Yaptığımız görüşmelerde bürokratlar, vakıf arazileri ve hali araziler, mevcut eski yapıların, gelişen turizm çerçevesinde yatırımcılara açık artırma ile ihale edileceğini belirtti. Bürokratlar, KKTC’deki sermayenin de turizm yatırımına yöneltilmesi gerektiğinin altını çiziyorlar.


Bürokratlar, ülkede çözüm olursa turizm konusunda hazırlıklı olmak gerektiğine de vurgu yapıyorlar. Ülkede çözüm sağlanması ve barış olmasıyla birlikte, ülke turizmcilerinin yarışacakları büyük firmalar olacağına işaret edilirken, çözüm sonrası planların yapılması gerektiğine dikkat çekiliyor.

Misli KADIOĞLU

Ülke turizmi son yıllarda büyük bir canlılık yaşadı. Bir taraftan artırılan charter seferlerle dünyanın birçok ülkesinden turist gelmesi sağlanırken, diğer yandan da yatırımlarla ülkede yeni konaklama alanları yaratıldı. Eski kullanılamayan oteller de yenilendi ve bu çerçevede yatak kapasitesi biraz daha artırılmış oldu. Ancak tüm bunların ne kadar yeterli olduğu da sorgulanıyor. Ülkeyi tanıtmak için adımlar atılırken, gerek halkın gerekse yatırımcıların ülkenin lokomotif sektörü olan turizme daha da yönelmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Bu konuda teşvikler yapılıyor.
Rakamlar da KKTC turizminde şu ana kadar yaşanan güzel gelişmeleri ortaya koyuyor. Uygulanan teşvik programlarıyla 2009 yılından 2013 yılına gelene kadar kış aylarındaki 2-3 ay dışında diğer aylarda otellerin dolulukları neredeyse % 100 oldu.
2013 yılında Türkiye’den gelen turist sayısında % 1, yabancı turist sayısında %14 KKTC’li turist sayısında %11 artış yaşandı. Ülkeye gelen yolcu sayısı 1 milyon 232 bine yükseldi. İstatistiklere bakıldığında 2012 yılında gelen yolcu sayısı 1 milyon 166 bin 186’di. 2012 yılında 688 bin 355 olan konaklama sayısı da gelen yolcunun artmasıyla birlikte 713 bin 901’e çıktı. Ülkeye 2012 yılında 261 bin 683 yabancı uyruklu turist gelirken, 2013 yılında bu sayı 309 bin 445’e yükseldi. Genel çerçeve ile bakıldığında da 2012 yılında %44 olan doluluk oranları 2013 yılında % 48 oldu. Şu anki durumda, 2014 yılı Ocak verileri de gösteriyor ki, gelen yolcuda %10 artış yaşandı. 


Yeni modeller geliştirilmeli

KKTC hükümetinin turizm konusunda attığı olumlu adımlar, en çok da TC Yardım Heyeti’nin ülke turizmine yönelik sağladığı teşvik ve krediler bu yükselişin yaşanmasına neden oldu.
Gazetemize konuşan turizm çevreleri ve bürokratlar, ülke turizmini değerlendirdi ve atılması gereken adımları gazetemize anlattı.
Charter seferlerle ülkeye gelen turistlerin ikinci üçüncü kez gelmelerini sağlayacak modeller geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken kaynaklar, hizmet çeşitliliğinin de az olduğuna değinerek, ülkede eko turizm ve özel ilgi turizminin daha da canlandırılması gerektiğine işaret ettiler.


Turizmin geliştirilmesi hedefleniyor

Bürokratlar, ülkenin hem turistin hem de ülkeye turist getirecek tur operatörlerinin güvenebileceği bir yer durumuna getirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Pazarlama olan grupların profesyonel olması gerektiğine işaret edilirken, bu çerçevede de Kıbrıs Türk Otelciler Birliği’nin eğitim çalışmaları bulunduğunu belirttiler.
Edinilen bilgilere göre, bakanlıkla birlikte TC Yardım Heyeti’nin turizm konusunda bazı çalışmaları bulunuyor. OTEM gibi kalifiye eleman yetiştiren eğitim kurumunun yeniden açılması gündemde. Örneğin Girne- Karpaz arasında dolmuş seferlerinin başlatılması için çalışmalar da yapılıyor. Bu çalışmalarla turizmin geliştirilmesi hedefleniyor.


