Geçtiğimiz hafta yaşlılar haftasıydı. Bu hafta vesilesi ile birçok faliyetler,ziyaretler yapıldı. Bu kutlamalar çerçevesinde eğlenceler, gezilerle haftayı bitirdik Oysa bunlar yanında artık geleceğe yönelik yaşlı insanların mutlu ve huzurunu sağlaycak alternatif modelerin tartışılması ve gündeme getirlmesi gerekmektedir.

Elbette yaşlı kimdir diye düşünmeden de edemiyorum. O kadar genç varki kendini yaşlı hiseden yaşam ışıltısını kaybetmiş ,onları gördükçe gerçek yaşlı kim diye sormadan edemiyorum.

Bazı büyüklerimize baktıkça onların yaşam sevinci  bize hayata tutunma azmi vermiyor mu?

Bu hafta yaşlı bakım evlerini gezme imkanım oldu. Arkadaşlarala birlikte yaşlılarımızı evlerinde ziyaret etme fırsatı da yakalamış olduk bu vesile ile birlikte.

Devletin yaşlı bakım evleri konusunda ciddi bir çalışma yapması gerekliliğine inanan ve bu konuyu bir çok yerde dillendiren birisiyim. Yaşlı evimi ,engelli vatandaşların konakladığı yer mi? Yaşlılarla zihinsel engellilerin bir yerde kalması doğru mu? Orada ölümü bekleyen insanları görmek içimi sızlattı.  Bu evler yaşlıların huzur bukduğu evler mi? Yoksa! Gerçekten çözemedim. Bazı arkadaşlar bu işi gerçekten büyük bir ciddiyetle yapıyor . Onları da tebrik ederim .

Hayat şartlarının hergeçen gün ağırlaştığı günümüzde insanlar çocuklarına bakmakta zorlanırken, büyüklerine bakmakta daha da zorlanmaktadır. Bu durum da yaşlı bakım  evlerinin her geçen gün ülkemizde yaygınlaşmasına neden olmaktadır. Devletin de yaşlıları koruyacak ve bakımlarını üstlenecek politikaları geliştirmesi gerekmektedir. Sosyal devlet anlayışı bunu gerektirmektedir.

Yaşlılar haftası nedeniyle yaşlı turiziminden bahsetmek istiyorum. Bugün sosyo ekonomik, tıbbı ve teknolojik gelişmlerin bir neticesi olarak dünyada yaşlı nufüs artmaktadır. Yaşlı bakım ve yaşlı turizmi her geçen gün daha da bir yaygınlaşmaktadır.

Ülke olarak turizimde gelişme göstermekteyiz .Kış aylarındaki hava şartlarımız Avrupada yaşayan emekli ,yaşlı insanlar için bir avantaj. Yaşlı sayısı artan Avrupa artık yaşlı ve özürlüleri huzur evlerinde ve kendi evlerinde bakamamakta maliyet yüksek olup kalite düşmektedir.

3. yaş turizmi diye de adlandırdığımız ‘yaşlı turizmi’nde Avrupa ülkelerinde yaşlılara bakım için ayrılan devlet bütçesi mevcut. Ayrıca, devlet kanalıyla onlara daha sıcak ve daha ekonomik ülkelere uzun süreli konaklama imkanları yaratılıyor. Yaşamakta oldukları ülkelerde sağlık sektöründen yararlanıp hem devletleri hem de kendileri kazançlı çıkıyor. Bizim ülkemiz bu konuda ne yapıyor? Henüz huzur evleri konusunda neler yapılabileceği konusunda bir fikir sahibi değiliz. Üstelik ülkemizde Sağlık bilimleri konusunda üniversitelerimizde bu kadar gelişme varken ve yaşlı bakımı üzerine (GERİATRİ) dersler ve kurslar verilirken.

Bugüne kadar daha ziyade fark edilmeyen bir gurup olarak kalan ileri yaş ve yaşlılar artık kendilerinin görülmesini, farkına varılmasını ve kendi yaş ve konumlarına uygun hizmet yöntemlerinin geliştirilmesini arzu ve talep etmekteler.

Ayrıca ileri yaş ve yaşlılara özel tatil, dinlence, eğlen-dinlen, sosyal aktivasyon ve benzeri tamamlayıcı ve destekleyici faaliyet ve buna uygun alt yapıların geliştirilmesi önem taşımaktadır.