Sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki hesabından paylaştıkları nedeniyle 10 ay hapis cezası verilen Fazıl Say'ın davası dünya basınında yankı bulmaya devam ediyor.

 

 

İtalyan basını bu kararı şöyle değerlendirdi:

 

ANSA:
Türkiye dünyaca ünlü piyanistini cezalandırdı. Say, 15 ay hapis riskiyle karşı karşıyaydı. Ateist müzisyen ve solcu Say, hakkında açılan davanın, İslami lider Recep Tayyip Erdoğan ’ın partisi AKP tarafından istenen “siyasi bir mesele” olduğunu açıklamıştı.

 

Libero Qutidiano:
Dünya çapındaki ünü ve şöhreti bile Fazıl Say’ın cezalandırılmasını engelleyemedi. Türk besteci, 2012 yılında Twitter'daki takipçilerine ateizmi itiraf edip, İslami cennet fikrini alaycı bir dille ele almasından dolayı kendisi fırtınanın ortasında buldu. Ateistliğe inanmış olan Say, daha önce defalarca herkesin kendisini iktidar partisi AKP’nin pençeleri arasında bulabileceğini söylemişti.

 

La Repubblica:
“Türkiye: ‘kafir’, müzisyen Say 10 ay hapisle cezalandırdı. Bir İstanbul mahkemesi, ünlü piyanist ve kompozitörü, ‘kafirlik’ olarak kabul ettiği bazı tweetlerinden dolayı 10 ay hapse gönderme kararı aldı. Müzisyen, Berlin, New York, Tokyo ve İsrail flarmoni orkestralarında çalmıştı. Bu dava, ifade özgürlüğünü iyice kısıtladığı için uluslararası arenada geniş yer buldu.

 

“FAZIL SAY HAKKINDA VERİLEN KARAR SKANDALDIR”
Türk-Alman Parlamenterler Grubu Başkan Yardımcısı ve Sol Parti Federal Parlamento Grubu Uluslararası politika Sözcüsü Sevim Dağdelen, yaptığı yazılı açıklamada “Uluslararası üne sahip bestekar Fazıl Say’a 10 ay hapis cezası verilmesi tam anlamıyla bir skandaldır. AKP adaleti Fazıl Say’a yönelik ibretlik bir dersle, Erdoğan rejimini eleştirenleri susturmak istiyor” dedi.

 

Dağdelen yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Fazıl Say’a ve binlerce politik tutsağa verilen ceza Türkiye’nin otoriter İslami devlete gittiğini gösteriyor. Türkiye’de düşünce ve basın özgürlüğü Başbakan Erdoğan ve partisi AKP’nin tehdidi altında. Bu 100’den fazla tutuklu gazeteci için de geçerli. AB’ye üyelik müzakereleriyle Türkiye’nin demokratikleştiği söz konusu değildir. Federal Hükümet’ten isteğim, sanatçılar ve aydınlara yönelik politik takibattan ötürü Erdoğan hükümetiyle sıkı ilişkilerine son vermelidir. Federal Hükümet daha fazla seyirci kalmamalı ve artık Erdoğan Hükümeti’nin acımasızca insan haklarını ihlal etmesini görmelidir”(dha/Esma Çakır)

 

Kaynak: Radikal