Yeterli yatak yok…

Ülkede yatak kapasitesinin artırılması gerektiğine dikkat çeken turizm çevreleri, bu yıl itibarıyla charter seferlerde artış olmayacağını, yeterli yatağın olmadığını söylediler. Öte yandan, ortalama geceleme sayılarının da 2 buçuk- 3 günden 4-5 güne uzadığı öğrenildi. Türkiye dışından gelen yabancı uyruklu kişilerde ciddi artışlar yaşandığı gözlemlenirken, diğer yandan TC ve KKTC’den ülkeye gelen veya otellerde kalanlarda sadece %5 artış yaşandı. Casino turizminin aldığı payın da göreceli olarak düştüğü söyleniyor. Bu çerçevede turizm çevreleri, arz talep dengesinin tutturulabilmesi için bu artışla birlikte otel fiyatlarının da artırılması gerektiğine dikkat çekiyor.


Yeniden hedef koymak şart

Bürokratlar, KKTC’nin yeniden hedef koyması gerektiğini belirtiyor. Özellikle çevre konularının ele alınması konusunda da uyarılarda bulunuyorlar. Kitle turizmi, yat turizmi, deniz turizmi gibi çeşitliliklerin artırılması eko ve agro turizmin geliştirilmesi yönünde tavsiyelerde bulunuyorlar. Ayrıca bürokratlar, mevcut tur programlarına yeni turlar eklenmesi gerektiği yönünde de görüş bildirdiler. KKTC’nin kendi tur operatörlerini oluşturması gerektiği yönünde de açıklamalar yaparken, KKTC’deki sermayenin de turizm yatırımına yöneltilmesi gerektiğinin altını çiziyorlar.


2014 Teşvik Programı açıklandı

Turizmin gelişmesiyle birlikte kapalı olan tesisler de kiralanarak hizmete koyulmaya çalışılıyor. TC Yardım Heyeti de kredileriyle bu gelişime önemli katkı koyuyor. Örneğin, TC Yardım Heyeti’nin modernizasyon kredisi de turizm yatırımcılarına olanaklar sağlıyor. Elde edilen bilgilere göre, TC Yardım Heyeti yarım kalmış otellerin bitirilmesini de kapsayan 2.5 milyon TL’ye kadar 2 buçuk yıl ödemesiz %5 faizli kredi sağlıyor. Bu çerçevede, bürokratlarla yaptığımız görüşmelerde vakıf arazileri ve hali araziler, mevcut eski yapılar, gelişen turizm çerçevesinde yatırımcılara açık artırma ile ihale edilecek. Diğer yandan, 2014-2016 yeni teşvik programları Bakanlar Kurulu kararıyla açıklandı. TC Yardım Heyeti Turizm çeşitliliğinin artırılması için de Çukurova Kalkınma Ajansı kaynaklı 200 bin TL’ye kadar hibe veriliyor. Bu da Turizm Bakanlığı TC Yardım Heyeti ve Tarım ekonomi bakanlığının web sayfalarında görülebiliyor.


“TC Yardım heyeti ‘projeyi getirin parayı harcayalım’ diyor”

Kıbrıslı yatırımcıların risklerini dağıtması anlamında turizmde gelişmesi gerektiğine dikkat çeken kaynaklar, bürokrasi kaynaklı sıkıntılar yaşandığına işaret etti. Elde edilen bilgilere göre, “TC Yardım Heyeti projeyi getirin parayı harcayalım” diyor. Ancak özellikle bürokratik noktalarda bazı sıkıntılar yaşanıyor.

Türkiye örneği var

Bürokratlar, ülkede çözüm olursa turizm konusunda hazırlıklı olmak gerektiğine de vurgu yapıyorlar. Ülkede çözüm sağlanması ve barış olmasıyla birlikte, ülke turizmcilerinin yarışacakları büyük firmalar olacağına işaret edilirken, çözüm sonrası planların yapılması gerektiğine dikkat çekiliyor. Bürokratlar, Türkiye örneğini gösterirken, bu durumu Türkiye’nin 80’li 90’lı yıllarda yaşadığını belirtiyorlar. Oteller yapılıp talep artınca Türkiye’ye büyük şirketlerin girmeye başladığını ve küçük şirketlerin yatak kaybına uğradığını söyleyerek, bu konuda da uyarılarda bulundular.