Turizm Örgütleri Platformu tarafından yazılı bir açıklama yapılarak, “hükümet, geçici ve yeterli olmayan “kapalı turizm” gibi bir düzenlemenin arkasına saklanarak kapsayıcı bir açılım programı yapmaktan kaçmaktadır” ifadeleri kullanıldı.

Platform, turizm sektörünün ne zaman ve nasıl açılacağının belirlenmemiş olmasını eleştirerek, açıklamanın devamında şunlara dikkat çekildi:

“Bu tutumun devam etmesi halinde, dış pazarlarımızı tamamen yitirecek ve hükümet açılım kararları verdiği zaman çalışacak herhangi bir pazar ve satacak herhangi bir ürün kalmayacaktır.

Turizm sektörü çalışanları açlığın pençesinde kıvranmakta, ancak ailelerinin desteği ile ayakta durabilmektedirler. Çalışanlara hayatlarını devam ettirmeye yetecek desteğin verilemediği dikkate alındığı zaman çalışanların fırsat buldukları anda başka geçim kapıları yaratmaya yönelmeleri ve yaşadıkları bu felaketten sonra turizm sektörüne dönüş yapmamaları kuvvetle muhtemeldir. Hükümet açılıma karar verdiği zaman çalışacak insan bulunmayacaktır.

“BU YIPRANMIŞLIK, GEREKLİ POTANSİYELE SAHİP OLMAYACAĞIMIZ ANLAMINA GELMEKTE”

Turizm sektöründe çalışan acenteler, konaklama tesisleri, ulaştırma şirketleri, rehberler, restoran, cafe, küçük esnaf gibi kesimler sürekli olarak değer kaybetmekte, kapanmakta ve sektöre dönmemek üzere devreden çıkmaktadırlar. Bu yıpranmışlık, açılıştan sonra bile sektörün canlanması için gerekli potansiyele sahip olmayacağımız anlamına gitmektedir.

“KAPALI TURİZM AÇILIMI, SEKTÖRÜN DERTLERİNE ÇARE OLACAK NİTELİKTE DEĞİLDİR”

Hükümetin tutumu ve bir açılış planı yapmayarak oluşturduğu belirsizlik, turizm sektörümüz ve çalışanları için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Hükümetin bazı konaklama tesislerimizin ve charter uçuş düzenleyen bir-iki şirketin kısmi olarak çalışmasına olanak verecek şekilde tasarladığı “kapalı turizm” açılımı, sektörün dertlerine çare olacak nitelikte değildir. Kaldı ki, bakanlıkta yapılan uzun toplantılarda kapalı turizmin charter seferler gibi tarifeli seferlere de açık olacağı sözü verilmiş olmasına karşın bu söz de tutulmamış, daha fazla tesis ve şirketin bu olanaktan yararlanmasının önüne geçilmiştir.

“BİZLERE YAŞATTIĞI SORUNLARIN HİÇBİRİNİN ANLAŞILABİLİR BİR NEDENİ BULUNMAMAKTA”

Bütün bu olumsuzluklar, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin başka ülkelerde tasarlanan açılımlara benzer bir planlamaya karşı olduğu ile izah edilmektedir. Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nde kapalı kapılar ardında yapılan değerlendirmelerin bilimsel dayanaklarından veya kuşkucu yaklaşımlardan haberdar olmadığımız gibi bu süreçlere dahil edilmiş de değiliz. Turizmciler olarak bizler, rakiplerimizin ortak pazarlarımızdaki faaliyetlerini izlemekte, Kıbrıs Rum tarafı gibi rakiplerimizin sektörü hangi düzenlemeler ile canlandırmaya çalıştıklarını yakından takip etmekteyiz. Turizme bizim kadar bağımlı olmadıkları ve/veya salgından bizden çok daha fazla etkilendikleri halde bizden daha büyük bir cesaret ile turizm sektörlerini canlandırmaya çalışan ülkeler olduğunu hepimiz gözlemlemekteyiz.

KKTC hükümetinin turizm açılımı konusunda bizlere yaşattığı sorunların hiçbirinin anlaşılabilir bir nedeni bulunmamaktadır.

“DOĞACAK GELİŞMELERDEN SADECE VE SADECE HÜKÜMET SORUMLU OLACAKTIR”

Bu durumda, bakanlık tarafından oluşturulduğu ilan edilen ama bir-iki toplantıdan sonra adeta rafa kaldırılmış bulunan Turizm Üst Kurulu devamlı ve yapıcı bir şekilde çalıştırılmalı, bu çalışmalar sonucunda alınan kararlar Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi ile birlikte değerlendirildikten sonra öngörülebilir bir açılım planlaması yapılmalıdır. Bu acil bir görevdir! Başta çalışanlara maaş desteği ve turizm sektörüne hibe olmak üzere üzerinde çalışılmakta olan destekler hemen hayata geçirilmeli ve sektörel açılım sonucunda gelir elde edilmeye başlayana kadar sürdürülmelidir. Bu da hayati bir ihtiyaçtır.

Hükümet, turizmi açmamak veya açılış planı yapmamak için topu Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’ne atmaktan vazgeçmez ve açılım için ciddi bir çalışma ortaya koymazsa turizm sektörünün kaybedilmesinin tek suçlusu olarak kalacak ve doğacak gelişmelerden sadece ve sadece kendisi sorumlu olacaktır.”