Yaşla  birlikte ortaya çıkan nörolojik hastalıkların başında Alzheimer Hastalığı gelmektedir. 100 yıldan fazla bir süre önce ilk olarak Alman nörolog Dr. Alois Alzheimer tarafından karakterize edilen bu hastalığa, hala çare bulunabilmiş değil. 1906 yılında vefat eden hasta Auguste Deter’in beyni vefatından sonraki incelenmesinde amyloid plaklar ve tau proteininden oluşan nörofibriler yumaklar gözlemlenmiştir. Bu gözlemin üzerinden 110 yıl geçse de, hala bu oluşumların nasıl önlenebileceği bilinmemektedir.

 

Birçok faktörün rol oynadığı düşünülen Alzheimer hastalığında, amyloid plak oluşumunun sebeplerin başında geldiği düşünülmektedir.  Bu sebepten, bu plakların oluşumunu bloke eden ilaçların tedavide kullanılabileceği düşünülmektedir. Ancak bu ilaçların birçoğunun ciddi derecede yan etkileri olduğu görülmüştür. 2 Kasım 2016 tarihinde Science Translation Medicine dergisinde yayımlanan makalede MK-8931 kodlu, diğer ismiyle verubecestat ilacının fare, sıçan, tavşan ve maymun deneklerinde olumlu sonuçlar doğurabileceği öngörülmüştür. Ayrıca 32 Alzheimer hastası ve 100 sağlıklı birey üzerinde denendiği ve yan etkisi olmadığı gözlemlenmiştir. Verubecestat amyloid plak oluşumuna yol açan BACE1 isimli enzimin işleyişini engelleyen bir ilaçtır.

 

Yakın bir  zamanda, bağımsız kurumlar tarafından incelendiğinde bu ilacın ne kadar pozitif etki verdiği tartışılmaktadır. Buradaki en büyük problemin, tedavinin plaklar oluştuktan sonra başlaması olduğu düşünülmektedir. Halihazırda var olan plakları yokedebileceği düşünülen aducanumab isimli bir başka ilaç da hastalar üzerinde denenmektedir.  Her iki ilacın da klinik sonuçlarının 2019 yılında açıklanması beklenmektedir.

 

Amyloid plaklarını hedef alan çalışmalar yanında tau protein yumaklarını  hedef alan çalışmalar da tedavi amaçlı araştırılmaktadır. Tau protein miktarındaki artışın özellikle hafıza kaybı ile ilişkisi olduğu bilinmektedir. 25 Ocak 2017 tarihinde Science Translational Medicine dergisinde yayımlanan ve Timothy Miller önderliğinde Washington Üniversitesi’nde yürütülen çalışma umut ışığı niteliğindedir. Alzheimer hastalığının modellendiği farelerde tau proteininin üretimini engelleyerek tedavi edilmesi amaçlanmıştır. Bu yöntemde tau proteininin üretimi modifiye edilmiş RNA parçacıklarıyla engellenmiştir. Bu tedavi sonrası farelerdeki tau miktarının azaldığı ve yeni tau yumaklarının oluşmadığı gözlemlenmiştir. Bu tedaviyi alan farelerin yaşam sürelerinin  yaklaşık 50 gün arttığı görülmüştür. Bu olumlu sonuçları takiben, aynı tedavi maymunlar üzerinde denenmiş ve spinal sıvı örneklerindeki tau miktarının 20% oranında azaldığı görülmüş ve tedavinin hiçbir yan etkisi görülmemiştir.

 

Önümüzdeki yıllarda gelişmeler ve sonuçlar bu ilaçların ve tedavilerin kullanımı açısından büyük bir önem arzetmektedir.  

 

Kaynakca: Newscientist, Science Translational Medicine

 

Dr. Umut Cagin

[email protected]