- “Her meslekte olduğu gibi tabi ki bizim mesleğimizin de çesitli heyecanları var. Sarfettiğin enerji akışı seyirciyle buluştuğu anda başarı elde ediliyor. Bu duruma konsantre olmadan önce tatlı bır heyecan yaşıyorum...
- “Okulu bitirmeden albüm işlerine girmek istemedim. Daha fazla gelişmeyi bekledim. Hiç bir zaman bununla yetineceğimi düşünmüyorum. Albüm yapmak için değil sadece, iyi işlerde yer almak için elimden geleni yapmaya çalışıyorum”
Dilara Gürdere... 27 Temmuz 1982 Lefkoşa doğumlu. Ankara Devlet Konservatuvarı trompet bölümünden mezun. Müzisyen, tiyatrocu, oyuncu... On parmağında on marifet olan Dilara, güzelliği ile de dikkat çekerken, çok yönlü sanatçı kişiliği ile de ön plana çıkıyor. Ankara Devlet Tiyatroları’nda halen sergilenen Ahmet Altan’a ait “Islıkçı” adlı oyunda ve Mehmet Akay’a ait “Büyümek İstiyorum” adlı çocuk oyununda yer alıyor. Hacettepe Konservatuvarı Akademik Orkestrasında trompet sanatçısı. Kıbrıs’ta Golden Tulip’te sahne almaya başlayan Dilara, kış sezonunun açılışıyla birlikte programlarına devam edecek.
Sanatçı bir aileden geliyor
Gazetemiz’in sorularını yanıtlayan Dilara, sanata küçük yaşta ailesi tarafından yönlendirildiğini söylüyor. Sanatçı bir aileden gelen Dilara’nın annesi Fehime Gürdere Ankara Devlet Opera sanatçısı. Babası Bilal Gürdere ise Ankara Devlet Tiyatro sanatçısı. 1996 yılında ilkokuldan sonra Hacettepe Konservatuvarı’na trompet bölümüne girmeye hak kazanan Dilara, müzikte önemli bir yükselişe geçiyor. Küçük yaşta “Hata Kimde” adlı bir dizi filmde, 2006 yılında da bir reklam filminde oynayan Dilara için müziğin yeri apayrı. Lise çağlarında, Extreme Bar’ın ilk açıldığı dönemlerde her Perşembe günleri gitar çalarak müzik programı da yaptığını kaydeden genç sanatçı, 2005 yılında Kıbrıs Müzik Festivali’nde Kıbrıs Belediye Orkestrası’yla solo konserler verdiğini de söylüyor. Dilara’nın hayatında tiyatro da önemli bir rol alıyor. Daha önce de “Rembetiko” müzikalinde yer alan Dilara, Kıbrıs Tiyatro Festivali’nde gösterilen bu oyun için Kıbrıs’a turneye gelerek, kendi ülkesinde de sahneye çıktı. Güzel Dilara, geçtiğimiz yıl Türkiye’de Star TV’de yayınlanan Pop Star adlı yarşmada da Kuzey Kıbrıs’ı temsilen yarışmaya katıldı ve dördüncü geldi.
“İyi işlerde yer almak için çalışıyorum”
Biraz duygusal biraz da hırsı kişiliği ile dikkat çeken Dilara, “Ben duygusal olduğum kadar besteci yönümle de anılıyorum. Yaptığım besteleri daha önce Kıbrıs kanallarında söylemiştim. Okulu bitirmeden albüm işlerine girmek istemedim. Daha fazla gelişmeyi bekledim. Hiç bir zaman bununla yetineceğimi düşünmüyorum. Albüm yapmak için değil sadece, iyi işlerde yer almak için elimden geleni yapmaya çalışıyorum” diyor.
Genç sanatçı, bu yıl Malika Clup’ da farklı bir işe de imza attı. Elektronik müzik üzerıne doğaçlama trompet çalarak vokal yapan Dilara, eğlence severler tarafından da büyük beğeni topladı.
Başarıdan başarıya koşarken, aralarında Sertap Erener, Işın Karaca, Funda Arar ve Yaşar gibi ünlü isimlerin de bulunduğu bir çok sanatçıyla konserlere de çıkan Dilara’nın hedefleri büyük.
“Tiyatroya büyük aşkla devam etmek istiyorum”
O, dur durak bilmiyor. Daha da ileri gidebilmek adına adımlar atıyor ve planlar yapıyor. Dilara şöyle konuşuyor. “Meslek hayatımda renk renk paletler yarattım. Bir çok ünlü yönetmenle tanıştım ve müzikal tiyatrolarda yeraldım. Tiyatroya büyük bir aşkla devam etmek istiyorum. Aynı zamanda Ankara da trompet öğrencilerim var. Bildiğim herşeyi onlara da aktarmak istiyorum. Bestelerimi halka ulaştırmak ve şarkılarla sahnelerde yeralmak istiyorum. Ankara da Talu Müzik Şirketi’ne bağlıyım ve birkaç mizik grubum var. Birçok dilde şarkı söylüyorum. Kendimi hep geliştirmeye devam edecegimi biliyorum. Aynı zamanda Orff metodu sertifikaları alıyorum. Seminerlere katılıyorum. “Müzikal Adımlar” adlı çocuk okulunda çocuklarla müzikli oyunlar oynuyorum ve ritm duygularını geliştirip uygun enstrüman seçmelerini sağlıyorum.”
Boş durmayı sevmiyor
Tiyatro, müzik ve diğer uğraşlarının yanında genç sanatçı sürekli kitap okuduğunu söylüyor. En son ise Osho’nun tüm serilerini okuduğunu belirterek, “Boş vaktim hemen hemen hiç yok. Mutlaka zamanımı dolduruyorum. Spor yapıyorum, içimden geldikçe beste yapıyorum. Kendimi geliştirici dil kursları ve çeşitli seminerlere katılıyorum. Opera ve tiyatro izlemeye gidiyorum. Müzik dinliyorum. Bol seyehatli bir hayatım var. İşim dolayısıyla boş olduğum zamanlar da da seyahat ediyorum. Sık sık Kıbrıs’a ailemi ziyarete gidiyorum.” diyor.
“Kıbrıs’ta eğlence sektörü çok gelişti”
Şu anda Kıbrıs’ta Golden Tulip’te sahne alan Dilara, kış sezonunun açılışıyla birlikte programlara devam edeceğini belirtiyor. Club Beyond ve Malika’da da elektronik müzik üzerine trompet solo çalışmalarının da devam edeceği müjdesini veren Dilara, Kıbrıs eğlence sektörüyle ilgili de konuşmadan geçemiyor. Kıbrıs’ın eğlence sektörü bakımından çok geliştiğini ifade eden Dilara, yerli ve Türkiye’den gelen sanatçıların halkı müzikle beslemeye devam ettiğini ve ülkede kaliteli mekanların açıldığını belirtiyor.
Bestelerini sanatçılara ulaştırma çabasında
Yoğun bir tempo içerisinde çalışmak onu hiç yormuyor. Çünkü o sanata aşık. “Her meslekte olduğu gibi tabi ki bizim mesleğımizin de çesitli heyecanları var. Sarfettiğin enerji akışı seyirciyle buluştuğu anda başarı elde ediliyor. Bu duruma konsantre olmadan önce tatlı bır heyecan yaşıyorum...” diyen Dilara, ilk etapta amacının yaptığı bestelerin demolarını sanatçılara ulaştırmak olduğunu vurguluyor.