KKTC’de turizm kaynakları birçok Akdeniz ada ülkesinde olmadığı kadar fazladır. Deniz, kum ve dağ tüm ada ülkelerinde mevcuttur. Akdeniz’de birçok ada ülkesini dolaştım ve ülkemizi ziyaret eden bir çok turist ile konuştum.  Çıkardığım tek bir sonuç oldu. KKTC’de deniz, kum ve dağın yanında; 9000 yıllık bir tarih ve kültürün varlığı...

Hiçbir Akdeniz ülkesinde bu kadar tarih ve kültür varlıkları yoktur. Ülkemizin her yerinden adeta tarih ve kültürel yapılar fışkırmaktadır. Ama diğer ada ülkeleri ile aramızda ne fark vardır? Evet çok önemli bir fak vardır. Onlar bizden daha az olan kültürel ve tarihsel varlıklarını, bizim ülkemizden daha iyi koruyup tanıtıyorlar. İngiltere’den Kıbrıs’a her geldiğim zaman arabamdan çıkıp etrafta yalnız gezerek sokaktaki insanlarımızla konuşuyorum. Kendimi tanıtmadan, İngiltere’den gelen bir vatandaş olarak...İnsanlarımız ‘yumuyor gözünü ve açıyor ağzını’ deyiminde olduğu gibi başlıyor anlatmaya. “Çevremizi pislik içerisinde...” Etrafta yürürken veya araba sürerken atılan şişeleri, dökülen çöpleri ve temizlenmeyen yol kenarlarındaki kötü görünümlü çalıları hep görüyoruz.
“Peki, neden etrafımızı temiz tutmuyoruz?” diye sorduğum zaman
, “Ülkemizde yönetim yok, düzen yok” diyorlar…
Doğru tabii ki, ben bu ülkeyi bildim bileli devamlı bir seçim yapma üzerine odaklanıldı. Seçimin olmadığı bir dönem yok...Belediye seçimleri biter, arkasından miletvekili seçimleri, onun arkasından cumhurbaşkanı seçimleri, delege seçimleri, parti başkan seçimleri, kurultay delege seçimleri, ülkedeki örgütlerin başkanlık seçimleri vs... Bu günlerde Miletvekillerini soruyorsun, hepsi de UBP Parti Kurultayı vardır diye ortalıklarda yokturlar. Hade Milletvekillerini bir taraf koyalım. İcraatın başında olan ülkenin yönetiminin direksiyonun elinde bulunduran Bakanlarımız?  Onlarda ortada yoklar. Onlar da kurultay için etrafta koşup duruyorlarmış
!  Düşünün ki bir geminin kaptanı okyanusun ortasında dalgalı bir deniz varken geminin yönetimini bırakıp ortalıktan kaybolsun. Sizce bu gemiye ne olur? Tabii ki okyanusun ortasında batıp denizin derinliklerinde yok olur.
Malesef bizim ülkemizde siyaset toplumun karakteri içerisine o kadar bir yerleşmiş ki, okyanusta batıp giderken bile hiçbirşeyin farkında değiliz. Toplum da o kadar bir sorunlar sinsilesi içerisinde ki, etrafta olan çevremizi kirleten çöplerin bile siyasetçinin çalışmaması yüzünden olduğunu düşünüyoruz. Haklı da değiller mi
?
Tab
ii diğer taraftan şunuda unutmamak lazım...Etrafa çöpleri atan insanları belirlememiz gerekir.  Çöpleri atan insanları görünce biz toplum bireyleri ne yapıyoruz? Hal bu durumda iken etrafı temiz tutmamız gerektiği ve o çöpleri atmayı tenezül eden insanları görünce ellerinden kollarından tutup memleketin dışına atmamız gerektiğini bilmemiz gerekir. Çevremizi hep temiz tutalım. Temizlik İman’dan gelir. Etrafımızı temiz tutarsak o zaman bereketli günler yaşayacağız... Hem turizimde hem de dolayısıyle ekonomimizde...