilmiştir. Bu işlemden sonra, 2 hafta daha sadece ilk gruba düzenli egzersiz uygulanmıştır. Bu süreç sonunda egzersiz yapan grubun yapmayanlara oranla retinal fonksiyonları 2 kat daha iyi olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca egzersiz yapan grubun retinalarını koruyan faktörün BDNF (brain-derived neurotrophic factor) proteini olduğu bulunmuş ve egzersiz grubunda bu proteinin 20% oranında daha fazla bulunduğu gözlemlenmiştir.

 

Sevgili okuyucular, daha sağlıklı bir yaşam için spor yapmayi ihmal etmeyin …

 

Kaynakça: New Scientist, America Diabetes Association, Turkiye Diyabet Vakfi, Fox News